Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Genel Kurulu Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli yağma suçundan usulüne uygun kamu davası açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı fiilden dolayı hem kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar hem de iddianame düzenlendiğinden, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın hukuki değerden yoksun olduğu ve iddianamenin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15-18 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı ve alınmaması halinde gerekçesinin kararda gösterilip gösterilmeyeceği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 15-18 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması zorunlu olmamakla birlikte, çocuğun ceza sorumluluğunun tespiti ve cezanın bireyselleştirilmesi için gerekli olan hususların değerlendirilmesinin denetimi açısından sosyal inceleme yaptırılmama gerekçesinin kararda gösterilmesi zorunlu olduğundan, yerel mahkemenin bu hususa ilişkin gerekçe göstermemesinin hukuka kesin aykırılık oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK'dan 5237 sayılı TCK'ya geçiş sürecinde, nitelikli hırsızlık ve ruhsatnamede sahtecilik suçlarından verilen hükümlerin uyarlanması sırasında, lehe kanun uygulaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün nitelikli hırsızlık suçunda, çalınan aracın değerinin yüksekliği gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılması gerektiği, ruhsatnamede sahtecilik suçunda ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun hangi hükümlerinin karşılaştırılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bandrolsüz eserlerin satışının, suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/a maddesi, hüküm tarihinde ise hem 81/4. maddesi kapsamındaki bandrolsüz eser ticareti suçunu hem de 71/1 maddesindeki manevi ve mali haklara tecavüz suçunu oluşturduğu, hak sahiplerinin şikayeti nedeniyle 81/13. maddesindeki özel içtima hükmünün uygulanması gerektiği, dolayısıyla lehe olan kanunun tespiti için suç tarihindeki 81/9-1/a maddesinin, hüküm tarihindeki 81/13 ve 71/1 maddeleriyle karşılaştırılması gerekirken, sadece 81/4. madde ile karşılaştırılarak eksik inceleme yapılması isabetsizliği nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, 5846 sayılı Kanun'un suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan ilgili maddelerinin hangilerinin karşılaştırılması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen fiilin suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, hüküm tarihinde yürürlükte olan 81/4. maddesiyle değerlendirilmesi ve lehe olan kanun tespitinde 81/13 ve 71/1. maddelerinin karşılaştırılmaması isabetsiz görülerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, hırsızlık suçunda malın değerinin azlığı nedeniyle TCK'nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hırsızlık suçuna konu malın değerinin azlığı halinde uygulanabilecek TCK'nın 145. maddesinin, yalnızca failin daha fazlasını çalabilme imkanı varken azını çalması haliyle sınırlı olarak yorumlanamayacağı, her olayın özelliğine göre değer azlığı, failin konumu, suçun işlenişi gibi hususlar değerlendirilerek takdir edileceği, bu olayda ise çalınan iki parfümün değerinin düşük olması, suçun işleniş biçimi ve hakkaniyet kuralları gözetilerek sanık hakkında TCK'nın 145. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuk sanık ile yetişkin sanığın davalarının birleştirilmesi halinde duruşmanın açık mı yoksa kapalı mı yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun çocuk sanıkların duruşmalarının kapalı yapılmasını emreden hükümleri ile Anayasa'nın 141. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi birlikte değerlendirilerek, çocuk sanık ile yetişkin sanığın davası birleştirilse dahi çocuğun korunması amacıyla duruşmaların kapalı yapılması gerektiği, açık duruşma yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın Ceza Genel Kurulu inceleme tarihi itibarıyla sanığın 18 yaşını doldurması nedeniyle giderilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediğinin tespiti ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca temyiz incelemesinin kapsamının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin tespit edilmesi ve HAGB kararına ilişkin temyiz incelemesinin CMK 231/10. maddesinde öngörülen şartlarla sınırlı olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı iki kez mahkûmiyetine karar verilmesine karşın, eylemlerinin zincirleme suç hükümlerine uyup uymadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, sanığın aynı suç işleme kararıyla hareket ederek sahte vekaletnameleri farklı zamanlarda düzenleyip kullanmak suretiyle tek bir amaca ulaşmayı hedeflediği gözetilerek, eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hırsızlık ve silahla tehdit suçlarını mı yoksa nitelikli yağma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu'nun önceki bozma kararına uyularak verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle Ceza Genel Kurulu'nca değil, Özel Dairece incelenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde sayılıp sayılmayacağının ve suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi TCK 188. madde kapsamında suç oluşturup oluşturmayacağının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun konusunun belirlenmesinde, ilgili maddenin uzman bilirkişi tarafından uyuşturucu veya uyarıcı etkiye sahip olduğunun tespit edilmesinin yeterli olduğu, suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi sanığın cezalandırılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.