Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cebri İcra Baskısı”
- Uyuşmazlık: Zorla düzenlettirildiği iddia edilen bono nedeniyle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, borçlunun haciz sırasında verdiği ödeme taahhüdünün borcu kabul anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların gasp yoluyla elde edildiğinin ceza mahkemesi kararıyla sabit olması ve borçlunun haciz baskısı altında ödeme taahhüdünde bulunmasının irade sakatlığına neden olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kefilin, aleyhine kurulan hükümden sonra tehiri icra kararı almaksızın, lehine bozma kararından önce imzaladığı protokolün cebri icra tehdidi altında imzalanıp imzalanmadığı ve bu protokol hükümlerinin dikkate alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin, aleyhine verilen hükmün icrası nedeniyle cebri icra tehdidi altında olduğu iddiasının kanıtlanamaması ve kefilin lehine bozma kararı verilmeden önce serbest iradesiyle protokol imzalamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefil sıfatıyla borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun ihtiyati haciz kararının infazı sırasında verdiği kabul ve taahhüt beyanının icra tehdidi ve baskısı altında olup olmadığı ve buna bağlı olarak istirdat isteminin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haczin kesinleşmesinden ve takibin kesin hacze dönüşmesinden yaklaşık beş ay sonra borçlunun icra dairesine giderek kendi özgür iradesiyle borcu ödemeyi kabul ve taahhüt etmesi, icra baskısı ve tehdidi altında olmadığının göstergesi olarak değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından, murisin bonoya dayalı takipten borçlu olmadığının tespiti davası açıldıktan sonra, icra takibinde borca mahsuben ödeme yapılması nedeniyle davanın hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cebri icra yoluyla yapılan takipte davacılara intikal eden taşınmazın satılmasından sonra açılan menfi tespit davasından önce yapılan ödemenin müstakil bir istirdat davasına konu edilebileceği, bu sebeple davadan önce yapılan ödemeler yönünden menfi tespit talebinde bulunulmasında hukuki yarar olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması davasının, murisin ölümü nedeniyle aile konutu vasfının ortadan kalkması ve davacının ipoteği ödeyerek kaldırması üzerine, ıslah yoluyla istirdat davasına dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği ve istirdat talebinin reddine ilişkin gerekçenin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler bozma için yeterli görülmeyerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra satışında ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla açılan ihalenin feshi şikayetinde, tanık beyanlarının fesat iddiasını ispatlamak için yeterli olup olmadığı ve ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhaleye katılımın engellendiğine dair resmi makamlara başvuru ve icra müdürlüğünce bir tespit veya tutanak bulunmaması karşısında, diğer katılımcıların da olması ve ihale bedelinin düşük olmaması gözetilerek sadece tanık beyanlarının fesat iddiasını ispat için yeterli olmadığı ve alacaklının ihaleye katılmama yönünde baskı ve tehdidinin bulunmadığı değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, senede dayalı menfi tespit ve istirdat ile hisse devri sebebiyle ödendiği iddia edilen bir bedelin iadesi istemine ilişkin davalarda, Yargıtay’ın onama kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerini içermemesi ve Yargıtay'ın önceki onama kararında hükmedilen vekâlet ücretinde maddi hata bulunması gözetilerek, davanın esasına ilişkin karar düzeltme talebi reddedilmiş, ancak Yargıtay’ın önceki kararındaki vekâlet ücreti kısmı düzeltilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen çeklerin, davalı faktoring şirketlerine bedelsiz olmasına rağmen ciro edilmesi nedeniyle, davacının bu şirketlere borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Et şirketinin edimini yerine getirmeyerek çeklerin bedelsiz kalması ve davalı faktoring şirketlerinin 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yeterli araştırmayı yapmayarak çekleri iktisaplarında ağır kusurlu bulunmaları gözetilerek, yerel mahkemenin davacının davalılara borçlu olmadığı yönündeki tespit kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatif yöneticilerinin, davacıya ait dairenin tapusunu davacının bilgisi ve rızası olmadan davalıya devretmesi nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından yeni hüküm niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyma adı altında, bozma ilamında belirtilen hususları dikkate alarak ceza mahkemesi kararını dosyaya getirtip inceleyerek ve yeni olgulara dayanarak verdiği karar, gerçekte yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, Hukuk Genel Kurulu tarafından dosyanın yeni hükmü inceleyebilecek olan Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla ödendiği iddia edilen kira farkı ve faiz alacağının istirdat yoluyla tahsili talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafları tacir olan sözleşmede kararlaştırılan aylık %12 temerrüt faizi oranının tarafları bağlayıcı olduğu, bozma ilamına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda da bu oranın esas alındığı ve mahkemenin bozma kararına uygun hüküm kurduğu gözetilerek, davacı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiş ve Daire'nin onama kararı korunmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin davalıdan tahsili istemiyle açılan istirdat davasında, kaçak kullanım bedelinin hesabı ve dayanağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin kaçak elektrik kullanımına ilişkin hesaplama hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek, ilk derece mahkemesince eksik inceleme yapıldığı ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçundan sanık hakkında TCK'nın 168/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı ve TCK'nın 150/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura bıçak çekerek 15 TL’sini gasp etmesi eyleminde, mağdurun zararının sanığın ailesi tarafından karşılanması hususunun etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli olduğu, ancak gasp edilen paranın değerinin azlığına rağmen sanığın suçu işlemek için gösterdiği kast yoğunluğu ve mağdurun yaşı ve ekonomik durumu gözetildiğinde TCK'nın 150/2. maddesinin uygulanmasına yer olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının TCK 168/3. maddesinin uygulanmaması yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.