Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Hükmü”
- Uyuşmazlık: Temyiz incelemesi sonucu onanan mahkûmiyet hükmünün infaz aşamasında, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükmün kesinleşmediğinin anlaşılması ve adli sicil kaydından silinmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın sanığın adli sicil kaydında bulunan başka bir hükmün tekerrüre esas alınması talebiyle itiraz yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın itiraz yetkisinin olağanüstü bir kanun yolu olması ve infaz aşamasındaki tekerrür hükümlerine ilişkin uyuşmazlıkların 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesinde TCK'nun 52/4. maddesindeki taksit miktarının dörtten az olamayacağı hükmüne aykırı olarak iki taksitte ödenmesine karar verilmesinin kanun yararına bozma yoluyla incelenip incelenemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi uyarınca hükmün bünyesine dahil bir husustaki hukuka aykırılığın infaz aşamasında alınacak bir kararla düzeltilemeyeceği, bu sebeple hükmün bünyesine dahil olan ve sanık aleyhine sonuç doğuran adli para cezasının taksitlendirilmesindeki hukuka aykırılığın kanun yararına bozma yoluyla incelenebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir resmî belgede sahtecilik mahkûmiyetine konu bonoya ilişkin hukuk davasında verilen Yargıtay kararının, ceza davasında yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesinin Adli Tıp Kurumu raporunda hukuki değerlendirme yapıldığı gerekçesiyle bozma kararı vermesinin, ceza mahkemesince daha önce incelenmiş ve hükme esas alınmış bir husus olması ve bu nedenle CMK m.311/1-e’de öngörülen “yeni delil veya olay” sayılamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuki kesinti olmadan aynı mahkemede farklı tarihlerde işlenen aynı mahiyetteki suçlar nedeniyle verilen ayrı mahkûmiyet kararlarına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı mahkemeye farklı tarihlerde açılan iki ayrı dava dosyasında, suç tarihleri arasında hukuki kesinti bulunmaması, suçların aynı mahiyette olması ve dosyaların aynı mahkemede olması sebebiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususunun kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının iki taksitte ödenmesine karar verilmesinin TCK'nın 52/4. maddesindeki dört taksitten az olamayacağı hükmüne aykırılığı nedeniyle kanun yararına bozma yoluna konu edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 52/4. maddesine aykırı olarak iki taksitte ödenmesine karar verilen adli para cezasına ilişkin uygulamadaki bu yanılgının kanun yararına bozma yoluyla incelenmesinin hukuka aykırılıkların giderilmesi ve uygulama birliğine ulaşılması amaçlarına katkı sağlamayacağı ve kimseye bir yarar getirmeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulması ve bozma kararının kendisine sirayet etmesi durumunda, yeniden kurulan hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMUK m. 325 ve CMK m. 306’da düzenlenen bozmanın sirayeti kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanığın temyiz eden sanıktan daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek, yani sadece bozma kararının sonucundan yararlandırmak olduğu, aksi halde usul hukukundaki temyiz ve itiraz sürelerinin öngörülebilirlik amacıyla bağdaşmayacağı ve kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğini ortadan kaldıracağı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın bozma sonrası kurulan yeni hükmü temyiz etme hakkı olmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın daha önce kesinleşmiş bir adli para cezası hükmünün, tutuklu kaldığı sürelerle infaz edilmiş olması nedeniyle, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanıp uygulanmayacağı ve kasten yaralama suçunda cezanın artırılması konusunda uygulanan oran.
Gerekçe ve Sonuç: Tutuklu kalınan sürelerle infaz edilmiş olsa dahi kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün tekerrür için yeterli olduğu ve tekerrür süresinin hükmün kesinleşme tarihinden başlayacağı, ancak yaralamada cezanın artırılması konusunda TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesinin ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen nitelikli dolandırıcılık mahkumiyetine ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak olarak gösterdiği hukuk davaları ve e-posta yazışmaları ile protokol taslaklarının, yargılama sırasında mahkemenin bilgisi dahilinde olduğu, incelendiği ve değerlendirildiği, bu nedenle de CMK'nın 311. maddesinde düzenlenen yeni delil ve olay niteliğinde olmadığı gözetilerek, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulması ve bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çok sanıklı dosyalarda, temyiz eden sanık lehine bozmanın, diğer sanıklara sirayet etmesi halinde dahi, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın yeniden kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve sanığın ikinci hükme yönelik temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen onama kararına karşı yapılan itirazın kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi kararının, yeni delilin etkisini değerlendirmekle sınırlı olması ve bu kapsam dışında kalan, daha önce yargılamada değerlendirilmiş hususlara yönelik itirazın mümkün olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas mahkûmiyet hükmü bulunan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce kasten işlenen suçtan mahkûmiyet hükmü bulunduğu ve tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği halde, yerel mahkemece sanığın sadece ekonomik ve sosyal durumu gözetilerek kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.