Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 223”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediği ve düşme kararına ilişkin temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin UYAP kayıtları ve adli sicil kaydı ile sabit olması, HAGB kararına ilişkin temyiz incelemesinin ise CMK 231/10'daki şartlarla sınırlı olması gerektiği ve bu kapsamda sanığın denetim süresini tamamladığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına istinaden verilen davanın düşmesi kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kapsamı (CMK m. 231/10 hükmü ile sınırlı mı yoksa dosya esasına ilişkin mi olacağı) hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/10. maddesindeki düşme kararının CMK’nın 223/8. maddesindeki düşme kararından farklı ve özel bir düzenleme olduğu, temyiz incelemesinin sınırlarının dar yorumlanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin sanığın denetim süresi içinde kasten suç işleyip işlemediği ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyup uymadığı hususları ile sınırlı olması gerektiği, sanığın güncel adli sicil kayıtlarına göre denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemediğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediğinin tespiti ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca temyiz incelemesinin kapsamının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin tespit edilmesi ve HAGB kararına ilişkin temyiz incelemesinin CMK 231/10. maddesinde öngörülen şartlarla sınırlı olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava zamanaşımının gerçekleştiği bir durumda Yargıtay Ceza Dairesince hükmün esastan incelenerek beraat kararının onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımının gerçekleşmesi durumunda derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller hariç öncelikle beraat değil, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği, somut olayda da derhal beraat kararı verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığı gözetilerek Özel Daire onama kararı bozulmuş ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının kaldırılmasına ilişkin sulh ceza hâkimliği kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında mı yoksa 309/4-c maddesi kapsamında mı kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen kararların kendine özgü bir sistematiği olduğu, idari para cezasının kaldırılmasına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmediği, aleyhe değiştirme yasağının uygulanamayacağı, mahallinde yeniden inceleme ve araştırma yapılmasının gerektiği ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanan 'red' kararı niteliğinde olduğu gözetilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün infaz aşamasında, hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımının gerçekleştiği iddiasıyla verilen davanın ortadan kaldırılması kararına karşı başvurulacak kanun yolunun temyiz mi yoksa itiraz mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesinde düzenlenen ve infaz aşamasında verilen kararlara karşı kanun yolunun itiraz olduğu, hükmün yorumu, cezanın hesabında duraksama, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği veya lehe kanun durumlarında hükmü veren mahkemeden karar istenebileceği, somut olayda ise kesinleşmiş hükmün infazı sırasında dava zamanaşımı nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için verilen kararın infaza ilişkin olduğu gözetilerek itiraz yoluna başvurulması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kabahatler Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza mahkemesi kararına karşı yapılan itirazın reddine dair kararın, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4-a mı yoksa 309/4-c maddesi uyarınca mı bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'nun kendine özgü bir sistem getirmesi, itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmemesi, aleyhe değiştirme yasağının uygulanabileceği kararlardan olmaması, mahallince yeniden inceleme ve araştırma gerektirmesi ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanması hususları birlikte değerlendirilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından, yerel mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrası kurup kurmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen direnme kararında yeni bir hüküm fıkrası kurmayıp, bozulmuş olan önceki hükme atıfta bulunmasının ve CMK'nın 223, 230 ve 232. maddelerine aykırı hareket etmesinin hüküm fıkrası bulunmaması usulü eksikliği yarattığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı tehdit suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına rağmen, CMK'nın ilgili maddelerine uygun yeni bir hüküm kurmayıp, bozulmakla ortadan kalkan önceki hükümde direnmekle yetinerek, hüküm kısmını eksik bırakması ve usul hükümlerine aykırı davranması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece sanık hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulmamasına rağmen, Yargıtay Özel Dairesinin bu konuda bozma kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapabilmesi için CMK 223. madde uyarınca verilmiş bir hüküm veya temyize konu olabilecek bir karar bulunması gerektiği, somut olayda ise mala zarar verme suçuna ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı ve temyize konu olabilecek bir karar da olmadığı için Özel Dairece bozma kararı verilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararından mala zarar verme suçuna ilişkin bozma nedeni çıkarılmıştır. - Uyuşmazlık: Yargılama aşamasında akıl hastalığına yakalandığı anlaşılan sanık hakkında CMK’nın 223. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz aşamasında öldüğünün UYAP sistemi üzerinden anlaşılması üzerine, ölümün kamu davasının düşmesini gerektiren bir neden olduğu gözetilerek, ölümle ilgili mahallinde araştırma yapılarak, sonucuna göre TCK’nın 64. ve CMK'nın 223. maddeleri uyarınca karar verilmesi için direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.