Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlar Kanunu m.297”
- Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devredilen taşınmazın, bakma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle geri istenebilmesi için dava açma süresinin ne zaman başlayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlar Kanunu'nun 297. maddesi gereğince, sürekli edimli sözleşmelerde hak düşürücü sürenin ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı ve davacıların, davalı tarafından evden çıkarılmalarının ardından haklarının ihlal edildiğini öğrendikleri gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde çalıştığı sürelerin tespiti talebiyle açtığı hizmet tespiti davasında, mahkemenin hüküm fıkrasında bilirkişi raporuna atıf yapmasının hüküm kesinliği ilkesine aykırı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, hükümde bilirkişi raporuna atıf yapılarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle düzeltilerek, davacının belirtilen sürelerde asgari ücretle çalıştığının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı vekiline yapılan tebligatın usulsüzlüğü ve direnme kararının hüküm fıkrasının yetersizliği nedeniyle direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine ilişkin kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin avukatlık bürosunda yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine uygun olmadığı ve direnme kararının da HUMK'nın 297. maddesinde belirtilen unsurları içermediği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına ve önceki karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir apartman yöneticisi vekillik ücreti alacağı davasında, verilen kararın gerekçesiz olması nedeniyle kanun yararına bozma talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilen gerekçe unsurlarını taşımaması, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirmemesi, ayrıca davalı sıfatının eksik tespiti gibi hususlar, hükmün hukuka aykırı bulunması sonucunu doğurarak, kanun yararına bozma talebi kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinin reddine ilişkin verilen hükmün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, konkordato talep eden şirketin kötü niyetine dair bir tespit yapılmadığı, proje kapsamında tüm taksitleri düzenli olarak ödediği, dava dışı şirkete ait taşınmazın satılmasının konkordato talep eden şirketin kötü niyetli olduğunun kabulü için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da hüküm kurulup kurulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ca bozulan kararın hukuki geçerliliğini yitirmesi ve bozma ilamına uyan mahkemenin, 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine uygun olarak, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da açıkça hüküm kurması gerektiği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, direnme kararının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun hüküm fıkrasına ilişkin usul kurallarına uygun yazılıp yazılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, HUMK'nun 388. (HMK m.297) maddesinde öngörülen hüküm fıkrasına ilişkin kurallara uyulmayarak, bozma sonrası verilen kararda gerekçeye yer verilmeyip yalnızca "önceki kararda direnilmesine" şeklinde hüküm kurulması ve bozma kararıyla hükümsüz kalan ilk karara atıfta bulunulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi ile dosya kapsamı arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında tanık beyanlarına yer verdiği halde dosyada tanık dinlendiğine dair bilgi bulunmaması ve bu durumun HMK m. 297'ye aykırı olması gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, davacı işçinin alacak davasını kabulüne ilişkin kararının hüküm fıkrasının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme hükmünün, HMK'nın 297. maddesinde öngörülen açıklık ve kesinlik ilkelerine uygun bir hüküm fıkrası içermemesi, sadece "davanın kabulüne" ibaresine yer verilmesi ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmemesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararında usulüne uygun hüküm fıkrası yazılıp yazılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, direnme kararında HMK m.297'ye uygun şekilde hüküm fıkrası oluşturulmayıp, yalnızca önceki karara atıf yapılarak hüküm kurulması usule aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma ve nafaka davasında, yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun yazılıp yazılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, HMK m.297'ye aykırı olarak, hüküm fıkrasında isteklerin her biri hakkında verilen hüküm açıkça yazılmayıp yalnızca “önceki kararda direnilmesine” denilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.