Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlandırıcı İşlem Yasağı”
- Uyuşmazlık: Kapanış sözleşmesinde yer alan borçlandırıcı işlem yapma yasağına aykırı olarak kira sözleşmesi imzalandığı iddiasıyla, davalı ortaklardan zararın tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin yönetim kurulunun kira sözleşmesinin imzalanmasına karar verdiği, davalıların aynı zamanda davacı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu ve kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte davalıların sözleşmedeki hükümlerden haberdar olmadıklarına ilişkin savunmalarının kabul edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan "Avukatlık ve Danışmanlık Sözleşmesi"nden kaynaklanan alacak davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi, sözleşmenin bazı hükümlerinin geçerliliği, azlin haklı olup olmadığı, vekalet ücretinin hesabı ve zamanaşımı gibi konularda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kısmi dava olarak açıldığı, davacının sonradan ıslah yoluyla talep artırımında bulunamayacağı, sözleşmedeki bazı hükümlerin simsarlık niteliğinde olup Avukatlık Kanunu'na aykırı ve kesin hükümsüz olduğu, davacının avans niteliğindeki ödemeyi ayrıca talep edemeyeceği, davacının dava dilekçesinde TL ile talepte bulunup sonradan döviz üzerinden talepte bulunamayacağı ve ıslahla artırılan kısımlar yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, Yargıtay'ın onama kararına karşı yaptıkları karar düzeltme istemlerinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların karar düzeltme taleplerinin, 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermemesi gözetilerek reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıya yemin teklif etme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmasına rağmen, daha sonraki aşamada açıkça yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini beyan etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davacıya yemin teklif etme yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle verdiği direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalılara devredilen paranın akıbeti ve davalılar adına kayıtlı taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından inançlı işlem yoluyla davalılara para verildiğine dair iddianın yazılı delille ispatlanamaması, davalıların ise parayı bağış yoluyla aldıklarına dair beyanlarının vasıflı ikrar niteliğinde olması ve ispat yükünün davacı tarafta bulunması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen 12.10.1989 tarihli sözleşmenin hukuki niteliğinin inanç sözleşmesi mi yoksa harici satım sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak tapu iptal-tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, davada ibraz edilen 12.10.1989 tarihli sözleşmenin yazılı delil niteliğinde bir inanç sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiği, taşınmazın imar parseli olması sebebiyle ifraz yerine paylı mülkiyet tesisinin mümkün olduğu, mahkemenin bu hususları değerlendirmeden tapu iptal-tescil talebini reddedip tazminata hükmetmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin yerine getirilmesi yoluyla tapu iptali ve tescil davasında, 1964 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne dayanılarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın, kararname yürürlükten kalktıktan sonra vasiyetname lehdarına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına yapılan tescilin 1964 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne dayandığı ve bu kararname yürürlükten kalktıktan sonra yabancı uyruklu vasiyetçinin mirasçılık sıfatının ortadan kalkmadığı, vasiyetnamenin geçerli olduğu ve davacı lehine düzenlenen vasiyetnamenin mirasçı nasbı niteliğinde olduğu gözetilerek, taşınmazın vasiyetçi tarafından iktisap edilip terekesine dahil olup olmadığının, karşılıklılık ilkesinin ve yabancıya intikalde başka bir engelin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt maliklerinin iyiniyetli olup olmadığı ve tescilin geçerlilik şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunun araştırılıp araştırılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt malikleri adına yapılan tescilin sahte ve yokluk ifade eden işlemlerle gerçekleştirildiği iddiası karşısında, mahkemenin tescile ilişkin resmi akit ve diğer belgelerin varlığını, yevmiye kaydının doğruluğunu ve tarafların imzalarının gerçekliğini araştırması gerektiği, aksi halde iyiniyet iddiasının yolsuz tescile geçerlilik kazandıramayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.