Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 237/2”
- Uyuşmazlık: Soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu beyan eden ve cezalandırılmasını talep edip kovuşturma aşamasında da beyanlarını tekrar eden müşteki vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece müşteki vekiline davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmamasının CMK’nın 238/2. maddesine aykırı bulunarak hükmün bozulmasının isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenin soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki cezalandırılma talebinin davaya katılma iradesini de kapsadığı, aksi halde yargılamanın gereksiz yere uzayacağı ve adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve müştekinin katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6284 sayılı Kanun uyarınca katılma hakkı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, yerel mahkemece duruşmaya çağrılmaması nedeniyle temyiz aşamasında katılma talebinde bulunması üzerine, Yargıtay'ın bu talebi kabul edip esastan inceleme yapmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesinin, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen katılma taleplerinin temyiz aşamasında kabulüne imkan tanımadığı, ancak Bakanlığın duruşmadan haberdar edilmemesinin katılma ve diğer haklarını kullanmasını engellediğinden bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılma talebi konusunda yerel mahkemece karar verilmeyen müşteki vekilinin temyiz istemi üzerine, Özel Dairece hükmün bozulmasının isabetli olup olmadığı ve Özel Dairece temyiz aşamasında katılma talebi hakkında karar verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmiş ise incelenip karara bağlanması gerektiği, bu nedenle Özel Dairenin bozma kararının kaldırılarak dosyanın katılma talebi hakkında karar verilmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece beraat kararı verilen hakkı olmayan yere tecavüz suçunda, şikayetçi vekilinin davaya katılma talebinin örtülü olarak bulunup bulunmadığı ve Yargıtay'ın bu talebi değerlendirip karara bağlayıp bağlayamayacağı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçi vekilinin soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki beyanları ile sanığın cezalandırılmasını istemesi ve hükmü temyiz etmesinin davaya katılma iradesini ortaya koyduğu, CMK 237/2 hükmü gereği Yargıtay'ın da ilk derece mahkemesince karara bağlanmayan bu katılma talebini değerlendirip karara bağlaması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın katılma talebi hakkında karar verilmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece reddolunan katılma talebinin, temyiz aşamasında Yargıtay tarafından incelenip karara bağlanmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesinin temyiz incelemesini de kapsadığı, usul ekonomisi amacı güttüğü ve Yargıtay'ın katılma talebi konusunda karar vermesinin mümkün ve gerekli olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve katılma talebiyle hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu belirten ve cezalandırılmasını talep eden müşteki vekilinin, kovuşturma aşamasında da aynı talebini yinelemesine ve beraat kararını temyiz etmesine rağmen, temyiz incelemesi yapan Özel Dairece müşteki vekiline davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmamasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Müşteki vekilinin, soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki sanığın cezalandırılması talebi ile beraat kararını temyiz etmesinin davaya katılma iradesinin açık bir göstergesi olduğu, CMK m. 237/2 hükmü gereğince ilk derece mahkemesinde karara bağlanmayan katılma talebinin temyiz aşamasında Yargıtay tarafından incelenip karara bağlanabileceği ve bu şekilde yargılamanın gereksiz yere uzamasının önüne geçilebileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve katılma talebi hakkında karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini belirten müşteki vekilinin temyizi üzerine, müşteki vekilinden davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmaması nedeniyle hükmün bozulmasının isabetli olup olmadığı ve Yargıtay'ın katılma konusunda karar verip veremeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müşteki vekilinin tüm aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmesi ve temyiz yoluna başvurmasının davaya katılma talebi olarak kabul edilmesi gerektiği, aksi halde yargılamanın gereksiz yere uzayacağı ve Anayasa'nın 141/4. maddesi ile AİHS'nin 6. maddesine aykırılık oluşturacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve müştekinin katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece mağdure ve vekiline davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmadan hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulması üzerine, Yargıtay'ın katılma talebi konusunda karar verip veremeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdure ve vekilinin kovuşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduklarını beyan etmeleri ve mağdure vekilinin yerel mahkeme hükmünü temyiz etmesinin davayı takip iradesini ortaya koyduğu ve bu davranışın yerel mahkemece karara bağlanmayan katılma talebinin Yargıtay tarafından incelenip karara bağlanmasına yönelik bir istemi de kapsadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve mağdurenin katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Mağdur-sanığın, hakkında beraat kararı verilen sanığa karşı açılan davaya katılma talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinde, katılma usulüne aykırılık nedeniyle bozulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur-sanığın kovuşturma aşamasında davaya katılma talebinde bulunmamış olması ve temyiz dilekçesinde de bu yönde açık bir irade beyan etmemiş olması, CMK m. 237/2 uyarınca temyiz aşamasında katılma talebinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün katılma usulüne aykırılık nedeniyle bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini belirten müşteki vekilinin temyizi üzerine, müşteki ve vekilinden davaya katılmak isteyip istemediklerinin sorulmaması nedeniyle hükmün bozulmasının isabetli olup olmadığı ve Yargıtay tarafından katılma konusunda karar verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca kanun yolu aşamasında davaya katılma talebinde bulunulamasa da ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanması gerektiği, ayrıca şikayetçinin tüm aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmesi ve temyiz yoluna başvurmasının davaya katılma iradesini açıkça ortaya koyduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve katılma talebinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.