Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMUK m. 326/son”
- Uyuşmazlık: Yalnızca sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan adli para cezası hükmünden sonra, sanığa hapis cezası verilmesinin ve bu cezanın ertelenmesinin CMUK m. 326/son'a aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasının adli para cezasından ağır olmasına rağmen, sanığın sosyal ve ekonomik durumu, suçun taksirli olması, savunmanın erteleme talebi ve kazanılmış hak ihlali iddiasında bulunulmaması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek, hapis cezası verilmesinde ve ertelenmesinde CMUK m. 326/son'a aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunun, hükmün diğer bozma nedenlerine eklenmesi mi yoksa eleştiri konusu mu yapılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmiş olması ve sanık lehine olan tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunun, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca "aleyhe değiştirmeme" ilkesi gereğince bozma üzerine verilecek hükümde düzeltilme imkanı bulunmaması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve Özel Daire'nin bu hususu eleştiri konusu yapmasının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasında tekerrüre esas alınan hükmün kararda gösterilip gösterilmeyeceği, gösterilmesi gerektiği kabulünde lehe temyizde CMUK 326/son maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve gösterilmesi gerekmediği kabulünde infazda en ağır cezalı hükmün esas alınıp alınmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan hükmün kararda gösterilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmaması, 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gereğince tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek sürenin tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaması ve lehe temyizde CMUK m.326/son hükmü gereğince kazanılmış hak gözetilerek, yerel mahkeme kararında tekerrüre esas alınan hükmün belirtilmesine gerek olmadığı, birden fazla tekerrüre esas hükümlülük varsa infaz aşamasında en ağır cezalı hükmün esas alınacağı ve denetimli serbestliğin de tekerrür halinde kendiliğinden uygulanacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, kazanılmış hak uygulaması sırasında uygulanması gereken yasal maddenin gerekçeli kararda belirtilmemesine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma üzerine kurulan hükümde, kazanılmış hak uygulaması yapılırken 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesinin gerekçede belirtilmemesinin CMK 232/6. maddesine aykırı olduğu gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Lehe yasa yolu davası üzerine bozma kararı sonrası yerel mahkemece verilen hükümde, sanığa daha önceki hükümde verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olması nedeniyle CMUK'un 326/son maddesinin ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Lehe yasa yolu davası üzerine bozma kararı sonrası yerel mahkemece verilen hükümde, sanığa daha önce verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olması ve bozma sonrası verilen cezanın öncekinden daha az olması nedeniyle CMUK'un 326/son maddesinin ihlal edilmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve Özel Daire onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yalnızca sanık lehine temyiz edilen adli para cezasına ilişkin hükmün bozulmasının ardından, yerel mahkemece verilen hapis cezası ve erteleme kararının, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca "aleyhe bozma yasağı"nı ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasının adli para cezasından ağır bir yaptırım olmasına rağmen, sanığın değişen sosyal ve ekonomik durumu, lehe hükümler talebi ve kazanılmış hak ihlaline ilişkin bir itirazının olmaması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası ve erteleme kararının CMUK 326/son maddesine aykırı olmadığı ve Özel Daire'nin onama kararının isabetli olduğu sonucuna varılarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Yalnızca sanık lehine temyiz edilen adli para cezası içeren hükmün bozulmasının ardından, yerel mahkemece verilen hapis cezası ve erteleme kararının, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu, sosyal ve ekonomik durumu, cezanın bireyselleştirilmesi ilkesi, lehe hükümler talebi, hapis cezasının ertelenmesinin adli para cezasından daha lehe olabileceği ve sanığın kazanılmış hak ihlali iddiasında bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası ve erteleme kararının 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine aykırı olmadığı ve Özel Daire’nin onama kararının isabetli olduğu sonucuna varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık aleyhine temyiz bulunmayan hallerde, hükmün bozulmasını gerektiren başka bir neden varsa, sanık aleyhine olan ancak sonuca etkili olmayan hukuka aykırılığın eleştiri konusu yapılmakla mı yetinileceği, yoksa bozma nedenlerine eklenmesi mi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün bozulmasını gerektiren başka bir nedenin varlığı halinde, yerel mahkemece düzeltilmesi mümkün ve sanığa daha önce tanınmış bir atıfeti genişletmeyen nitelikteki hukuka aykırılıklar da bozma nedenlerine eklenerek hükmün lehe-aleyhe bozulması gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararına, eleştirilen hususların bozma nedeni olarak eklenmesine ve kazanılmış hakkın saklı tutulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Dairece eleştiri konusu yapılan hususların da kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozma nedeni yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının süresinde olduğu ve CMK'nın 6352 sayılı Kanun ile değişik 308. maddesi uyarınca itirazın değerlendirilmesi için öncelikle Özel Daire'ye gönderilmesi gerektiği, Özel Daire'nin itirazı inceleyip yerinde görürse kararını düzelteceği, aksi halde dosyayı Ceza Genel Kurulu'na göndereceği gözetilerek dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan mahkum olan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması ve mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilirken tekerrüre esas alınan hükmün karar yerinde belirtilmesinin gerekip gerekmediği, aleyhe temyiz olmaması halinde tekerrüre esas alınacak hükümlerin hangisinin esas alınacağı ve infaz aşamasındaki uygulamaya ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanması için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesinin yeterli olduğu, tekerrüre esas alınan hükmün mahkeme kararında belirtilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa infaz aşamasında en ağır cezanın esas alınması gerektiği, aleyhe temyiz olmaması halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle hükmün bozulamayacağı, ancak yerel mahkemece tekerrüre esas alınacak hükümlerin en ağırı yerine daha hafif bir ceza esas alındığında Yargıtay'ın hükmü düzelterek onayabileceği, hatalı uygulama nedeniyle oluşan kazanılmış hakkın korunması gerektiği, somut olayda ise yerel mahkemenin sanık hakkında TCK'nın 53. maddesindeki tüm hak yoksunluklarını uygulamaması isabetsizliği nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden, hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.