Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Boşanma Tazminatı”
- Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra, maddi tazminat talebinde bulunulması halinde, boşanma hükmünde belirlenen kusur oranının tazminatın belirlenmesinde bağlayıcı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün temyiz edilmemesi nedeniyle kusur oranının kesinleştiği, boşanma davasındaki kusur belirlemesinin tarafları bağladığı ve bu nedenle kesin hükmün bağlayıcılığı ilkesi gereğince yeniden inceleme yapılamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının eki niteliğindeki manevi tazminatın, ayrı bir dava ile talep edilip edilemeyeceği ve bu davada manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmanın fer'i niteliğindeki manevi tazminat talebinin boşanma davasından ayrı bir dava ile talep edilemeyeceği ve kadının boşanma davasında da manevi tazminat talep etmiş olması nedeniyle birleşen manevi tazminat davası hakkında ayrıca karar verilmesine yer olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının birleşen manevi tazminat davasının kabulü yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir boşanma davası sonrasında açılan ikinci boşanma davasında, yeni boşanma sebebine dayalı olarak maddi ve manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Maddi ve manevi tazminat taleplerinin boşanmanın fer'i niteliğinde olduğu ve kesinleşmiş bir boşanma davasından sonra açılan ikinci boşanma davasında, yeni bir boşanma sebebine dayalı olsa dahi, bu taleplerin konusuz kalacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası ile birlikte açılan manevi tazminat davasında, boşanma hükmünün temyiz edilmeyip kesinleşmesi halinde, tazminata esas kusur oranının da kesinleşip kesinleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleşen kusur oranının, manevi tazminatın belirlenmesinde de kesin hüküm oluşturacağı ve bu nedenle mahkemenin ve Yargıtay'ın yeniden kusur incelemesi yapamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak manevi tazminata yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün istinaf edilmemesi halinde, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesinin de kesinleşip kesinleşmeyeceği ve boşanmanın fer'ileri olan nafaka ve tazminat talepleri açısından yeniden incelenip incelenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, taraf kusurlarına ilişkin gerekçe ile boşanma hükmü arasında sıkı bir bağlılık bulunmakla birlikte, bu bağlılık birbirinden ayrılması imkansız bir bağ olmadığından, boşanma hükmünün kesinleşmesi, kusur belirlemesinin de kesinleştiği anlamına gelmediği ve boşanmanın fer'ileri olan nafaka ve tazminat talepleri açısından kusurun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu bulunan tarafların, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra manevi tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası devam ederken kocanın sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesinin, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumunu etkilediği ve kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma sonrası, çocuğun kendisinden olmadığını öğrenen kocanın, eski eşine karşı açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa genel mahkeme mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının manevi tazminat talebinin dayanağının, boşanmaya sebep olan olaylar değil, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan ve soybağının reddine ilişkin mahkeme kararıyla kesinleşen vakıa olması ve davanın Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri uyarınca haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olması gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kocanın alkol bağımlılığı nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi manevi tazminatın hüküm altına alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kocanın alkol bağımlılığı ve bu husustaki sorumsuz davranışlarının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olduğu, davacı kadının ise kocasının tedavisi için gerekli gayreti gösterdiği, kocanın tedavi olmaması sebebiyle davacı kadına kusur yüklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin davalı kocaya kusur yükleyip maddi manevi tazminata hükmeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün istinaf edilmemiş olmasının, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesini de kesinleştirip kesinleştirmediği ve boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler yönünden kusur incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, taraf kusur belirlemesine karşı, boşanma hükmüne itiraz etmeksizin istinaf yoluna başvurabileceği ve bu durumda bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesince belirlenen kusur durumunu yeniden değerlendirmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdiği kabul edilen kusur belirlemesinin, hükmün boşanma fıkrasına yönelik bölümünden bağımsız şekilde istinaf kanun yoluna konu edilip edilemeyeceği ve bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusur belirlemesine ilişkin inceleme yapmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda tarafların kusur belirlemesine ilişkin gerekçe ile boşanma hüküm fıkrası arasında sıkı sıkıya bir bağlılık bulunmaması, boşanmanın fer'i niteliğindeki taleplerin de kusur belirlemesine bağlı olması ve boşanma hükmünün kesinleşmesinin kusur belirlemesini de kesinleştirmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.