Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK 238”
- Uyuşmazlık: Yerel mahkemece mağdure ve vekiline davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmadan hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulması üzerine, Yargıtay'ın katılma talebi konusunda karar verip veremeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdure ve vekilinin kovuşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduklarını beyan etmeleri ve mağdure vekilinin yerel mahkeme hükmünü temyiz etmesinin davayı takip iradesini ortaya koyduğu ve bu davranışın yerel mahkemece karara bağlanmayan katılma talebinin Yargıtay tarafından incelenip karara bağlanmasına yönelik bir istemi de kapsadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve mağdurenin katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mağdur-sanık sıfatını taşıyan kişinin, kovuşturma aşamasında davaya katılma talebinin değerlendirilmemesi nedeniyle bozulan yerel mahkeme kararına karşı yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur-sanığın kovuşturma aşamasında şikayetçi olduğunu beyan etmesine rağmen, yerel mahkemece CMK 234. maddedeki hakları hatırlatılmadan ve davaya katılma iradesi sorulmadan yargılamaya devam edilmesinin usule aykırı olduğu ve bu hususun temyiz aşamasında ileri sürülememesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini belirten müşteki vekilinin temyizi üzerine, müşteki ve vekilinden davaya katılmak isteyip istemediklerinin sorulmaması nedeniyle hükmün bozulmasının isabetli olup olmadığı ve Yargıtay tarafından katılma konusunda karar verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca kanun yolu aşamasında davaya katılma talebinde bulunulamasa da ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanması gerektiği, ayrıca şikayetçinin tüm aşamalarda sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmesi ve temyiz yoluna başvurmasının davaya katılma iradesini açıkça ortaya koyduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve katılma talebinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tefecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükmün, müşteki ve vekilinden davaya katılmak isteyip istemediklerinin sorulmaması gerekçesiyle bozulmasına dair Özel Daire kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Müşteki ve vekilinin kovuşturma aşamasında sanıkların cezalandırılmasını talep etmeleri ve müşteki vekilinin hükmü temyiz etmesinin davaya katılma istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, aksi halde yargılamanın gereksiz yere uzayacağı ve Anayasa’nın 141/4. maddesine ile AİHS’nin 6. maddesine aykırılık oluşturacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve müştekinin katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında bazı müşteki ve mağdurların davaya katılma taleplerinin karara bağlanmaması ve bazılarının ise CMK 234'teki haklarının hatırlatılmaması nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenlerin kovuşturma aşamasında davaya katılma haklarının CMK m. 234, 237 ve 238'de düzenlendiği, bu haklara ilişkin yerel mahkemece eksik işlem yapılması nedeniyle hükmün bozulmasının isabetli olduğu, ancak kovuşturma aşamasında katılma talebinde bulunmayanların temyiz aşamasında katılma talebinde bulunmasının mümkün olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6284 sayılı Kanun uyarınca katılma hakkı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, yerel mahkemece duruşmaya çağrılmaması nedeniyle temyiz aşamasında katılma talebinde bulunması üzerine, Yargıtay'ın bu talebi kabul edip esastan inceleme yapmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesinin, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen katılma taleplerinin temyiz aşamasında kabulüne imkan tanımadığı, ancak Bakanlığın duruşmadan haberdar edilmemesinin katılma ve diğer haklarını kullanmasını engellediğinden bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçunda, yerel mahkemenin sanığa verdiği temel cezanın miktarının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde belirtilen objektif ölçütlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, yerel mahkemenin dosya kapsamına, maddi gerçeğe ve bu objektif ölçütlere uygun olarak temel cezayı belirlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin temyiz isteminin kapsamı ve temyize hakkının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin ilk hüküm aşamasında davaya katılma talebinde bulunmadığı ve 1412 sayılı CMUK'a göre temyiz aşamasında katılan sıfatını alamayacağı, ancak Yargıtay’ın iade kararından sonraki yeniden yargılamada davaya katıldığı için bu aşamadan sonraki hükümlere karşı temyiz hakkı bulunduğu, ayrıca sanık Sami hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanık Sami hakkında dolandırıcılık suçundan açılan davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraat kararı verilen dosyada, mağdur sıfatıyla katılanların yokluğunda verilen hükmün kendilerine tebliğ edilmeden temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevi yaptırmamak için direnme suçunda mağdur olan ve tanık olarak dinlenen kişilerin, davaya katılma hakları bulunmasına rağmen bu haklarının kullanılmasına olanak tanınmadığı, Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ile 5271 sayılı CMK’nın 233, 234, 237, 238 ve 260. maddeleri uyarınca mağdurların davadan haberdar edilmeleri ve gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın mağdurlara tebliğ edilmesi için Yargıtay 5. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.