Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borç Ödeme Gücü”
- Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, ödeme emrine itiraz edilmemişse, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin tahliye kararına etki edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi halinde, kira sözleşmesi ve talep edilen kira borcunun kesinleştiği, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ve icra mahkemesinin inceleme yetkisinin ödeme süresi içinde kira borcunun ödenip ödenmediği ile sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan bir şirketin yaptığı, üç ay ödemesiz dönem ve beş yıllık vade içeren faizsiz konkordato projesinin tasdik edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan ve ödeme gücü bulunan bir şirketin, hem üç aylık ödemesiz dönem hem de beş yıllık uzun vadeli faizsiz ödeme içeren konkordato projesinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartını taşımadığı ve alacaklıları mağdur edecek nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebinin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz üzerine, borçlunun konkordato için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, mevcut varlıkları ve beklenen gelirleri dikkate alındığında borçlarını ödeyememe tehlikesi altında olduğu ve bu durumun konkordato talebi için yeterli olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan şirketlerin, konkordato tasdik tarihinden itibaren bir yıl ödemesiz ve toplamda yedi yıla yayılan faizsiz bir ödeme planı içeren konkordato taleplerinin kabulünün, İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan şirketlerin, uzun bir ödemesiz dönem ve faizsiz ödeme içeren bir konkordato projesi sunmalarının, konkordatonun amacı dışında bir finansman aracı olarak kullanılması anlamına geldiği, alacaklıları mağdur ettiği ve teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olma şartına aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı icra takibinde, borçlunun haciz sırasında "borcumu şimdilik ödeyecek gücüm yoktur" şeklindeki beyanının borcun kabulü sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi ve haciz sırasında borcun varlığını ima eden bir ifade kullanması, kambiyo senedine itiraz yolunun kapalı olması ve borca itiraz için dava yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdiki talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin borca batık olmadığı, tüm borçlarını belirli bir süre içinde ödeyebilecek güçte olduğu ve konkordatoyu finansal bir enstrüman olarak kullanarak alacaklıları zarara uğrattığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin konkordato talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, hakimin verdiği karar nedeniyle açtığı tazminat davasında yaptığı adli yardım talebinin hangi merci tarafından inceleneceği ve talebin reddine ilişkin Özel Daire kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulup bozulmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 336/3. maddesi gereğince kanun yollarına başvuru sırasında yapılan adli yardım talebinin, temyiz incelemesi yapmakla görevli olan Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gerektiği, davacının ise yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunu kanıtlayamadığı gözetilerek Özel Daire kararları bozulmuş ve adli yardım talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin davacının temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek kararına karşı davacı tarafından adli yardım talepli olarak yapılan temyiz başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının emekli aylığı aldığı ve temyiz giderlerinin yüklü bir miktar olmadığı, dolayısıyla davacının, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek adli yardım talebi reddedilmiş ve temyiz harçlarının tamamlanması için dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesine geri çevrilmiştir. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan şirketlerin konkordato talebinin kabulü ve ödeme planının şirketlerin kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan şirketlerin uzun vadeli ve ödemesiz dönemli konkordato planının, şirketlerin kaynaklarıyla orantılı olmadığı, alacaklıları mağdur edeceği ve konkordatoyu bir finansman aracına dönüştüreceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yabancı para cinsinden (USD) açılan alacak davasında, hükmün Türk Lirası üzerinden mi yoksa yabancı para üzerinden mi verilmesi gerektiği konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde alacağını Türk Lirası olarak belirtmiş olmasına rağmen, dilekçenin tamamı değerlendirildiğinde, davacının döviz kurundaki değişiklikleri de dikkate alarak alacağının yabancı para cinsinden tahsilini istediği sonucuna varılarak, yerel mahkeme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, hâkim kararından dolayı açtığı tazminat davasında yaptığı adli yardım talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını ispatlayamaması ve üzerine kayıtlı gelir getirici gayrimenkullerinin bulunması nedeniyle adli yardım talebinin HMK 334/1. maddesindeki koşulları karşılamadığı gözetilerek talebin reddine ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin, adli yardım talebinin reddine ve davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.