Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlar Kanunu 365. Madde”
- Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan teslim ediminin KDV doğurup doğurmadığı ve bu vergi yükümlülüğünün sözleşme ile arsa sahibine devredilip devredilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin götürü bedelli ve kendine özgü bir sözleşme türü olduğu, vergi yükümlülüklerinin kanunla düzenlendiği, sözleşmedeki KDV aidiyetinin belirlenmesinin ve davacının bu vergiyi ödediğinin iddia edilmesinin Anayasa'nın 73. maddesindeki verginin yasallığı ilkesini değiştirmeyeceği, bu sözleşmedeki edimlerin KDV doğurmayacağı ve yükleniciye ait bir edimin sözleşme ile dahi olsa arsa sahibine devredilemeyeceği gerekçeleriyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız eylem iddiasına dayalı açılan tazminat davasında, davalı avukat hakkında dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde Borçlar Kanunu m.60/2 gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 240. maddesinde öngörülen suça ilişkin ceza davası zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin istinaf dilekçesinin süre aşımından reddine ilişkin ek kararına karşı bölge adliye mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365. maddesinin son fıkrası uyarınca, bölge adliye mahkemesinin, icra mahkemesince süre aşımından reddedilen istinaf başvurusuna ilişkin verdiği kararın kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma kararı ile bölge adliye mahkemesinin direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu dönemde yaptığı prim ödemelerinin yeterli olup olmadığı, fazla ödeme yapılmışsa bunun iadesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin, prim ve gecikme zammı borcunun 1479 sayılı Kanun’un 4956 sayılı Kanun’un 47. maddesi ile eklenen geçici 18. maddesi başta olmak üzere diğer ilgili maddelerine göre hesaplanması gerektiği yönündeki bozma kararına uyulması gerektiği, bu hususta davalı Kurum lehine usuli kazanılmış hak doğduğu ve davacının fazla ödemesinin bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının yüzüne karşı tebliğ edilmesini müteakip verilen gerekçeli karar tarihinden önce yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararının tefhiminden sonra on günlük yasal süre içerisinde gerekçeli karar yazılmadığı takdirde, tarafların kısa bir istinaf dilekçesi vererek gerekçeli kararı gördükten sonra ayrıntılı bir dilekçe vereceğini belirtmesi gerektiği, aksi takdirde istinaf başvurusunun yasal süresi içerisinde yapılmamış sayılacağı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının ihale alıcısının yüzüne karşı tebliğ edildiği ancak gerekçeli kararın tebliğ edilmediği durumda, ihale alıcısı tarafından yapılan istinaf başvurusunun süresinin tefhim tarihinden mi yoksa gerekçeli kararın tebliğ tarihinden mi itibaren başlayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında hüküm fıkrası tüm unsurlarıyla ve gerekçesiyle açıklanmadığı için usulüne uygun bir tefhim yapılmadığından, istinaf kanun yolu süresinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden başlayacağı, hatalı da olsa mahkemece tefhim tarihinden başlayacağının gösterilmesinin taraflar aleyhine sonuç doğurmayacağı, bu durumda gerekçeli karar tebliğ edilmeden yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi yapılarak karar verilmesinin ve bozma kararına karşı direnilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşyeri sigortalıları için ödenen yakacak yardımının ayni yardım niteliğinde olup olmadığı ve ücret olarak değerlendirilip sigorta primine esas kazanca dahil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin, yakacak yardımı yerine nakit olarak ödenmesinin yardımın niteliğini değiştirmeyeceği ve ayni yardım olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki görüşünün, ilgili mevzuat hükümlerinin yorumu bakımından oluşan bir hukuki hata niteliğinde olup maddi hata olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de onama kararının kaldırılmasını gerektirecek bir maddi hata düzeltme nedeni bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren başlayacak olan süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında istinaf başvuru süresinin "gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün" olarak belirtilmesinin, yasal on günlük istinaf süresinin tebliğden başlayacağına ilişkin haklı beklenti oluşturduğu ve istinaf başvurusunun bu hususa uygun olarak yapıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin kısa kararının tefhiminden sonra gerekçeli kararın tebliğ edilmediği durumlarda istinaf başvuru süresinin ne zaman başlayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesince verilen kısa kararda hükmün tüm unsurları ve gerekçesinin açıklanmaması halinde, 6100 sayılı HMK'nın 321. maddesi uyarınca usulüne uygun bir tefhim gerçekleşmediğinden, istinaf başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliği tarihinden başlayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ek ödemelerden yapılan sigorta prim kesintilerinin iadesi istemiyle açılan davada, Özel Daire’nin onama kararında maddi hata bulunup bulunmadığı ve bu hatanın düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin onama kararında maddi hata bulunmadığı, mevzuat hükümlerinin yorumundan kaynaklanan farklılığın hukuki hata olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de onama kararının kaldırılmasını gerektirecek maddi hata düzeltim nedenlerinin olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel Dairece onanarak kesinleşen işçilik alacakları davasına ilişkin kararın, davalıların maddi hata düzeltme talepleri üzerine bozulmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir hükmün, Özel Dairece daha önce yargılama aşamasında ileri sürülmüş ve temyiz konusu yapılmış olan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde hükme bağlanan iş yeri devri konusunda, deliller değerlendirilerek hukuki nitelendirme yapılmış ve onama kararı verilmiş olmasına rağmen, sonradan bu değerlendirme ve hukuki nitelendirmede maddi hata yapıldığı kabulü ile onama kararının kaldırılıp kararın bozulmasının “hukuki güvenlik” ilkesini zedeleyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.