Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borca Aykırılık”
- Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından kaybedilen poliçe nedeniyle davacının alacağını tahsil edememesi sebebiyle açılan tazminat davasında, poliçenin kaybedilmesi ile zarar arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın poliçeyi kaybetmesinin borca aykırılık ve haksız fiil teşkil ettiği, poliçeyi kabul eden muhatabın iflasının davalı bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, davacının poliçe kaybolmasaydı alacağını daha hızlı tahsil edebileceği ihtimalinin bulunduğu gözetilerek, bankanın sorumluluğunun belirlenmesi için poliçeyi kabul eden muhatabın poliçe vade tarihinde ödeme gücünün olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşyeri devri sözleşmesinde mal sahibinin devre muvafakat vermemesi sebebiyle cezai şartın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devri için gerekli muvafakatin sağlanması borcunun davalıya ait olduğu, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesinin borca aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle devir gerçekleşmemiş olsa dahi cezai şartın talep edilebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalının hastalığının mesleki nitelikte olup olmadığı ve işverenin kusur oranı ile kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının çalıştığı işin niteliği gereği hastalığın meydana geldiği, işyeri koşulları ile hastalık arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, ancak mahkemece meslek hastalığının meydana gelmesinde işverenin kusur oranı belirlenirken kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hava yolu şirketinin bagajı geç teslim etmesi nedeniyle yolcunun manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hava yolu şirketinin bagajı geç teslim etmesi nedeniyle davacının iş seyahatinin amacına ulaşamaması ve mesleki itibarının zedelenmesi ihtimalinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı ...'e yönelik eylemi nedeniyle eşi davacı ... yararına manevi tazminata karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ...’in, engelli eşinin uçağa alınmaması ve çocuklarıyla tek başına yolculuk yapmak zorunda kalması nedeniyle üzüntü duymasının doğal olduğu, ancak bu durumun davacı ...’in kişilik haklarına doğrudan bir saldırı oluşturmadığı ve 6098 sayılı TBK’nin 58. maddesi gereğince manevi tazminata hükmedilebilmesi için doğrudan doğruya manevi zarara uğranılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bankaya tebliğ edilmesine rağmen bankanın kısıtlının hesabından para çekmesine izin vermesi nedeniyle kısıtlının zarara uğratılıp uğratılmadığı ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların, yoğun devlet denetimi ve müdahalesi altında faaliyet gösteren, kendilerine özgü ilkelere uymak zorunda olan ve bu nedenle toplumda özel bir güven ilişkisi tesis eden kurumlar olduğu, bankanın kısıtlılık kararını bildiği halde kısıtlının hesabından para çekmesine izin vermesinin basiretli tacir davranışına aykırı olduğu ve bu sebeple borca aykırılık hallerinde ispat yükünün davalı bankaya geçtiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Havayolu ile yolcu taşıma sözleşmesi kapsamında bagajın geç teslim edilmesi nedeniyle davacı yararına manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bagajının geç teslim edilmesi nedeniyle tatil amacını gerçekleştiremediği, stres ve üzüntü yaşadığı, bu durumun kişilik haklarını zedelediği ve manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, alışveriş yapmak için girdiği mağazada başına düşen koli nedeniyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mağazaya alışveriş amacıyla girmesiyle satıcı ile arasında sözleşme görüşmelerine hazırlık aşamasında bir güven ilişkisi doğduğu, bu güven ilişkisinin ihlali nedeniyle oluşan uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının alışveriş yapmak için girdiği mağazada, düşen bir manken nedeniyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile mağaza arasında henüz sözleşme kurulmamış olsa dahi, davacının alışveriş amacıyla mağazaya girmesiyle taraflar arasında sözleşme öncesi aşamada bir güven ilişkisi doğduğu, davacının uğradığı zararın da bu güven ilişkisinin ihlalinden kaynaklandığı ve olayın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu gözetilerek, uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi'nin bakması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından eşinin zimmet iddiası nedeniyle davacının hesabına el konulması nedeniyle, davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın sözleşmeye aykırı davranışının kişilik haklarını zedeleyecek boyutta olduğunun ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının dava tarihine kadar geçen sürede sadece sözleşmeye aykırılık nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.