Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bina Eklentisi”
- Uyuşmazlık: Sanığın caminin tuvaletinden musluk çalması eyleminin TCK'nın 142/1-a mı yoksa 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu mu oluşturduğu ve TCK'nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Caminin tuvalet bölümünün caminin eklentisi ve aynı zamanda ayrı bir bina olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle çalınan muslukların bina eklentisi içinde muhafaza altında sayılması ve TCK 142/2-h maddesinin uygulanması gerektiği, ayrıca çalınan muslukların değerinin azlığı hususunda eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 142/2-g maddesi kapsamında mı (barınak yerinden hayvan hırsızlığı) yoksa 142/1-b maddesi kapsamında mı (bina eklentisinden hırsızlık) kaldığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan hükümler uyarınca, "barınak yeri" kavramının insan ikametgahı dışında ve hayvanlara özgülenmiş yerleri ifade ettiği, olayın gerçekleştiği ahırın ise katılanın evine bitişik ve onun kullanımını tamamlayan bir eklenti niteliğinde olduğu gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve ayrıca TCK'nın 53. maddesindeki iptal değişiklikleri de dikkate alınarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların evlere bitişik ağıllardan hayvan çalması eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen “bina ve eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşyanın çalınması” suçunu mu, yoksa 142/2-g maddesinde düzenlenen “barınak yerlerinde bulunan hayvanın çalınması” suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Eve bitişik, etrafı çevrili ağılların, insanların ikamet ettiği bina ve eklentisi dışında kalan, hayvanlara özgülenmiş, hayvanların bakılması, barınması, korunması ve üretilmesi için yapılmış yerler olan “barınak yeri” sayılamayacağı, bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünde temel cezanın belirlenmesinin isabetli olup olmadığı ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, 15 yaşından küçük kızıyla cinsel davranışta bulunan mağduru silahla yaralaması eyleminde, temel cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların bir ahırdan hayvan çalması eyleminin TCK'nın 142/2-g mi, yoksa 142/1-b maddesi kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği, sanıklar açısından suçun sabit olup olmadığı, bir sanık hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulanmamasının isabetli olup olmadığı ve reşit olmayan sanıklara atanan zorunlu müdafi ücretlerinin yargılama giderlerine dahil edilip sanıklardan tahsil edilmesinin mümkün olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İhbar dışında sanıkları suçla ilişkilendiren herhangi bir delil bulunmadığı, ahırın konut eklentisi sayılması gerektiği, sanık ... hakkında takdiri indirim uygulanmaması için yeterli gerekçe sunulmadığı ve reşit olmayan sanıklara atanan zorunlu müdafi ücretlerinin AİHS ve Anayasa'nın 90/5. maddesi uyarınca sanıklara yüklenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı işlediği iki ayrı hırsızlık eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği ve mağdura ait deponun iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarını taşıyıp taşımadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk hırsızlık suçuna ilişkin iddianamenin kabulü ile hukuki kesintinin meydana geldiği ve bu nedenle ikinci hırsızlık eyleminin ayrı bir suç teşkil ettiği, ayrıca mağdura ait deponun iş yeri ile arasında belirli bir mesafe bulunması, depoda sürekli işçi çalıştırılmaması ve üretim yapılmaması sebebiyle iş yeri eklentisi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara yüklenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu yerin, katılanın ikamet ettiği evle aynı bahçe içinde bulunan, etrafı duvarla çevrili ve kapısı olan müstakil bir bina olması, katılan tarafından depo olarak kullanılıyor olsa dahi konut eklentisi sayılacağı gözetilerek, sanıkların konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme hükmü ile bu hükmün düzeltilerek onanmasına dair Özel Daire kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme düzeyinde yapılan olumlu yetki tespitine işverenin itirazı üzerine, işyerinin tek işyeri mi yoksa işletme mi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak yetki tespitinin geçerliliğinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu işyerinin ek binasının ana işyerinin eklentisi niteliğinde olduğu ve tek bir işyeri olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle işletme düzeyinde yapılan yetki tespitinin hatalı olduğu ve çoğunluğun sağlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eyleminin TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen basit hırsızlığa mı yoksa TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlığa mı teşebbüs suçunu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, anahtarı kapıda olan eve girerek maliklerin tasarruf alanına girmeleri ve hırsızlık amacıyla elverişli hareketlere başlamalarının nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturduğu, bina kapısının açık veya anahtarın kapıda olmasının suçun nitelikli halini ortadan kaldırmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçunun yanında ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı, oluşturması halinde ise suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla işyerine girmek için kilitleri kırmasının objektif teoriye göre işyeri dokunulmazlığının ihlali ve hırsızlık suçlarının icrasına başlama sayıldığı, ancak içeri giremeden yakalandığı için suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve ayrıca TCK'nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla kısmen iptal edilmesinin hükmün uygulanmasını etkilediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sabit bir noktaya bağlı olmaksızın açık alanda park halinde bırakılan motosikletin çalıştırılarak götürülmesi eyleminin, TCK'nın 141/1. maddesindeki basit hırsızlık suçunu mu yoksa 142/1-e maddesindeki nitelikli hırsızlık suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Motosiklet kullanımının yaygınlaşması, her zaman otopark veya bina içlerine park edilmelerinin mümkün olmaması ve cadde kenarlarına park edilmelerinin zorunluluk haline gelmesi nedeniyle, sabit bir noktaya bağlı olmaksızın açık alanda park halinde bırakılan motosikletlerin "kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya" olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle çalınması halinde TCK'nın 142/1-e maddesindeki nitelikli hırsızlık suçunun oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.