Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlunun Ödeme Gücü”
- Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, ödeme emrine itiraz edilmemişse, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin tahliye kararına etki edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi halinde, kira sözleşmesi ve talep edilen kira borcunun kesinleştiği, ödeme emri tebliğinden önceki ödemelerin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ve icra mahkemesinin inceleme yetkisinin ödeme süresi içinde kira borcunun ödenip ödenmediği ile sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle, alıcının ödediği bedelin iadesi talebiyle açtığı davada, ödemelerin bir kısmının üçüncü bir kişiden devralınan alacak yoluyla yapılmış olması sebebiyle, bu alacağın tahsili için satıcının hukuki yollara başvurup başvurmadığının, bedelin iadesi için önem taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının, davacı alıcının üçüncü kişiden devralıp kendisine temlik ettiği alacağı tahsil için hukuki yollara başvurduğunu ispatlayamaması ve davacının sözleşmenin feshi nedeniyle ödediği miktarın iadesini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan şirketlerin, konkordato tasdik tarihinden itibaren bir yıl ödemesiz ve toplamda yedi yıla yayılan faizsiz bir ödeme planı içeren konkordato taleplerinin kabulünün, İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan şirketlerin, uzun bir ödemesiz dönem ve faizsiz ödeme içeren bir konkordato projesi sunmalarının, konkordatonun amacı dışında bir finansman aracı olarak kullanılması anlamına geldiği, alacaklıları mağdur ettiği ve teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olma şartına aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan bir şirketin yaptığı, üç ay ödemesiz dönem ve beş yıllık vade içeren faizsiz konkordato projesinin tasdik edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan ve ödeme gücü bulunan bir şirketin, hem üç aylık ödemesiz dönem hem de beş yıllık uzun vadeli faizsiz ödeme içeren konkordato projesinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartını taşımadığı ve alacaklıları mağdur edecek nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin ikinci kez tebliğ edilip edilmediği ve ikinci tebliğin borçluya itiraz hakkı tanıyıp tanımadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya ödeme emrinin ilk tebliğinin isim benzerliği olan başka bir kişiye yapıldığı ve bu kişinin tebligatı iade etmesi nedeniyle geçersiz olduğu, dolayısıyla borçluya sadece bir kez tebliğ yapıldığı ve ikinci bir itiraz hakkının doğmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı para alacağına dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu ödeme emrinde, yabancı para cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi nedeniyle borçlunun takibin iptali talebinde bulunması üzerine, ödeme emrinde bu eksikliğin bulunmasının kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği ve daha önce usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması karşısında, borçlunun takibin iptali şikayetinde bulunmasının hakkın kötüye kullanımı sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, ödeme emrinde yabancı para cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu eksikliğin takibin her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, ayrıca borçlunun daha önce usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmuş olmasının ve bu şikayetin kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmiş olmasının, mevcut uyuşmazlıkta kamu düzeninden kaynaklanan bu hususun ileri sürülmesine engel teşkil etmeyeceği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İvazlı temlik yoluyla devredilen alacağın tahsil edilememesi üzerine, temlik alanın temlik edene karşı başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlik yoluyla devraldığı alacağı tahsil edememesi durumunda, doğrudan temlik edene başvurmadan önce temlik borçlusuna karşı hukuki yolları tüketmesi gerektiği gözetilerek, dava tarihi itibarıyla davanın açılmasında haklılık bulunmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebinde bulunan şirketin sunduğu konkordato projesinin tasdik edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato projesinde öngörülen 3 aylık ödemesiz sürenin ve 5 yıllık vadenin, geçici ve kesin mühletlere ek olarak öngörülmesi nedeniyle konkordatonun amacına aykırı olduğu, ayrıca faizsiz ödeme teklifinin borçlunun kaynakları ile orantılı olmaması nedeniyle İİK'nın 305/1-b maddesine aykırı olduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacağın devri sözleşmesinde, devredenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın 29.12.2014 tarihli sözleşme ile doğan hak ve alacağını 21.03.2015 tarihli sözleşme ile ivazlı olarak davacıya devrettiği ve TBK’nın 191/1. maddesi kapsamında davalı ...’ın sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek ilk derece mahkemesinin davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satışına aracılık sözleşmesinde öngörülen cezai şartın miktarının fahiş olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Cezai şartın tenkisinde, tarafların ekonomik durumu, borçlunun ödeme gücü, borca aykırılıktan sağlanan menfaat, borçlunun kusur derecesi ve aykırı davranışının ağırlığı gibi kriterlerin değerlendirilerek hakkaniyete uygun bir tenkis yapılması gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin cezai şartı tenkis ederken bu hususları yeterince dikkate almadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinin tasdiki istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan ve ödeme gücü bulunan şirketin faizsiz ödeme (tenzilat konkordatosu) talebinin, İİK’nın 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartına aykırı olması ve bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun süresinde itiraz ettiği ilâmsız icra takibinde, takibin durdurulması gerekirken işlemlere devam edilerek yapılan taşınmaz satışının iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra takibine süresinde itiraz etmesine rağmen takibin durdurulmayarak taşınmaz satışına devam edilmesinin İcra ve İflas Kanunu'nun 66. maddesine aykırı olduğu, kesinleşmemiş takipte satış yapılamayacağı ve bu durumun ihalenin feshi nedeni olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.