Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bilinçli Taksirle Yaralama”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla mı yoksa bilinçli taksirle mi işlendiği ve bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında, neticeyi öngörmesine rağmen istemediği ve engellemeye çalıştığı, bu nedenle eyleminin bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, ancak bilinçli taksir halinde verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağduru silahla yaralama eyleminin kasten yaralama mı yoksa bilinçli taksirle yaralama suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurla husumetinin bulunmaması, olay esnasında olumsuz bir durum yaşanmaması, tabancayı şaka yollu doğrulttuğu sırada ateş aldığına dair savunması ve mağduru kasten yaraladığına dair delil bulunmaması, ancak sanığın tabancayı mağdura doğrulttuğu sırada ateş alabileceğini ve mağdurun yaralanabileceğini öngörmesine rağmen objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranarak bu neticenin meydana gelmesini engelleyememesi nedeniyle eylemin bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla yaralama suçunu mu yoksa bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu mu oluşturduğu, mağdurun yaralanmasına ilişkin raporlarda çelişki olup olmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının yeterli gerekçe içerip içermediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kırmızı ışıkta, hız sınırının üzerinde araç kullanarak yayaya çarpması ve neticenin gerçekleşmesini kabullenmesi olası kastı oluşturduğu, yerel mahkemenin ise Özel Daire’nin mağdurun yaralanmasına ilişkin raporlardaki çelişkinin giderilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına karşı yeterli gerekçe sunmadığı değerlendirilerek, direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu, yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, karşı gruba demir çubuk fırlatırken aynı gruptaki maktulün ölümüne neden olması olayında, öngörülen muhtemel neticenin gerçekleşmesini kabullenerek hareket ettiği ve netice itibariyle ölüm meydana geldiğinden, eylemin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin bozma kararına karşı yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine ve bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu mu yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ruhsatlı bakkal dükkânında bodrum katında sahte içki üretimi yaptığı, kaçak ve sahte rakı sattığını bildiği, bu rakının insan sağlığı için tehlikeli ve ölümlere sebebiyet verebileceğini öngördüğü, buna rağmen sonucu kabullenerek satmaya devam ettiği gözetilerek eyleminin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, kaçak üretilen ve yüksek oranda metil alkol içeren rakıyı satarak ölümlere sebebiyet vermeleri nedeniyle eylemlerinin olası kasıtla öldürme mü yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, yıllardır tekel ürünleri satışı yapmaları nedeniyle sahte ve kaçak üretilen içkileri ayırt edebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalarına, sahte rakıların insan sağlığı açısından tehlikeli ve ölümlere yol açabileceğini öngörmelerine ve buna rağmen bu içkileri faturasız olarak alıp satışa arz etmelerine rağmen ölümlerin meydana gelmesini kabullenmiş oldukları gözetilerek, eylemlerinin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanırken sebebiyet verdiği trafik kazasında, hem bilinçli taksirle yaralama hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tehlike ve zarar suçlarında korunan hukuki yararın kısmen aynı olması ve tehlike suçunun kronolojik olarak önce meydana gelmesi nedeniyle, sanığın eyleminin yalnızca bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında bir kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanması olayında sanığın eyleminin taksirle mi yoksa bilinçli taksirle mi işlendiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kaza yaptığı yolun tek yönlü olduğunu fark edebilecek durumda olmasına ve yolun bu özelliğini öngörmesi gerektiği halde, şoförlük yeteneğine ve şansına güvenerek ters yönde araç kullanmaya devam etmesi nedeniyle bilinçli taksirle hareket ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin taksirle öldürme suçundan verdiği hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği trafik kazasındaki yaralama eyleminin bilinçli taksirle mi yoksa basit taksirle mi işlendiğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ters yönde araç kullanırken görüş mesafesinin kısıtlı olduğunu bilmesine rağmen, kısa mesafe olması ve şansına güvenerek hareket etmesi nedeniyle olası bir çarpışmayı öngörmesine rağmen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışının bilinçli taksire dayandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu iki kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olan sanığın eyleminin bilinçli taksir mi yoksa olası kast mı ile işlendiğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü, aşırı hızlı ve trafik kurallarını ihlal ederek araç kullanması, uyarılara rağmen bu şekilde devam etmesi ve olası neticeleri öngörmesine rağmen önlem almaması, neticeyi kabullendiğini gösterdiğinden, eylemin olası kastla işlendiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü bıçakla kovalaması sonucu maktulün yola atlayıp araç çarpmasıyla ölmesi olayında, sanığın eyleminin olası kastla öldürme suçu mu yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü bıçakla kovalarken trafik güvenliğine aykırı hareket etse de, kendisine veya maktule bir araç çarpması ihtimalini öngörmesine rağmen, ölümle sonuçlanan bu sonucu kabullendiğine veya arzuladığına dair delil bulunmadığı, sanığın olası kastla hareket ettiğini gösteren bir durum olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin olası kastla öldürme suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ölümlü ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet veren eyleminin bilinçli taksir mi yoksa olası kast mı olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü olarak ters yöne girdiği bölünmüş yolda, karşı yönden gelen araca çarpması sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmaların, sanık tarafından öngörüldüğü ancak kabullenilmediği, sanığın şansına ve diğer sürücülerin dikkatli davranacağına güvenerek objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gözetilerek, eylemin bilinçli taksirle işlendiğine karar verilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.