Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borç İtirazı”
- Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç için başlatılan ilamsız takipte, borçlunun kat ihtarına itiraz etmemesine rağmen borcun esasına itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesinin görev ve yetki sınırları ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK 68/b maddesi gereğince kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede açılacak davada ileri sürülebileceği, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında ise bu hususların ve 4077 sayılı Kanun hükümlerinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalının icra takibine yaptığı itirazda takip tarihi itibariyle borcun bir kısmını kabul etmesinin davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının icra takibine itirazında borcun bir kısmını kabul etmesi, itirazın iptali davasının konusunu ve kapsamını değiştirmez, ancak mahkemenin bu kabul beyanını dikkate alarak borcun kabul edilen kısmı ve itiraz edilen kısım (işleyecek faiz ve feriler) hakkında ayrı ayrı inceleme yapıp karar vermesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tahakkuk ettirilen prim borcuna karşı yasal süre içinde Kuruma itiraz etmeden açılan menfi tespit davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ edilen borç bildirim belgesinde itiraz hakkı, itiraz mercii ve süresi ile itirazın reddi halinde izlenecek kanun yolu ve süresinin belirtilmemesi nedeniyle davacının hak arama özgürlüğünün zedelendiği ve usulüne uygun tebliğden bahsedilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takipten sonra ödeme yapılan icra takibinde, alacaklının ödenmeyen miktar ile birlikte takip masrafları, vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borcun büyük bir kısmını ödediği ve davacı alacaklının da bu kısmi ödemeyi kabul ettiği, ödenmeyen küçük miktar için dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve alacaklının dava tarihi itibariyle ödenmiş miktar için hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, ödeme emrine itiraz edilmemişse, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin tahliye kararına etki edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi halinde, kira sözleşmesi ve talep edilen kira borcunun kesinleştiği, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ve icra mahkemesinin inceleme yetkisinin ödeme süresi içinde kira borcunun ödenip ödenmediği ile sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, borçlunun hesap kat ihtarına itiraz etmeyip takipte ise borcun tamamına itiraz etmesi durumunda, icra mahkemesinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerini re'sen inceleme yetkisinin olup olmadığı ve borçlu tarafından genel mahkemede açılması gereken davanın, alacaklının itirazın kaldırılması talebine etkisinin ne olduğudur.
Gerekçe ve Sonuç: Hesap kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, İİK m. 68/b uyarınca asıl alacak ve faiz miktarının kesinleşeceği ve icra mahkemesinin bu kesinleşen unsurlara itirazı incelemesi gerektiği, buna karşılık 4077 sayılı Kanun'dan kaynaklanan itirazların tüketici mahkemesinde incelenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu dilekçenin borca itiraz niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra takibine itiraz için belirli bir kelime kullanma zorunluluğu bulunmadığı, itiraz iradesinin açıkça ortaya konulmasının yeterli olduğu, somut olayda borçlu şirket temsilcisinin sunduğu dilekçede borcun kaynağına ilişkin teknik açıklamalar yaparak sorumluluğu alacaklı şirkete yüklediği ve bu beyanların borca itiraz iradesini kapsadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.