Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belediye Sınırı”
- Uyuşmazlık: Mücavir alanda yapılan ruhsatsız inşaatın imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunun TCK 184/4'e göre belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde işlenebileceği, mücavir alanın belediye sınırlarından farklı olduğu ve özel bir imar rejimi bulunmayan mücavir alanda ruhsatsız inşaat yapmanın TCK 184 kapsamında suç oluşturmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa tarım arazisi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan kısmının imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmamış olması, fiilen meskun bulunmaması, belediye hizmetlerinden faydalanmaması ve tarım arazisi niteliğinde olması, dışında kalan kısmının da konut, turistik veya sınaî tesis yapılmak amacıyla parsellenmemiş ve tapuya bu yola şerh verilmemiş olması, imar planı ile iskan sahası olarak ayrılan Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen alanların sınırları içinde de bulunmaması nedeniyle 28.02.1983 tarihli ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin 1. maddesinin (a), (b), (c) ve (d) bentleri kapsamı dışında kalması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa tarım arazisi mi olduğu ve buna göre bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, imar planında iskan sahası olarak ayrılmadığı, fiilen meskun bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı ve tarımsal faaliyette kullanıldığı gözetilerek 28.02.1983 tarihli ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın arsa tanımına uymadığı ve tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa tarım arazisi mi olduğu ve buna bağlı olarak bedel tespitinde hangi yöntemin kullanılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle imar planı ve belediye mücavir alanı dışında bulunması, belediye hizmetlerinden yararlanmaması ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin 1/d maddesi kapsamında arsa sayılabilmesi için gerekli şartları taşımaması gözetilerek, tarım arazisi olarak kabul edilmesi ve net gelir metoduna göre değer biçilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa tarım arazisi mi olduğu ve buna göre bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın belediye mücavir alan sınırları dışında kalması, tapu kaydına arsa vasfını belirten şerh konulmaması ve Bakanlar Kurulu Kararı ile arsa olarak belirlenen alanlar içinde bulunmaması sebebiyle arsa olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla tarım arazisi vasfında değerlendirilerek bedelinin hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak bedele ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın arsa mı yoksa tarım arazisi mi olduğunun tespiti ve buna göre bedelinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, imar planı içinde yer almaması, fiilen meskun olmaması, belediye hizmetlerinden yararlanmaması ve tarımsal faaliyette kullanılması nedeniyle 28.02.1983 gün ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi'nin arsa tanımına uymadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı, bedelin tespiti hususunda davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmek üzere onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediye sınırları içerisinde yer alan meraya tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti Devlet'te (Hazine) olup, belediyelerin ise meralar üzerinde sınırlı kullanma hakkı bulunduğu, meraya tecavüz halinde Hazine'nin de suçtan zarar gören konumunda olduğu ve bu nedenle 5841 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında dahi meraya tecavüz suçundan açılan davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkına sahip olduğu gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maliye Hazinesi'nin köy boşluğuna tecavüz suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı ile köy merasına tecavüz suçunda 6360 sayılı Kanun'un TCK'nın 7. maddesindeki zaman bakımından uygulama kuralı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Köy boşluğunun mülkiyet hakkı sahibi olan ve köylülerle birlikte ortak kullanım hakkı bulunan Hazinenin, köy boşluğuna tecavüz suçundan doğrudan zarar gördüğü gözetilerek davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğuna, ancak 6360 sayılı Kanun'un suç tanımını veya cezasını değiştirmeyip yalnızca köy tüzel kişiliğinin statüsünü değiştirdiğinden, TCK'nın 7. maddesindeki fail lehine olan hükmün uygulanamayacağına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.