Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Verilmesine Yer Olmaması”
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen sanık hakkında, Bölge Adliye Mahkemesince mahkûmiyet ve güvenlik tedbirine hükmedilmesi üzerine, verilen bu kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, ilk derece mahkemesinde verilen akıl hastalığına bağlı güvenlik tedbiri kararının kaldırılması suretiyle verilmiş bir güvenlik tedbiri kararı olduğu, CMK 286/2-h maddesi uyarınca temyiz edilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın taksirle işlediği fiil nedeniyle oğlu ve başka bir kişinin ölümü, bir kişinin de yaralanması olayında, TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ihmali davranışı nedeniyle meydana gelen olayda, hem oğlu hem de ailevi yakınlığı olmayan bir kişinin ölümü, bir başka kişinin de yaralanması sonucunda, TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanabilmesi için aranan "münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması" şartı gerçekleşmediğinden, yerel mahkemenin sanığın oğlu hakkındaki ölüm bakımından ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı ve diğer kişinin ölümü bakımından beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesinde taksirle anne ve babasının ölümüne ve başkalarının da yaralanmasına neden olan sanık hakkında TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirli hareket sonucu meydana gelen neticenin sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından ceza verilmesini gereksiz kılacak derecede mağduriyetine yol açması halinde ceza verilmeyeceği ancak sanık dışındaki kişilerin de aynı olayda yaralanması durumunda bu hükmün uygulanamayacağı, olayda sanığın asli kusurlu hareketiyle anne ve babasının ölümüne neden olması ve aynı olayda başkalarının da yaralanması sebebiyle TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi hükmüne karşı Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaması durumunda, bölge adliye mahkemesi hükmünün bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz hakkının, ilk derece Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurup başvurmadığına bağlı olmadığı ve kanun yollarına başvurma hakkının Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi ile güvence altına alındığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin sulh ceza hâkimliği kararının, CMK'nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itiraz üzerine verilen sulh ceza hâkimliği kararının kesin nitelikte olması, CMK'nın etkin soruşturma yükümlülüğü ve kamu davası açma mecburiyeti ilkelerine aykırı işlemlerin merci kararıyla değerlendirildiği ve bu hususların sulh ceza hâkiminin takdirinde olmadığı, ayrıca yeni delil şartının kanun yararına bozma yoluna engel teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin merci kararının, kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine dair merci kararının kesin nitelikte olması, CMK 160. madde uyarınca savcının etkin soruşturma yükümlülüğü ve kamu davası açma mecburiyeti ile CMK 172/2 ve 173/6. maddelerde düzenlenen yeni delil şartının kanun yararına bozma yoluna engel teşkil etmediği değerlendirilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü ve soruşturmanın genişletilmesi kararının, Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca bozulması üzerine, bu bozmanın hangi maddeye göre yapılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sulh ceza hâkimliğinin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz üzerine verdiği soruşturmanın genişletilmesi kararının, davanın esasını çözmeyen bir karar olması ve CMK’nın 309/4-d maddesinin cezanın kaldırılması veya hafifletilmesi hallerinde uygulanması gerektiği gözetilerek, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin bozma kararının CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış bir kamu davasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği fiille aynı fiilden dolayı sanıklar hakkında daha sonra kamu davası açılmasının CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci kararının CMK'nın 309. maddesi çerçevesinde kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz üzerine verilen ret kararının kesin nitelikte olması, CMK'nın 309. maddesinde bu tür kararların kanun yararına bozma kapsamı dışında olduğuna dair bir düzenleme olmaması, etkin soruşturma yükümlülüğü ve kamu davası açma mecburiyeti ilkelerine aykırı hususların merci kararında değerlendirilmesinin zorunlu olması ve bu hususların sulh ceza hâkiminin takdir yetkisi kapsamında olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ret kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilen sanık hakkında, beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın belirlenmesinde TCK'nın 158/3. maddesinin dikkate alınması gerektiği, bu kapsamda suçun cezasının üst sınırının on yılı aşması nedeniyle anılan beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.