Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cebir ve Tehdit”
- Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taşıdığı bayrağın örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermediği, övmediği veya teşvik etmediği kabul edilse de, 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesinin, örgüt propagandasını cezalandırmak amacıyla bu unsurları aramaksızın düzenlendiği, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasının kamu düzeni ve güvenliği için gerekli olduğu ve yasal düzenlemeye uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanların iş akitlerinin sendikal nedenlerle feshedilmesinin bireysel sendika hakkına yönelik bir müdahale niteliğinde olduğu, bu eylemin TCK’nın 118/2. maddesi kapsamında sendikaya yönelik hukuka aykırı bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, diğer taraftan TCK’nın 118/1. maddesindeki suçun bireysel sendikal hakkını korumaya yönelik olup bu suçun oluşabilmesi için cebir veya tehdit kullanılmasının gerektiği, ancak katılanların tehdit edildiklerine ilişkin beyanlarının dosyadaki tanık anlatımları ve diğer delillerle desteklenmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun işyerinden altınları alıp kaçarken silah tehdidinde bulunması eyleminin yağma suçunu mu yoksa hırsızlığa teşebbüs ve tehdit suçlarını mı oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun işyerinden altınları alıp kaçarken, kendisini takip eden mağdur ve polise silah doğrultarak tehdit etmesinin yağma suçunun oluşması için yeterli olduğu, zira malın alınması ile cebir ve tehdidin aynı anda gerçekleşmiş sayılacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun’un 7/2. maddesinin son cümlesindeki düzenlemeyle 7/2-b-1. maddesinde belirtilen fiillerin cezalandırılması için örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurunun aranmasına gerek olmadığı, bu fiillerin tek başına suçu oluşturduğu, aksi yorumun ifade özgürlüğüne müdahale teşkil edeceği ve kanun koyucunun amacına aykırı olacağı değerlendirilerek Özel Daire bozma ilamı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuki alacağını tahsil amacıyla tehdit suçundan hükümlü sanık hakkında uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 150/1. maddesindeki düzenlemenin amacının, bir kişinin hukuki ilişkiye dayalı alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde yağma suçundan değil, tehdit veya kasten yaralama suçundan cezalandırılması olduğunun kabulüyle, sanık hakkında TCK’nın 150/1. maddesi delaletiyle 106/1-1. maddesinden kurulan mahkumiyet hükmünün, tehdit suçunun CMK’nın 253. maddesi kapsamında uzlaştırma kapsamına alınması gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurdan zorla aldıkları cep telefonundaki fotoğrafları silmek amacıyla hareket etmelerinin yağma suçunun manevi unsuru olan faydalanma kastını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yağma suçunun oluşması için malın mutlaka sahip olma kastıyla alınması şart olmayıp, geçici olarak kullanma kastıyla hareket edilmesi halinde de suçun oluşacağı, sanıkların mağdurun elindeki cep telefonunu içerisindeki fotoğrafları silmek amacıyla cebir ve tehdit kullanarak aldıkları ve olay yerinden ayrıldıkları hususlarının anlaşıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, polis memurlarının kendisini yakalamasını engellemek amacıyla elinde bulundurduğu silahı göstererek ve tehdit içeren sözler sarf ederek görevlileri manevi cebir altında bıraktığı ve görevlerini yapmalarını engellediği değerlendirilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli yağma suçunu mu yoksa hırsızlık ve tehdit suçlarını mı oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye cebir uygulayarak çantasını alması ve ardından takip edenlere bıçak çekerek tehdit etmesinin, eylemlerin kesintisiz bir bütünlük içinde gerçekleşmesi nedeniyle tek bir nitelikli yağma suçu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-2. maddesindeki “slogan atma” eyleminin, aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru gösterecek, övecek veya teşvik edecek nitelikte olmasının suçun oluşumu için gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun'un 7/2-b-2. maddesinde sayılan slogan atma eyleminin, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurlarını taşımasa dahi suç oluşturacağı, ancak bu eylemin demokratik toplum düzenini ve kamu güvenliğini bozma amacı taşıması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile uyumlu olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hırsızlık mı yoksa nitelikli yağma mı suçunu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müştekinin beyanlarının çelişkili olması, olayda cebir veya tehdidin unsurlarının bulunmaması ve müştekinin telefonunun rızası dışında alınmasının hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.