Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezanın Artırılması”
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa atılı nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçunun uzlaştırmaya tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına neden olan hakaret ve mala zarar verme suçlarından mala zarar verme suçunun sonradan uzlaştırma kapsamına alınması ve birlikte işlenen basit hakaret suçunda da uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel kalmaması nedeniyle, sanık lehine olan yasa değişikliği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunun nitelikli halinin uzlaştırma kapsamına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuklar bakımından uzlaştırma kapsamının belirlenmesinde suçun temel şekli için öngörülen cezanın değil, nitelikli haller de göz önünde bulundurularak hesaplanan ceza üst sınırının esas alınması gerektiği, bu durumda uyuşmazlık konusu suçun cezasının üst sınırının üç yılı aşması nedeniyle uzlaştırma kapsamında olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay direnme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnfaz koruma memuru olan sanığın ceza infaz kurumuna uyuşturucu madde sokması nedeniyle, fikri içtima hükümleri uyarınca uyuşturucu madde ticareti suçundan cezalandırılmasında TCK'nın 297/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği fiilin hem infaz kurumuna yasak eşya sokma suçunu hem de uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturduğu, fikri içtima hükümleri gereği daha ağır cezayı gerektiren uyuşturucu madde ticareti suçundan dolayı temel cezanın belirlendiği, TCK'nın 297/1 maddesinin ikinci cümlesi uyarınca temel cezanın yarı oranında artırıldığı ve sanığın infaz koruma memuru olması nedeniyle de TCK'nın 297/3 maddesi uyarınca bir kat artırım yapılmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın daha önce kesinleşmiş bir adli para cezası hükmünün, tutuklu kaldığı sürelerle infaz edilmiş olması nedeniyle, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanıp uygulanmayacağı ve kasten yaralama suçunda cezanın artırılması konusunda uygulanan oran.
Gerekçe ve Sonuç: Tutuklu kalınan sürelerle infaz edilmiş olsa dahi kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün tekerrür için yeterli olduğu ve tekerrür süresinin hükmün kesinleşme tarihinden başlayacağı, ancak yaralamada cezanın artırılması konusunda TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesinin ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen gece vakti nitelikli hırsızlık suçu nedeniyle CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanıp atanmayacağı ve yerel mahkeme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle TCK 143. madde uyarınca cezanın yarı oranda artırılacağı ve bu durumda cezanın alt sınırının beş yılı aşacağı, dolayısıyla CMK 150/3 uyarınca sanığa zorunlu müdafi atanması gerektiği; ancak yerel mahkemenin gerekçesinin yetersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu yargılanan sanığa zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve yargılama sırasında dosyada mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davada, suçun cezasının alt sınırının TMK'nın 5/1. maddesi gereğince yapılacak arttırımla 5 yıldan fazla olması ve CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanması gerektiği, ayrıca hükmün dayandığı delillerin dışında ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanlarının sanık ve müdafiine okunmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutuklu yargılanan sanığa, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yapılan yargılamada, CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun, 3713 sayılı TMK'nın 3. maddesinde düzenlenen mutlak terör suçlarından olması ve bu suçlarda 5/1. maddesi uyarınca cezanın alt sınırının beş yıldan fazla olması nedeniyle CMK'nın 150/3. maddesi gereğince sanığın istemi olmasa dahi zorunlu müdafi atanması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terör örgütüne üyelik suçundan yargılanan tutuklu sanığa, kovuşturma aşamasında müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı ve sanığın açıkça müdafi istemediğini beyan etmesi halinde zorunlu müdafi görevlendirilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğinde CMK m. 101/3 uyarınca kendisine zorunlu müdafi atandığı, kovuşturma aşamasında ise CMK m. 147/1-c'deki hakkı hatırlatılarak müdafi talep edip etmediği sorulduğu, sanığın müdafi istemediğini beyan ederek savunmasını yaptığı, dosyaya erişim ve dosyadan örnek alma hususunda kısıtlandığına dair bir savunmasının da bulunmadığı, "adaletin selameti" ilkesinin adli yardım müessesesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Salduz/Türkiye kararının CMUK dönemine ilişkin olduğu ve sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı gerekçeleriyle, zorunlu müdafi atanmamasında isabetsizlik olmadığına ve sanığın savunma hakkının kısıtlanmadığına karar verilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyumakta olan babasını öldüren sanığın eyleminin TCK’nun 82/1-d maddesi yanında 82/1-e maddesi kapsamında da değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve aleyhe temyiz olmaması halinde hükmün bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyku halinin TCK 82/1-e maddesinde düzenlenen "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişi" kapsamına girdiği ve sanığın bu durumdan faydalanarak eylemi kolaylaştırdığı, ayrıca lehe temyiz üzerine suç vasfında hataya düşülmesi halinde cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek Özel Daire’nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit cinsel saldırı suçundan verilen beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cinsel saldırı suçunun nitelikli halleri de dikkate alındığında ceza üst sınırının on yılı aşması ve bu nedenle CMK m.286/2-g’nin uygulanamayacağı, mahkemeye erişim hakkının kısıtlanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Daire kararı kaldırılmış ve dosya temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.