Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 170”
- Uyuşmazlık: Sanığın iddianamede ve gerekçeli kararda yer alan doğum tarihi ile nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgilerinin farklı olmasının bozma nedeni olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede belirtilen kimlik bilgileri ile hüküm kurulan kişinin kimlik bilgilerinin farklı olması, hükmün iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmesi ilkesine aykırı olması ve yargılamanın sınırlılığı ilkesini ihlal etmesi nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan usulüne uygun kamu davası açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede ihaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, sanıkların ihaleye fesat karıştırma eylemlerinin ne olduğuna ilişkin iddianamede açık bir anlatımda bulunulmadığı ve yüklenen suçu oluşturan olayların mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ihaleye fesat karıştırma suçundan verdiği mahkûmiyet hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin isminin şikayet dilekçesinde belirtilmemesi nedeniyle, İİK 333/a maddesinde düzenlenen "alacaklıyı zarara sokmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını ödememe" suçundan açılan davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'da düzenlenen suçlarda şikayet dilekçesinin CMK'daki iddianame gibi tüm şekil şartlarını taşımasının zorunlu olmaması, ayrıca icra dosyasında şirket yetkilisinin kim olduğunun tespit edilebilir olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından usulüne uygun dava açılıp açılmadığı ve hırsızlık malını satın alma suçundan dolayı yargılanıp yargılanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle uygulanması gereken 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK hükümleri gözetildiğinde sanığa isnat edilen suçlar bakımından dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin eylemi hırsızlık suçu olarak nitelendirip mahkûmiyet kararı vermesinin iddianamede belirtilen suçun kapsamı dışında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede mala zarar verme suçundan bahsedildiği ve hırsızlık suçunun unsurlarını oluşturabilecek bir anlatım yer almadığı, mahkemenin ise iddianamede belirtilen suçun dışına çıkarak hırsızlık suçundan hüküm kurduğu, bu durumun "davasız yargılama olmaz" ilkesine aykırı olduğu ve sanığın savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Azledilen vekilin, azilnameden haberdar olmasına rağmen, geçersiz vekaletname ile yaptığı taşınmaz satışının resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamenin azilname ile geçersiz hale gelmesine rağmen sanığın bu vekaletnameyi kullanarak tapuda satış işlemi gerçekleştirmesi ve bu esnada tapu memurundan azledildiğini gizlemesi, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarını oluşturduğu, ayrıca hileli davranışlarla haksız kazanç elde etmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun da oluşabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme davasında beraat kararı verildikten sonra, aynı eylemlerle ilgili olarak suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza davasında hükmün, ancak iddianamede unsurları gösterilen suç ve fail hakkında verilebileceği, iddianamede belirtilmeyen bir suçtan sanığın mahkum edilemeyeceği ve bu durumda suç duyurusunda bulunulup yeni bir dava açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın fotoğrafını rızası dışında bir arkadaşlık sitesine koyması eyleminin kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu mu yoksa hakaret suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, katılanın rızası olmadan fotoğrafını internetteki bir arkadaşlık sitesine koyması nedeniyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu oluşturduğu, ayrıca aynı zamanda katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması nedeniyle alenen hakaret suçunu da oluşturduğu, bu nedenle hukuki anlamda tek fiil sayılması gereken bu eylem ile hem kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçu hem de alenen hakaret suçu oluştuğundan, TCK’nun 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca, oluşan suçlardan en ağır cezayı gerektiren kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçundan sanığa ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire çoğunluğunun bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Soruşturma aşamasında şüpheli lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanmadan eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, 5271 sayılı CMK'nın 160. ve 170. maddelerine aykırı görülerek, itirazın reddine dair karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, maktulden çalınan tabancaya ilişkin nitelikli hırsızlık suçundan usulüne uygun dava açılıp açılmadığı ve mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırma sonucu kurulup kurulmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, olayların akışına ve dosya kapsamına aykırı savunmalar yaptığı, maktullerin sanığa karşı haksız bir hareketi olduğuna dair delil bulunmadığı, ilk haksız hareketin maktullerden kaynaklandığının ispatlanamadığı, sanığın maktulün ölümünden yararlanarak tabancayı aldığı ve sattığını itiraf ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.