Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davacı işçi ile davalı işveren arasında yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının bakiye süre ücreti talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde belirli bir süre kararlaştırılmış olsa da, işin niteliği gereği süreklilik arz eden satın alma müdürlüğü görevi için yapılan sözleşmenin, İş Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen objektif koşulları taşımadığı ve başlangıçtan itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirli süreli olarak akdedilen ancak objektif koşulların bulunmaması sebebiyle belirsiz süreli olduğu kesinleşen iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi üzerine, sözleşmede yer alan ve işverene yükletilen tazminat hükmünün cezai şart mı yoksa bakiye süre ücreti tazminatı mı olduğu ve buna bağlı olarak davanın reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede açıkça "cezai şart" ifadesi kullanılmaksızın, bakiye süre ücreti tazminatına ilişkin kanun hükmünü tekrar eden bir düzenlemenin cezai şart olarak nitelendirilemeyeceği, ayrıca iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kesinleşmesiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438. maddesinin uygulanamayacağı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harç eksikliği nedeniyle usulden reddedilen feshin geçersizliği davasındaki beyanların, sonraki işçilik alacakları davasında iş sözleşmesinin belirli süreli sayılıp sayılamayacağı ve bakiye süre ücreti talebinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin daha önce açtığı feshin geçersizliği davası usulden reddedilmiş olsa dahi, bu davada iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu ileri sürmesi, sonraki işçilik alacakları davasında belirli süreli iş sözleşmesine dayanarak bakiye süre ücreti talep etmesi ile çeliştiği ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaptığı iş ve işyerinin niteliği dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını gerektiren objektif şartları taşıyıp taşımadığı, bu bağlamda sözleşmenin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğu ve buna göre davacının bakiye süre yönünden ücret alacağı talebinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif koşullar bulunmamasına rağmen taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı, davacının da sözleşmenin belirli süreli olduğuna güvenerek bakiye süre ücretini talep ettiği, işverenin ise belirsiz süreli olduğunu ileri sürerek hakkın kötüye kullanımında bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmış ve dosyanın esasa ve miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedilen iş sözleşmesinin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak davacının bakiye süre ücreti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin yaptığı işin süreklilik arz etmesi nedeniyle belirli süreli iş sözleşmesi için gerekli objektif koşulların bulunmadığı, ancak işçiyi koruyan emredici hükümler ve dürüstlük kuralı gereği işverenin sözleşmenin belirsiz süreli olduğunu ileri sürerek iş güvencesi hükümlerinden kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve işçinin sözleşmenin belirli süreli olduğunu kabul ederek talepte bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Proje süresiyle sınırlı iş sözleşmelerinde, işçinin iş bitimi nedeniyle işten çıkarılması halinde bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Proje süresiyle sınırlı gibi görünen iş sözleşmelerinde, tarafların karşılıklı olarak iş sözleşmesini fesih hakkının bulunması ve iş sözleşmesinin azami süreli iş sözleşmesi olarak nitelendirilememesi nedeniyle, sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise işçinin iş bitimi nedeniyle işten çıkarılması halinde bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanamayacağı gözetilerek uyuşmazlık, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararları doğrultusunda giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle bakiye süre ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce işe iade davası açarak iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu iddia etmiş olması, işverenin dürüstlük kuralına aykırı olarak belirli süreli iş sözleşmesi savunmasında bulunamayacağını ve bu nedenle bakiye süre ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalışan bir öğretmenin, sözleşme süresi sonunda sözleşmesi yenilenmediğinde kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca belirli süreli sözleşme yapma zorunluluğu bulunsa da, işverenin sözleşmeyi haklı neden olmaksızın yenilememesi, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi ve 158 sayılı ILO Sözleşmesi'nin işçiyi koruyucu hükümleri de gözetilerek, fesih niteliğinde değerlendirilmiş ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı TBK’nın 27. maddesindeki kısmi geçersizlik ilkesi ve taraf iradelerine üstünlük tanınması gerekliliği gözetilerek, belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün kararlaştırılmış olan süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel öğretim kurumunda belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan öğretmenin, sözleşme süresi sonunda işveren tarafından sözleşmenin yenilenmemesi üzerine kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran haller arasında belirli süreli sözleşmenin sona ermesi sayılmamış olsa da, 158 sayılı ILO Sözleşmesi ve işçi lehine yorum ilkesi gözetildiğinde, kanun gereği belirli süreli kabul edilen sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın yenilememe iradesini gösteren işverenin, koşulların varlığı halinde kıdem tazminatından sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmesi nedeniyle kararlaştırılan cezai şartın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesinin, sözleşmedeki sürelerin dolması ve tarafların bu şekilde çalışmaya devam etmesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğü ve belirsiz süreli iş sözleşmelerinde cezai şart öngörülemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin cezai şartın geçersizliğine karar vermesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücretinin, geçişten sonra imzalanan toplu iş sözleşmesi ile belirsiz süreli hizmet sözleşmesinden hangisine göre belirleneceği ve fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçinin, geçiş öncesi ve geçiş sonrası toplu iş sözleşmelerinden yararlanma koşullarının ayrı ayrı değerlendirilmesi, geçişten sonraki toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için 6356 sayılı Kanun'daki koşulların oluşması gerektiği, ücretin belirsiz süreli hizmet sözleşmesine göre hesaplanması gerektiği, ikramiye alacağının ise geçişte uygulanan toplu iş sözleşmesinin art etkisi gözetilerek hesaplanması gerektiği ve 31.12.2020 tarihinden sonraki alacakların da belirsiz süreli hizmet sözleşmesine göre hesaplanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.