Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza İlişkisini Düşüren Haller”
- Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçu ile birlikte işlenen ve suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan tehdit suçunun, yargılama sürecinde uzlaşma kapsamına alınmasıyla kasten yaralama suçunda da uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tehdit suçunun yargılama sürecinde uzlaşma kapsamına alınması ve beraatle sonuçlanmasıyla, birlikte işlenen kasten yaralama suçunda uzlaştırma yoluna gidilmesine engel kalmadığı, suçtan sonra fail lehine olan kanunun uygulanması gerektiği ve uzlaştırmanın ceza ilişkisini düşüren bir hâl olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa atılı nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçunun uzlaştırmaya tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına neden olan hakaret ve mala zarar verme suçlarından mala zarar verme suçunun sonradan uzlaştırma kapsamına alınması ve birlikte işlenen basit hakaret suçunda da uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel kalmaması nedeniyle, sanık lehine olan yasa değişikliği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunun nitelikli halinin uzlaştırma kapsamına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuklar bakımından uzlaştırma kapsamının belirlenmesinde suçun temel şekli için öngörülen cezanın değil, nitelikli haller de göz önünde bulundurularak hesaplanan ceza üst sınırının esas alınması gerektiği, bu durumda uyuşmazlık konusu suçun cezasının üst sınırının üç yılı aşması nedeniyle uzlaştırma kapsamında olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay direnme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hükmün temyiz incelemesinden önce ölmesi halinde yapılması gereken işlem nedir?
Gerekçe ve Sonuç: Ölüm halinde kamu davasının düşmesine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi ile hükümlünün ve sanığın ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiş olması ve hükmün kesinleşmesinin önlenmesi gerekliliği gözetilerek, yerel mahkemece mahallinde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi amacıyla Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakaret suçunda hapis cezası tercih edilirken gösterilen gerekçenin yeterliliği ve sonradan tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle hakaret suçunda da uzlaştırma yoluna gidilip gidilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinden sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmasıyla hakaret suçu için de uzlaştırma yolunun açıldığı, fail lehine olan bu durumun ceza hukukunun zamanaşımı ilkesi gereğince uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 12-15 yaş grubunda bulunan sanıklara atılı konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, hükümden sonra yapılan yasal değişiklikle CMK’ya eklenen suça sürüklenen çocuklar için getirilen uzlaştırma hükmü kapsamında olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuklar bakımından uzlaştırma kapsamının, suçun işlendiği tarihte değil, hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeye göre değerlendirilmesi ve sanıklara atılı suçun birden fazla kişiyle birlikte geceleyin işlenmesi nedeniyle nitelikli halinin oluşması ve bu halde cezanın üst sınırının üç yılı aşması gözetilerek, hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan CMK m. 253/1-c hükmüne göre uzlaştırma kapsamında olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 18. Ceza Dairesi kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılanın imzasını taklit ederek sahte banka talimatları oluşturması ve tediye makbuzlarında tahrifat yaparak şirkete ait hesaplardan para çekmesi ve kendi lehine kullanması, katılanın rızası olmaksızın gerçekleştiği ve sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, ayrıca sanığın suça konu zararı giderme konusunda pişmanlık göstermediği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmış, güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik dışı ilişkiden olan çocuğunu, resmi nikâhlı eşinden doğmuş gibi göstererek nüfusa kaydettiren sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa soybağını değiştirme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca doğum bildiriminin resmi belge olmaksızın sözlü yapılabilmesi ve nüfus memurunun beyanın doğruluğunu araştırma yükümlülüğü bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak çocuğun soybağını değiştirme suçunun özel norm niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ve Özel Daire'nin, sanığı soybağını değiştirme suçundan cezalandıran kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.