Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 231/11”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, daha önce sanık lehine temyiz edilen ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün gözetilmesinin "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralı gereğince zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB, şartlı bir düşme nedeni niteliğinde olup, sanığa yasal bir avantaj sağladığı ve ilk hükmün sadece sanık lehine temyiz edilmesi sebebiyle "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralının uygulanması gerektiği gözetilerek, HAGB kararı verildikten sonra denetim süresi içinde sanığın kasıtlı suç işlemesi halinde hükmün açıklanması sırasında da ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün esas alınması gerektiğine, aksi halde kazanılmış hak ihlali oluşacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan aldığı mahkûmiyet kararının kesin nitelikte olması nedeniyle, daha önce ruhsatsız silah taşıma suçundan aldığı ve hükmün açıklanması geri bırakılan cezasının açıklanıp açıklanamayacağı ve bu durumda yeni bir hüküm kurulup kurulmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan verilen mahkûmiyet kararının kesin nitelikte olsa dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği ve fakat yerel mahkemece hükmün açıklanması aşamasında, denetime ve infaza imkan verecek şekilde yeni bir hüküm kurulması gerekirken, önceki hükme atıf yapılması usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi hâlinde önceki hükmün aynen açıklanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi hâlinde hükmün aynen açıklanması gerektiği emredici bir şekilde düzenlendiği gözetilerek, yerel mahkemenin hükümde değişiklik yaparak sanık aleyhine daha ağır ceza tayin etmesi isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen mi açıklanması gerektiği, yoksa hükümde değişiklik yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde HAGB kararı verilen hükmün aynen açıklanması gerektiği, hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında hükmün açıklanması kararında, yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanması kararında, Anayasa'nın 141. maddesi ve CMK’nın 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile ulaşılan kanaat ve sanığın eyleminin hukuki nitelendirmesine yer verilmesi gerekirken, yerel mahkemece bu hususlara değinilmeyerek, sadece hükmün açıklanma gerekçesinin belirtilmesi ile yetinilmesi isabetsizliği nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi üzerine, hükmün açıklanması sırasında önceki hükmün aynen açıklanması mı gerektiği, yoksa karar içeriğinin değiştirilerek sanık hakkında beraat kararı verilip verilemeyeceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemenin hükmü açıklayacağının emredici bir şekilde düzenlenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlı bir düşme nedeni oluşturması karşısında, mahkemenin önceki kararda değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararına ilişkin hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen açıklanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde hükmün açıklanması gerektiği, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlı bir düşme nedeni teşkil etmesi ve sanık ile devlet arasında bir sözleşme niteliği taşıması nedeniyle, açıklanacak hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ardından sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, ilk hükümde verilen cezanın ertelenmesinin “kazanılmış hak” olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu doğrultuda hükmün açıklanması sırasında erteleme hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan ilk temyiz sonucu bozma kararı verilmesinin ardından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması gerektiğinde, ilk hükümdeki cezanın ertelenmesinin "cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi" gereğince kazanılmış hak olarak korunması gerektiği ve hükmün açıklanması sırasında bu hususun gözetilmesi gerektiğine karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi hâlinde önceki hükmün aynen açıklanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/11. maddesinde, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi hâlinde hükmün aynen açıklanması gerektiği emredici olarak belirtildiğinden, açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılarak sanık aleyhine daha ağır ceza tayin edilmesi ve haksız tahrik ile takdiri indirimde uygulama maddesi ve indirim oranının belirtilmemesi isabetsizlikleri gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın denetim süresince kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle açıklanmasını müteakip temyiz incelemesi sonucu bozulması halinde, yerel mahkemenin yeniden yargılama yaparak beraat kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle açıklanmasının ardından temyiz incelemesi sonucu bozulması halinde, yerel mahkemenin uymadan sonraki serbestlik kuralı gereği sanığın hukuki durumunu yeniden değerlendirerek beraat kararı verebileceği gözetilerek direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas yönünden incelenmesi için Yargıtay 19. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, ilk hükümde ertelenen hapis cezasının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ardından denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanması aşamasında kazanılmış hak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin, sanık lehine, ilk hükmün temyiz edilmesi üzerine bozulmasından sonra uygulandığı, bu durumun sanık için yeni bir hukuki süreç başlattığı, kazanılmış hakkın nihai hükümler arasında uygulanabilir olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının nihai hüküm niteliğinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.