Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bonoya İlişkin Takip”
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde, takip konusu bononun kullandırılan krediler çerçevesinde keşide edildiğine dair alacaklı vekilinin beyanının, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabul olup olmadığı ve bu itibarla takibin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların ... ve ...'ye karşı yapılan takipte, alacaklının aynı alacak için hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapmasının, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca mükerrer takip oluşturduğu ve kamu düzenine ilişkin bu hususta aleyhe bozma yasağının uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur; borçlu ...'ye karşı yapılan takipte ise, alacaklı vekilinin beyanının teminat senedi kabulü olarak nitelendirilemeyeceği, bononun teminat senedi olduğunun ispat yükünün borçluda olduğu ve bu hususun sözleşmede bono numarası, vade ve miktarına açıkça atıfla kanıtlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı bono ile aynı tarih ve aynı miktarlı fındık alımına ilişkin düzenlenen faturada borcun taksitle ödeneceğinin belirtilmesi karşısında, bononun satım sözleşmesinin teminatı olup olmadığı ve dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibin devam edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun tanzim tarihi ve bedeli ile aynı tarih ve miktarlı faturada borcun taksitle ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, bononun teminat senedi olarak verildiğini gösterdiğinden, TTK’nın 776/b maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermeyen ve tarafların sözleşmeden doğan edimlerinin belirlenmesini gerektiren bono ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğramış bonolara dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında ispat yükünün kime ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğramış bonolar delil başlangıcı hükmünde olsa da davalının borcun kaynağını kabul edip ödediğini iddia etmesi sebebiyle ispat yükünün davalıya geçtiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip konusu bonoların finansal kiralama sözleşmesine istinaden verilmiş teminat senetleri olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonoların üzerinde teminata ilişkin bir kaydın bulunmaması, bonoların sözleşme kapsamında verildiğinin taraflarca kabul edilmesi, alacaklının bonoların kira borçlarının ödenmesi amacıyla düzenlendiğini beyan etmesi ve finansal kiralama sözleşmesindeki teminat senetlerine ilişkin ifadenin takip konusu bonolara açıkça atıfta bulunmaması gözetilerek, bonoların sözleşmedeki varlığı ve miktarı kesin olan borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulüyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibine konu bononun teminat senedi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takibe konu senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu, senet üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığı, genel kredi sözleşmesinde takibe dayanak senede herhangi bir atıf yapılmadığı ve alacaklının da senedin teminat senedi olduğuna dair bir kabulünün bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından tanzim edilen bononun bakiye bedelinin tahsiline yönelik ilamsız icra takibine itirazın iptali davasında ispat yükünün kime ait olduğu ve bononun bakiye kısmının ilk takipten önce davalı borçlu tarafından ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun davalıya iadesinin borcun tamamen ödendiğine dair yasal karine oluşturduğu, ancak bu karinenin aksinin alacaklı tarafından ispat edilebileceği, dolayısıyla davacının bonodan dolayı bakiye bir alacağı bulunduğunu ispat yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip konusu bonoya karşılık yeni bir bono verilmesinin Borçlar Kanunu'nun 114. maddesi anlamında yenileme (tecdit) sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonoya karşılık verilen yeni bonoda eski bononun yeni borçluya iade edileceğinin yazılı olarak belirtilmesi ve taraflarca imzalanması, yenileme iradesinin açıkça ortaya konulduğunu gösterdiğinden, eski bonoya dayalı takibin iptali gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aynı alacak için hem genel haciz yoluyla ilamsız takip hem de bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı ve ikinci takibin mükerrer takip olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Genel haciz yoluyla ilamsız takip ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunun hüküm ve sonuçları farklı iki ayrı takip yolu olması ve alacaklının tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde her iki takip yoluna da başvurabilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin bonoya dayalı takibi mükerrer takip olarak kabul edip menfi tespit istemini kabulüne ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tanzim tarihi gerçeği yansıtmadığı ileri sürülen kambiyo senedinin, kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senedinde yazılı tanzim tarihinin gerçek tanzim tarihiyle örtüşmesinin gerekmediği, senette belirli bir tanzim tarihinin bulunmasının yeterli olduğu ve şeklen geçerli bir kambiyo senedinde senet metninden anlaşılamayan hususların icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibin, takibin kesinleşmesinden sonraki bir tarihte borcun ödendiği iddiasıyla iptali talebinde, ibraz edilen belgenin İİK'nın 71. maddesinin 1. fıkrası anlamında itfa belgesi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, icra takibine konu senet borcunun itfa edildiğine dair, üzerinde takip alacaklısının imzası bulunmamakla birlikte, sonradan alacağı temlik alan kişinin daha önce düzenlediği ve "dosyaya ait herhangi bir borç kalmadığı" ifadesini içeren belgenin İİK'nın 71/1. maddesinde aranan koşulları taşıdığı, bu nedenle de yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin direnme kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonolara dayalı takipte, lehtar cirosu altında yer alan ancak imzasız bir ciranta beyanının kim tarafından yazıldığı ve ciro silsilesini bozup bozmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Lehtare ait cironun altında yer alan ve imza içermeyen ciranta beyanının, takip alacaklısı tarafından yazıldığı ve bu durumun ciro silsilesini bozmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.