Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezanın Ortadan Kalkması”
- Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunda, TCK'nın 184/5. maddesinde düzenlenen ve binanın imar planına uygun hale getirilmesi halinde davanın düşmesi veya cezanın ortadan kalkmasını öngören özel etkin pişmanlık hükmü varken, failin bu imkândan yararlanmaması halinde, HAGB'nin uygulanma imkânı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, hükümlünün nitelikli insan öldürme suçu nedeniyle hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve daha önce uygulanmış olan bu hükmün kazanılmış hak olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün yerel mahkeme direnme kararından sonra öldüğünün tespit edilmesi üzerine, 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesi gereğince ölüm halinde cezanın ortadan kalkacağı gözetilerek hükmün bozulmasına ve yerel mahkemede ölümün tespiti için araştırma yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra vefat etmesi ve ceza mahkumiyetinin şahsiliği ilkesi gereği ölümle birlikte ceza ilişkisinin ortadan kalkması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının konusuz kalması gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış bir kamu davasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği fiille aynı fiilden dolayı sanıklar hakkında daha sonra kamu davası açılmasının CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdureye karşı çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan kamu davasında, mağdureye CMK 234/2 uyarınca atanan zorunlu vekilin hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında 15 yaşından küçük mağdureye karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasına mağdurenin kanuni temsilcisinin katılması ve mağdureye atanan zorunlu vekilin de kanuni temsilcinin iradesine uygun olarak hükmü temyiz etmesi üzerine, Özel Dairenin zorunlu vekilin temyiz hakkı olmadığı gerekçesiyle temyiz istemini reddetmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilerek Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın beraatine ilişkin hükmün Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanmasının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olduğu iddiasıyla yaptığı itirazın kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazından sonra sanığın vefat etmesi nedeniyle ceza mahkûmiyeti ve mahkûmiyete bağlı tüm sonuçların ortadan kalkması ve hükmün hukuka uygunluğunun denetlenmesinde hukuki yarar kalmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın suça sürüklenen çocuğu tasarlayarak kasten öldürme suçuna azmettirdiğinin sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazından sonra sanığın vefat etmesi nedeniyle ceza mahkumiyeti ve mahkumiyete bağlı tüm sonuçların ortadan kalkması ve artık mahkumiyet kararından zarar görme şartının gerçekleşmemesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı değişik gerekçe ile reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iki ayrı hırsızlık suçundan mı yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazından sonra vefat etmesi sebebiyle ceza mahkumiyeti ve mahkumiyete bağlı tüm sonuçların ortadan kalkması ve hükmün hukuka uygunluğunun denetlenmesinde hukuki yarar kalmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı değişik gerekçeyle reddedilmiş ve dosya, ölümün tespiti ve gerekli hükmün verilmesi için mahalline gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma nedeniyle hükmedilen yoksulluk nafakasının, nafaka yükümlüsünün sağlık sorunları nedeniyle işsiz kalması ve nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışmaya başlaması sebebiyle kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka yükümlüsünün kusurundan kaynaklanmayan sebeplerle yoksulluğa düşmesi halinde, TMK'nın 1. maddesi gereği ve yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki temelleri de gözetilerek, nafaka yükümlüsünün mali gücünün kalmaması ve nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışmaya başlamasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde nafakanın kaldırılmasının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asgari ücretle çalışan nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalkıp kalkmadığı ve nafaka yükümlüsünün işsiz olması halinde yoksulluk nafakasının kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacaklısının asgari ücretle çalışmasının yoksulluğunu ortadan kaldırmadığı, ancak nafaka yükümlüsünün de işsiz ve geliri olmadığı, kendi kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çalışamadığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, bu durumda nafakaya devamının nafaka yükümlüsünün mağduriyetine neden olacağı ve TMK m.1 hükmü uyarınca kanunun lafzı ve ruhu birlikte değerlendirildiğinde nafaka yükümlüsünün mali gücünün bulunmamasının da nafakayı kaldıran bir sebep olarak yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.