Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bildiri”
- Uyuşmazlık: İşe iade davası kazanıp işe başlatılmayan işçiye, işe başlatmama nedeniyle yapılan fesih tarihindeki ücret artışları gözetilerek fark ihbar tazminatı ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Geçersiz fesih tarihinde işçiye bildirim süresi verilmiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmiş ise, işe başlatılmama nedeniyle yapılan fesih tarihinde fark ihbar tazminatı ödenmesine gerek olmadığı gözetilerek, davacı işçinin fark ihbar tazminatı talebinin reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası açıldıktan sonra fesih bildirim süresi içinde işverenin iş sözleşmesini feshetmekten vazgeçmesinin, işyerinde çalışmaya devam eden işçinin açtığı davaya etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fesih bildiriminin işçiye ulaşmasından sonra işverenin fesih beyanından dönebilmesi ve işçinin de çalışmaya devam etmesiyle tarafların örtülü olarak feshin geçersizliği konusunda anlaştıkları, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gözetilerek uyuşmazlığın, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren nezdinde 01.04.1999-23.04.2000 tarihleri arasında sigortasız çalıştığı iddiasıyla açtığı hizmet tespit davasında, davalı tarafından 24.04.2000-03.05.2000 tarihleri arasında yapılan bildirimlerin hak düşürücü süreyi kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu dönemdeki çalışmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirim yapılmadığı ve bu döneme ilişkin hak düşürücü sürenin, sonradan bildirilen ve kesintisiz çalışmanın devamı niteliğinde olmayan dönemden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın satışı sebebiyle açılan şuf’a (önalım) davasında, dava açma süresinin başlangıcı için yasal bildirimin gerekli olup olmadığı ve davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 733. maddesi uyarınca, şuf’a hakkının kullanılması için öngörülen 3 aylık hak düşürücü sürenin, satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren başlayacağı ve davacının satıştan haberdar olmasının veya alıcıya şuf’a hakkını kullanacağını bildirmesinin sürenin başlaması için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak esas incelemesi yapılmamış temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, Kurum tarafından davacının bir kısmının tespit edildiği ve bir kısmının da bildirildiği blok çalışmada, bildirim ve tespit öncesi dönem için hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79. maddesi uyarınca, Kurum tarafından tespiti yapılan ve davalı işveren tarafından bildirimi yapılan dönemlerden önceki çalışmaya ilişkin hak düşürücü sürenin, blok çalışma olması sebebiyle, kesintisiz çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: On yıllık uzama süresi dolmuş bir kira sözleşmesinde, 6101 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi uyarınca ertelenen tahliye isteminin, fesih bildirimi için de erteleme öngörüp öngörmediği ve buna bağlı olarak davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6101 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesindeki ertelemenin tahliye istemi için öngörüldüğü, fesih bildirimi için bir erteleme öngörmediği ve davacı tarafından yapılan fesih bildiriminin süresinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davasını kazanıp süresinde başvurduğu halde işe başlatılmayan işçiye, geçersiz sayılan fesihte ihbar öneli verilmiş olması sebebiyle ihbar tazminatı ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 4. fıkrasında, işe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bu süreye ait ücret ödenmemişse ayrıca ödeneceği, davalı işverenin ise davacıya geçersiz fesihte ihbar öneli kullandırdığının sabit olması ve bu hükmün işverenin bildirim süresini tanıması halini kapsamaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kuruma işten çıkış kodunun düzeltilmesi istemine dair yapılan başvuru neticelenmeden işten çıkış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davası açılmasında davacının güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşten çıkış koduna ilişkin işlemin işveren tarafından yapılan bildirim üzerine Kurum tarafından gerçekleştirildiği, davalı Kurumun sadece işverenden gelen bildirimi kayıtlara geçirmekle yükümlü olduğu ve davalı Kurumun bir inisiyatifinin bulunmaması nedeniyle davanın yalnızca bildirim yapan işveren şirkete karşı açılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru bulunarak gerekçesi değiştirilmek ve düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenin kardeşi olması nedeniyle, dava konusu çalışmanın aile içi yardımlaşma kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, işyerinin kapsam ve kapasitesinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağı ve eksik bildirimlerin tespiti için komşu işyeri tanıklarının dinlenip dinlenmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, kendiliğinden araştırma ilkesi gereği; çalışmanın aile içi yardımlaşma olup olmadığı, işyerinin kapsam ve kapasitesi, eksik bildirim yapılıp yapılmadığı ve davacının çalışma şekli ve süresinin belirlenmesi için, davalı işveren aleyhine diğer kardeşler tarafından açılan davalar da gözetilerek, her türlü delilin toplanması ve değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi hırsızlığı suçlamasıyla açılan davada, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince sanığa kurum zararını gidermesi halinde ceza verilmeyeceği bildirilip bildirilmediği ve bu bildirim yapılmadan beraat kararının verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un amacının, kurum zararının ödenmesi halinde işin esasına girilmeden ceza verilmemesini sağlamak olduğu ve bu hususun sanığa bildirilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığa bildirimde bulunmaksızın verdiği beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik idaresinin, aboneye aylık faturalarda reaktif tüketim bedelini tahakkuk ettirmeyip daha sonra geriye dönük olarak talep edebilmesi için, aboneye mevzuata uygun bildirimde bulunup bulunmadığı ve abonenin sorumluluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 31. maddesi, ilgili mevzuat ve EPDK kararları çerçevesinde, davalı idarenin aboneye reaktif enerji tüketimi konusunda usulüne uygun bildirim yapıp yapmadığı, abonenin gerekli ölçüm cihazlarını takıp takmadığı, tarafların kusur durumu ve Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanmaktan yargılanan sanığa, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca, kurum zararını gidermesi halinde ceza verilmeyeceğine dair bildirimde bulunulup bulunulmaması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un amacının yargılamayı hızlandırmak olduğu, kanunda 6 aylık süre öngörülse de zararın tespiti ve sanığa bildirim yükümlülüğünün gözetilmesi gerektiği, sanığa tebligat yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.