Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CIF Değeri”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün eksik araştırma ile verilip verilmediği ve müsaderesi talep edilen araçların müsaderesine yer olmadığına dair kararın isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında ithal ettiği araçların gümrük beyannamelerinde düşük kıymet beyan ederek sahtecilik ve kaçakçılık suçlarını işlediği iddiasıyla açılan davada, yurt dışından temin edilen fatura ve diğer belgelerin dosyada bulunmaması, yabancı dildeki belgelerin tercüme edilmemesi, ithale konu araçların gerçek kıymetlerinin tespiti için yeterli araştırma yapılmaması ve bilirkişi raporunun çelişkili olması nedeniyle eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gerekli olan kamu zararının giderilmesi şartının, teknik bir konu olan gümrük vergilerinin miktarının, bilirkişi tarafından belirlenen CIF değeri üzerinden gümrük idaresince hesaplatıldıktan sonra sanığa bildirilmesi ve ödenmesi gerektiği, yerel mahkemece bu hususun yerine getirilmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına dair gerekçenin yasal ve yeterli olmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçunda, katılan kurumun zararını karşılamadığı gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair verilen kararın isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için, suça konu eşyanın yasal olarak ithal edilmesi durumunda alınması gereken gümrük vergilerinin, teknik bir konu olması sebebiyle uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanarak sanığa bildirilmesi ve sanığın ödeme iradesinin belirlenmesinden sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yapılması gerektiği, soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık hususunda bir ihtar yükümlülüğü bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir talepte bulunmadığı, 7242 sayılı Kanun ile etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasına da getirildiği ve bu aşamada mahkemeye ihtar yükümlülüğü getirildiği, Yerel Mahkemece sanığa kovuşturma aşamasında usulüne uygun ihtar yapıldığı, ihtarın eksik hususlarının sanığın iradesini etkilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için eksik soruşturma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir başvurusu olmadığı, Cumhuriyet savcısının sanığı etkin pişmanlık konusunda bilgilendirme yükümlülüğünün bulunmadığı ve etkin pişmanlığın uygulanmasının sanığın kendi inza ve iradesine bağlı olduğu gözetilerek, eksik soruşturma yapılmadığına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk kez suç işlemesi, yaşı, mesleği ve ele geçirilen kaçak sigaranın miktarı ve değeri gözetilerek, verilen cezanın orantılılık ilkesine aykırı olduğu ve alt sınırdan uzaklaştırılmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kaçakçılık ve bandrolsüz ürün bulundurma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmesinin hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiiliyle birden fazla suç oluşturması nedeniyle, fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekirken, fiilin iki ayrı suç olarak değerlendirilmesinin CMK 225. maddeye aykırı olması gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Transit yolcu olarak ülkeye gelen sanığın, yanında bulundurduğu altınları gümrük işlemlerine tabi tutmadan ülkeye sokması nedeniyle oluşan eylemin kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın transit yolcu olarak gelmesi, yanında bulundurduğu altınların ilaç alımı için kullanılacağına dair Trablus Askeri Konseyi yazısı ve şifai notalar, sanığın gümrük mevzuatı konusunda bilgilendirildiğine dair bilgi ve belge bulunmaması, sanığın dil bilmemesi ve yüksek miktarda altını bilerek kaçakçılık kastıyla ülkeye sokmasının hayatın olağan akışına aykırı olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kasıtlı hareket ettiğine dair şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların gümrük işlemlerine tabi tutulmadan ülkeye sokulan altınlarla ilgili eylemlerinin hazırlık hareketi mi yoksa suç teşkil eden teşebbüs aşaması mı olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in Türkiye'ye giriş yapmak için gümrük sahasında beklediği sırada, henüz gümrük memurları tarafından beyana davet edilmeden ve beyanda bulunma hakkı tanınmadan aracında yapılan aramada altınların ele geçirilmesi, fiilin icra hareketlerine başlanılmadığını gösterdiğinden, eylemin teşebbüs aşamasına ulaşmamış bir hazırlık hareketi niteliğinde olduğu ve bu aşamadaki fiillerin de başka bir suçu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan sanık hakkında verilen hükümde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suçun işlenmesiyle oluşan kamu zararını giderme yönünde herhangi bir girişimde bulunmadığı ve bu hususta bir irade de ortaya koymadığı, HAGB'nin objektif koşullarından olan zararın giderilmesi koşulunun yerine getirilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin HAGB'ye yer vermeyen hükmünün bozulmasına ilişkin Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün, kamu davasına katılma hakkı bulunmayan gümrük idaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve sanık hakkında hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin hususlarda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan beraat kararı verilen sanığa ait el konulan cep telefonlarının iadesine dair hükmün eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın el konulan cep telefonlarının yasal yollarla ithal edilip edilmediğinin araştırılmadan iade kararının verilmesi ve sanığın telefonları ikinci el olarak aldığı savunmasının doğrulanmasına yönelik herhangi bir araştırma yapılmaması nedeniyle hükmün eksik araştırmaya dayalı olduğu gözetilerek bozulmasına ve zoralıma ilişkin davaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.