Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Erimesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura yönelik gerçekleştirdiği birden fazla eylemden dolayı birden fazla suçtan cezalandırılıp cezalandırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin aynı suç işleme kararı altında ve aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleşmesi nedeniyle TCK m.44/1'deki içtima hükümleri gereğince tek bir suç oluşturacağı ve failin en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı hem neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan hem de kasten yaralamaya teşebbüs suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkalarına ait kimlik bilgileriyle internetten kredi kartı başvurusu yapıp, sahte kimliklerle kartları teslim alarak kullanması eylemlerinin hangi suçları oluşturduğu ve bu suçlara ilişkin dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, sahte kredi kartı üretmek suçunu oluşturduğu, kredi kartı sözleşmeleri ve eklerindeki sahteciliğin bu suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sahte kimlik kullanma eylemlerinden kaynaklı resmî belgede sahtecilik suçunda ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin resmî belgede sahtecilik suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davası düşmüş, sahte kredi kartı üretme ve kullanma suçlarından kurulan hükümler ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde temel cezanın belirlenmesinde ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesinde hukuka uygunluk bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aracın fenni muayenesini yaptırmaması dışında, kazanın oluşumunda doğrudan etkili olan bir kusurunun tespit edilememesi ve ölenin dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları nedeniyle tali kusurlu olması gözetilerek, temel cezanın üst sınıra yakın belirlenmesi ve sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine dair gerekçenin yetersiz olması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte kimlikle bankalardan kredi kartı alması eyleminin hangi suçu oluşturduğu ve TCK 245/2 ve 245/3. maddelerinin birlikte uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kimlikle bankalara başvurup kredi kartı düzenletme ve bu kartları kullanarak yarar sağlama eylemlerinin ayrı suçlar olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla sanığın hem TCK'nın 245/2. maddesindeki sahte banka veya kredi kartı üretme suçundan hem de 245/3. maddesindeki sahte kartı kullanma suçundan cezalandırılması gerektiği, ancak kredi kartı sözleşmesinde sahtecilik yapma eyleminin sahte kredi kartı üretme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, babasının kimlik bilgilerini kullanarak sahte kredi kartı çıkartması ve bu kartı kullanması eylemlerinin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte kredi kartı üretmek için sahte belge kullanarak banka görevlisini araç olarak kullandığı, sahte kart üretme suçunun kredi kartı sözleşmesindeki sahtecilik suçunu içerdiği ve tükettiği, dolayısıyla tek bir suç işleme kararı kapsamında birden fazla suç oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ne teslim edilen yakıtta yapılan incelemeler sonucu standartlara aykırı olduğu ve sanıklar arasında rüşvet anlaşmasına ilişkin telefon kayıtlarının varlığı gözetilerek, edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarından mahkumiyet kararları onanmış; ancak TEİAŞ'a teslim edilen yakıttan alınan numunelerin usulüne aykırı olması, sözleşme ve tanık beyanları değerlendirilerek TEİAŞ'a yönelik edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkûmiyetine karar verilen sanıklar hakkındaki gerekçeli kararın yeterliliği, bazı sanıkların sorgusunun yapılmaması, Özel Daire kararındaki çelişki iddiası, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve eski TCK’nın uygulanabilirliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkûmiyet hükümlerinin gerekçelerinin genel olarak yeterli olduğu ancak sanıklar ... ve ...'in atılı suça katılımını gösterir yeterli ve geçerli delil bulunmadığı, inceleme dışı bırakılan sanıkların sorgularının yapılmamasının itiraza konu sanıkların hukuki durumlarını etkilemeyeceği, Özel Daire kararında çelişki bulunmadığı, eksik araştırma yapılmadığı ve sanıkların eylemlerinin TCK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da devam etmesi nedeniyle 765 sayılı TCK hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanıklar ... ve ... yönünden bozulmasına, diğer sanıklar yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik dağıtım hattından kaynaklandığı iddia edilen yangın nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki tüm beyanlar ve fotoğraflar değerlendirilerek, söz konusu yangının elektrik hatlarından çıktığının kesin olarak söylenemediği, yangının herhangi bir etkenden dolayı çıkmış olabileceği ve bu nedenle davalıların sorumlu tutulamayacağına ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınarak, yerel mahkemenin davayı red kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik hattından çıkan yangın nedeniyle oluşan zarardan davalıların sorumlu olup olmadığına ilişkin tazminat davasında, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporları arasında yangının çıkış nedeni ve davalıların sorumluluğu konusunda çelişki bulunduğu, mahkemenin bu çelişkiyi gidermeden hüküm kurmasının usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.