Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlar Kanunu m. 84”
- Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, borçlunun takip tarihinden sonra yaptığı ödemenin hangi tarih itibariyle değerlendirileceği ve Borçlar Kanunu'nun 84. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, alacaklının takip talebindeki maddi hatanın düzeltilmesinin yeni bir takip talebi olarak değerlendirilemeyeceği, ilk takip tarihi itibariyle borçlunun temerrüde düştüğü ve takip tarihinden sonra yapılan ödemenin de bu tarih itibariyle değerlendirilerek Borçlar Kanunu'nun 84. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İfası imkansız hale gelen devre mülk satış sözleşmesinden davacının dönmesi nedeniyle, ifaya ekli cezai şart talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, ifası imkansız hale gelen sözleşmeden dönerek ödenen bedelin iadesini talep ettiğinden, aynı sözleşmeye dayanarak ifaya ekli cezai şart talebinde bulunmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından tanzim edilen bononun bakiye bedelinin tahsiline yönelik ilamsız icra takibine itirazın iptali davasında ispat yükünün kime ait olduğu ve bononun bakiye kısmının ilk takipten önce davalı borçlu tarafından ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun davalıya iadesinin borcun tamamen ödendiğine dair yasal karine oluşturduğu, ancak bu karinenin aksinin alacaklı tarafından ispat edilebileceği, dolayısıyla davacının bonodan dolayı bakiye bir alacağı bulunduğunu ispat yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Devremülk satışından kaynaklanan alacak davasında, davacının sözleşmeden dönerek hem bedelin iadesini hem de cezai şartı talep etmesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, devremülk satış bedelini geri isteyerek sözleşmeden döndüğü durumda, aynı sözleşmeye dayanarak ifaya ek cezai şart talep edemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği cezai şart hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince birbirlerinden verdiklerini geri isteme hakkına sahip oldukları, davalı tarafından ödenen miktarın bir kısmının kira bedeli olarak iade edildiği, davacının kalan tutarı isteyebileceği, ancak İlk Derece Mahkemesinde iade edilen kira bedelinin iadesi talep edilmediği için davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinin, kredi kartı borcuna ilişkin menfi tespit davasında, faiz hesabında TBK'nın 88. ve 120. maddelerini uygulayıp uygulamamasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketiciye karşı açılan kredi kartı borcuna ilişkin davada, tüketicinin korunması amacıyla özel düzenlemelerin bulunduğu ve mahkemenin bu düzenlemeleri gözeterek faiz hesabı yapması gerektiği, TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin uygulanmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan avans ödemelerinin davacının işçilik alacaklarından mahsup edilip edilemeyeceği ve davacının raporlu olduğu sürelerin hizmet süresine dahil edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin avans ödemeleri yaptığı ve davacının bu avansları kapattığını ispatlamadığı, ayrıca davacının raporlu olduğu sürelerin tam olarak tespit edilmediği ve bu sürelerin hizmet süresine etkisinin değerlendirilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine dayalı icra takibine konu bonoların tefecilik nedeniyle verildiği ve bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borç ikrarını içeren bonolarda bedel kaydının bulunması halinde ispat yükünün aksini iddia edene ait olduğu, davacı tarafından bonoların tefecilik nedeniyle verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu iddianın tanıkla ispatının ise ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'ndaki koşulların varlığı halinde mümkün olduğu, somut olayda bu koşulların gerçekleşmediği ve yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesi üzerine direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uymasına rağmen, iş sözleşmesinin fesih sebebine ilişkin maddi olguda yanılarak karar vermesi ve Yargıtay’ın bu kararı önce onayıp, sonrasında maddi hata düzeltme talebi üzerine bozmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, mahkemenin, taraflarca uyuşmazlık konusu edilmeyen, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği hususunda yanılarak işçi tarafından feshedildiğini kabul etmesinin ve buna göre hüküm kurmasının maddi hataya dayandığını, bu sebeple usuli kazanılmış hak oluşmayacağını gözeterek, Özel Daire’nin onama kararını kaldırarak verdiği bozma kararını korumuş, mahkemenin direnme kararını ise bozmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, sahte sigortalı bildirimleri nedeniyle yersiz sağlık harcamalarından sorumlu tuttuğu muhasebeciye karşı açtığı icra takibine itirazın iptali davasında görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa genel mahkeme mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile Kurum arasında sigortalılık ilişkisi bulunmaması ve davanın sosyal güvenlik mevzuatından değil haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, iş mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışında satıcının, alıcıyı taşınmazın bir kısmının kamulaştırma işlemine konu olduğu konusunda bilgilendirmemesi sebebiyle alıcının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcıların, taşınmazın bir kısmının kamulaştırılacağı hususunda davacı alıcıyı bilgilendirmediği, davacı tarafından satın alındıktan sonra söz konusu kısmın bedelli olarak belediyeye terk edildiği ve davacının bu kısmı sonradan belediyeden satın almak zorunda kaldığı, dolayısıyla davacının uğradığı zararın belediyeye ödediği bedel olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.