Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 196/2”
- Uyuşmazlık: Sanığın istinabe yoluyla ifadesinin alınmasının CMK 196/2’ye aykırılığı nedeniyle bozma kararı verilen hükmün ardından, yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına rağmen önceki hükümde yer almayan yeni gerekçelerle karar vermesi ve bu gerekçelerin Yargıtay denetiminden geçmemiş olması gözetilerek, verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstinabe suretiyle sorgusu yapılan sanığa, sorgusundan önce, ifadesini asıl mahkemesinde vermek isteyip istemediğinin sorulmamasının bozma nedeni olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ifadesini asıl mahkemesinde verme hakkının, adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğu ve bu hususun sanığa açıkça sorulmadan sanığın hakkından feragat ettiğinin kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren nitelikli hırsızlık suçundan yargılanan sanığın sorgusunun, CMK'nın 196/2. maddesine aykırı olarak istinabe yoluyla alınması ve bu nedenle usulüne uygun savunmasının bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçundan mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın temyiz incelemesinde, sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmasının, 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suç nedeniyle, yargılama mahkemesince bizzat veya SEGBİS aracılığıyla alınması gerekirken talimat yoluyla alınarak 5271 sayılı CMK'nın 196/2. maddesine aykırı şekilde sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı olası kastla yaralama suçunun sabit olup olmadığı ve mağdurların hangisinin hangi sanığın tabancasından çıkan kurşunla yaralandığının tespit edilememesi sebebiyle olası kastla işlenen suçtan iştirak hükümlerine göre ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik eyleminin alt sınırı beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası gerektiren neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, bozmaya karşı diyeceklerinin istinabe yoluyla sorulması suretiyle CMK’nın 196/2. maddesinde düzenlenen ve savunma hakkıyla ilgili emredici hükme aykırı davranılması nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstinabe suretiyle yapılan sorgusundan önce ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayan ve duruşmadan vareste tutulma talebinde bulunmayan sanığın, karar oturumunda başka bir suçtan cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu halde son oturumda hazır bulundurulmaksızın yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtlayıp kısıtlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yargılamayı yapan mahkeme huzurunda savunma yapmak istediğine dair talebi olmasına ve karar oturumu sırasında yargılama yapılan yerdeki ceza infaz kurumunda hükümlü bulunmasına rağmen, CMK m.196/2 hükmü gereğince sanığa ifadesini esas mahkeme huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan istinabe yoluyla ifadesinin alınması ve yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alt sınırı beş yıldan az olmayacak şekilde hapis cezası öngörülen, silahla kişinin yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte kasten yaralama suçu bakımından sanığın istinabe suretiyle sorguya çekilip çekilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi halinde TCK'nın 87/1-d ve fıkrası uyarınca cezanın alt sınırının beş yıl hapis cezası olduğu, CMK'nın 196/2. maddesi uyarınca alt sınırı beş yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda sanığın istinabe yoluyla sorguya çekilemeyeceği ve bu kuralın savunma hakkının bir gereği olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunma hakkını kullanabilmesi için Yargıtay'ın bozma kararından sonra yerel mahkemece sanığa tebligat yapılmadan ve duruşmadan haberdar edilmeden direnme kararı verilmesi usule aykırı olduğu ve ayrıca direnme kararında tüm bozma nedenlerine ilişkin gerekçe gösterilmemesi hukuka aykırı bulunduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın alt sınırı beş yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren suçtan savunmasının istinabe yoluyla alınıp alınamayacağı ve bozma kararından sonra sanığa tebligat yapılmadan direnme kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamından sonra yerel mahkemece sanığa tebligat yapılmadan ve duruşma günü bildirilmeden direnme kararı verilmesi, sanığın savunma hakkını kısıtladığı ve CMK m.326/1'e aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gerekçesiz bir temyiz dilekçesiyle yapılan temyiz başvurusunda, CMK'nın 289. maddesindeki kesin hukuka aykırılık hallerinin resen gözetilip gözetilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi gösterilmemesi halinde, CMK'nın 294. maddesi uyarınca usulüne uygun bir temyiz başvurusundan söz edilemeyeceğinden ve CMK'nın 289. maddesindeki kesin hukuka aykırılık hallerinin resen gözetilmesi için en az bir temyiz nedeninin dilekçede gösterilmiş olması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerekçesiz temyiz dilekçesi üzerine 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesindeki hukuka kesin aykırılık hallerinin gözetilip gözetilemeyeceği ve ayrıca sanığa temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe sunması için ihtar gönderilip gönderilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni gösterilmemiş olması ve CMK 295/1’deki ek süre verilmesine ilişkin ihtarın sadece yüzüne karşı verilen kararlar için öngörülmüş olması gözetilerek sanığın temyiz isteminin reddine, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.