Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bireysel Sözleşme”
- Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretten düşük olması nedeniyle fark ücret alacağı talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye sağladığı diğer haklara rağmen, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin daha yüksek olması halinde, işçi lehine olan bu hükmün 2822 sayılı Kanun'un 6/II. maddesi (6356 sayılı Kanun'un 36/I. maddesi) uyarınca geçerli olacağı ve işçinin ücret farkı alacağı talebinde bulunabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılandan düşük olması nedeniyle fark ücret talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye sağladığı diğer haklara rağmen, kök ücretin bireysel iş sözleşmesine göre düşük olması halinde, işçi lehine şart ilkesi gereği iş sözleşmesindeki ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin ücretinin, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılandan düşük olması nedeniyle fark ücret talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye sağladığı diğer haklar dikkate alınsa bile, kök ücretin bireysel iş sözleşmede kararlaştırılandan düşük olması halinde, işçi lehine şart ilkesi gereğince işçinin aradaki fark ücreti talep edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendika üyesi olması ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasıyla birlikte, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin toplu iş sözleşmesi gereğince düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve fark ücret alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin düşürülmesinin, işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve işçinin lehine olan bireysel iş sözleşmesi hükmünün uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin, bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin toplu iş sözleşmesiyle düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yararlılık ilkesinin, bireysel ve toplu iş sözleşmesindeki aynı amaca yönelik hükümlerinin gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği, bu karşılaştırma sonucunda işçinin toplu iş sözleşmesiyle birlikte bireysel iş sözleşmesine göre daha avantajlı duruma geldiğinin ve objektif olarak işçi yararına bir sonucun gerçekleştiğinin anlaşılması nedeniyle, işçinin hem bireysel iş sözleşmesindeki ücreti hem de toplu iş sözleşmesindeki sosyal hakları talep edemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlayan işçinin, bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin toplu iş sözleşmesiyle düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesindeki aynı amaca yönelik hükümlerin gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği, bu durumda işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanmakla bireysel iş sözleşmesine göre daha avantajlı duruma geldiği ve objektif olarak işçi yararına bir sonucun gerçekleştiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesine tabi çalışmaya başlayan işçinin, önceki bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin toplu iş sözleşmesi ile daha düşük belirlenmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılığı nedeniyle fark ücret talebinde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin önceki bireysel iş sözleşmesine göre daha düşük bir ücrete tabi tutulmasının, ücretin işçinin diğer haklarını da etkilemesi nedeniyle işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesine taraf olan işçinin bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin, toplu iş sözleşmesiyle belirlenen ücretten daha yüksek olması halinde, hangi ücretin uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükmü işçi lehine olmadığı sürece, iş sözleşmesinin işçi lehine olan hükümlerinin uygulanması gerektiği ve somut olayda işçinin bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin, toplu iş sözleşmesi ile düşürüldüğünün anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği ve fark ücret alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesindeki yazılı rıza şartı aranmaksızın ve işçi lehine şart ilkesine aykırı şekilde gerçekleştirildiği, kök ücretin düşürülmesinin işçinin diğer sosyal haklarını ve eklerini de etkileyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üye olması ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasıyla birlikte, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi gereğince düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin işçiye sağladığı diğer haklar gözetilmeden yalnızca ücretin düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu, ücretin işçinin diğer sosyal haklarını da etkilediği ve bu nedenle iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin esas alınması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlamasıyla birlikte, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığına ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin uygulanması sonucu işçinin iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin düşürülmesinin 2822 sayılı TİSGLK'nın 6. maddesindeki işçi lehine şart ilkesine aykırı olduğu ve bu nedenle işçinin aradaki ücret farkını talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin sendikaya üyeliği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlaması üzerine, bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin, toplu iş sözleşmesi uyarınca düşürülmesinin işçi lehine şart ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile işçinin bireysel iş sözleşmesindeki ücretinin düşürülmesinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre değil, toplu iş sözleşmesi ile yapılmış olması ve işçi lehine şart ilkesi gereği, iş sözleşmesindeki daha yüksek ücretin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.