Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belediye Gelirleri Kanunu”
- Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliği tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının, iptal edilmiş bir yönetmelik maddesine göre değil de 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na göre hesaplanıp hesaplanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idare tarafından çıkarılan ve sonradan iptal edilen yönetmeliğin 39. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, Belediye Gelirleri Kanunu'nun belediyelere tanıdığı yetkinin kanuni düzenlemeler çerçevesinde kullanılması gerektiği, dolayısıyla katılım payının hizmetin verildiği tarihteki maliklerden tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliğinin tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının hesaplanmasında, iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu çerçevesinde yapılacak hesaplamada, gider nispetinde katılım payı tahsili kuralı doğrultusunda yerel mahkeme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idarenin uygulamaya koyduğu ve sonradan iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, katılım paylarının hizmetten istifade eden taşınmazların şebeke veya kanalın tamamlanarak hizmete sunulduğu tarihteki maliklerinden 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun belirlediği usul ve sınırlar dahilinde tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliği tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının, iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesine göre değil, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na göre hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idarenin tesis ettiği yönetmeliğin iptalinin geriye yürümesi ve idari işlemleri hüküm ifade etmediği tarihten itibaren ortadan kaldırması gözetilerek, yerel mahkemenin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na göre davacıdan katkı payı alınamayacağına dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliğinin tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının yasal dayanağı ve tahsil yönteminin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idarece çıkarılan ve sonradan iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 39. maddesine dayanılarak katkı payı tahsil edilemeyeceği, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde, belediyenin belirtilen hizmet giderlerini ancak hizmetin verildiği tarihteki taşınmaz maliklerinden tahsil edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliği tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının, iptal edilmiş bir yönetmelik maddesine göre değil, kanuna uygun şekilde hesaplanıp tahsil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idarece çıkarılan ve sonradan iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, katılım paylarının hizmetten istifade eden taşınmazların hizmetin verildiği tarihteki maliklerinden 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nda belirtilen usul ve sınırlar dahilinde tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mücavir alanda yapılan ruhsatsız inşaatın imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunun TCK 184/4'e göre belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde işlenebileceği, mücavir alanın belediye sınırlarından farklı olduğu ve özel bir imar rejimi bulunmayan mücavir alanda ruhsatsız inşaat yapmanın TCK 184 kapsamında suç oluşturmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliğinin tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının hesabında, iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu çerçevesinde yapılacak hesaplamada, gider nispetinde katılım payı tahsili kuralı doğrultusunda, yerel mahkeme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi olmadığı halde idarece uygulamaya konulan ve sonradan mahkeme kararıyla iptal edilen ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesinin, uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığı, katılım paylarının, hizmetten istifade eden taşınmazların, şebeke veya kanalın tamamlanarak hizmete sunulduğu yahut mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı tarihindeki maliklerinden tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketiciden su aboneliğinin tesisi sırasında tahsil edilen kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katkı payının hesaplanmasında, yetkisiz olarak belediye tarafından çıkarılan ve sonradan iptal edilen yönetmeliğin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleyici işlem yapma yetkisi bulunmayan idarenin tesis ettiği yönetmelik hükmünün, iptal kararının kesinleşmesiyle birlikte geriye dönük olarak hukuki sonuç doğurmayacağı ve davalı idarenin katılım paylarını ancak yetkili merci tarafından çıkarılan mevzuat hükümleri çerçevesinde tahsil edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediye başkanının ihalesiz toplu taşıma hattı tahsisleri yaparak görevi kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, 1988 yılından beri uygulanan ve denetimlerde sakınca görülmeyen, belediye meclisi tarafından çıkarılan yönetmeliğe uygun hareket etmesi, ayrıca belediye encümeninin yönetmelikte değişiklik yapma yetkisinin de bulunmaması nedeniyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiğinin bilincinde olmadığı, yani fiilinin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilen belediye alacağının haczedilemez nitelikte olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haczedilen alacağın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca haczedilemez nitelikteki vergi alacağı olduğu ve yerel mahkemenin bu hususta yeterli incelemeyi yaptığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak karşı taraf vekilinin işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İskânı alınmış bir taşınmazın yeni malikinden kanalizasyon katılım payı alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye Gelirleri Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca kanalizasyon katılım payının yeni hizmet götürülmesi veya mevcutların iyileştirilmesi durumunda talep edilebileceği, bu durumda hizmetin götürüldüğünün davalı belediye tarafından ispatlanması, hizmet götürülmüş ise davacının da katılım payını daha önce ödediğini ispatlaması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.