Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezayı Aleyhe Değiştirememe Yasağı”
- Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan davada, nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten hapis cezasının yanında hükmedilen adli para cezasının miktarının hesaplanmasında ve uygulanmasında usul ve yasaya uygunluk olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli dolandırıcılık suçunda, suçtan elde edilen menfaatin belli olması halinde, adli para cezasının bu menfaatin iki katından az olamayacağı ve temel cezanın gün olarak belirlenip, artırım ve indirimlerin bu gün üzerinden hesaplanması gerektiği, aksi halde hükmün infazında tereddüt oluşacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, belirlenen hapis cezasının hüküm fıkrasının son bendinde eksik yazılmasının cezanın doğru hesaplanmış haliyle infaz edilmesini engellemeyecek bir yazım hatası olarak mı kabul edilmesi gerektiği, yoksa cezayı aleyhe düzeltme yasağı kapsamında değerlendirilmesi gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargısal kararın kesinliği ve bağlayıcılığı ile Anayasa ile güvence altına alınan kişi hürriyeti ve hukuki güvenlik ilkeleri gözetilerek, tefhim edilen cezanın mahkemenin gerçek iradesini yansıttığının kabulüyle, hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlıkta, aleyhe düzeltme yasağı gereğince hapis cezasının eksik yazımı hususunda Özel Dairece eleştiri yapılması ile yetinilmesinin usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı ve sanıkların eylemlerinin tek bir suç mu yoksa zincirleme suç mu oluşturduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 158. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunda, suçtan elde edilen menfaatin belli olması halinde adli para cezasının bu menfaatin iki katından az olamayacağı, yerel mahkemece bu husus gözetilmeden eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilmesinin aleyhe temyiz yasağına aykırı olacağı, ayrıca sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı katılana karşı birden fazla nitelikli dolandırıcılık eyleminde bulunmalarının zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektireceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan davada, nitelikli dolandırıcılık suçundan hapis cezasının yanında hükmolunan adli para cezasının, Özel Dairece artırılmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Lehe temyiz üzerine, cezanın miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gözetilerek, yerel mahkemece hesap hatasıyla eksik belirlenen adli para cezasının Özel Dairece artırılarak düzeltilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün bu yönüyle de yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen hükümleri gözetilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, daha önce sanık lehine temyiz edilen ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün gözetilmesinin "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralı gereğince zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB, şartlı bir düşme nedeni niteliğinde olup, sanığa yasal bir avantaj sağladığı ve ilk hükmün sadece sanık lehine temyiz edilmesi sebebiyle "cezayı aleyhe değiştirememe" kuralının uygulanması gerektiği gözetilerek, HAGB kararı verildikten sonra denetim süresi içinde sanığın kasıtlı suç işlemesi halinde hükmün açıklanması sırasında da ilk hükümdeki ceza miktarı ve türünün esas alınması gerektiğine, aksi halde kazanılmış hak ihlali oluşacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasında indirim yapılırken hesap hatası sonucu eksik ceza tayini nedeniyle sanık müdafii tarafından temyiz edilen hükme, Yargıtay'ın aleyhe düzeltme yasağı kapsamında nasıl karar vermesi gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde, hesap hatası sonucu eksik verilen cezanın düzeltilmesinin aleyhe düzeltme yasağına aykırı olduğu, ancak Anayasa Mahkemesi'nin ilgili hükmü iptal etmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği, bununla birlikte yeniden yargılama yapılmasına gerek olmayıp hükmün bu hususta düzeltilerek onanabileceği ve hesap hatasının ise eleştiri konusu yapılabileceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz incelemesinde, mağdurun çocuk olması nedeniyle TCK 82/1-e maddesi yerine TCK 81. maddesi uygulanarak eksik ceza verilmesi nedeniyle aleyhe temyiz yasağı gözetilerek bozma kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe temyiz yasağının cezanın miktarı ile sınırlı olup suçun niteliği ve hukuki vasfını kapsamadığı, mağdurun çocuk olması halinde TCK'nın 82/1-e maddesinin uygulanması gerektiği, aksi halde eksik ceza tayin edileceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına dair Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın temyizi üzerine bozulan ilk hükümde verilen hapis cezalarının ertelenmesine karşın, bozma sonrası hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip sanık denetim süresi içinde yeniden suç işlediği için hükmün açıklanmasında hapis cezalarının ertelenmemesinin aleyhe değiştirme yasağına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezayı aleyhe değiştirmeme kuralının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını engellemediği, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde hükmün açıklanmasında ilk hükümdeki erteleme hükmünün de dikkate alınarak uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine verilen yeni cezanın, önceki cezadan daha ağır olmasının cezayı aleyhe değiştirme yasağına uyup uymadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, davanın esasını çözmeyen bir karar olması ve lehe/aleyhe sonuçtan söz edilememesi, CMK’da itiraz yolunda cezayı aleyhe değiştirme yasağı düzenlenmemesi ve istisnai normların kıyas yoluyla genişletilememesi gözetilerek, itiraz üzerine verilen cezanın öncekinden daha ağır olmasının cezayı aleyhe değiştirme yasağına aykırı olmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının temyiz incelemesi sırasında Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde, TCK'nın 158/1-f maddesi uyarınca adli para cezasının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı ve cezanın gün üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve hükmün bozulması gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin düzelterek onama kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli dolandırıcılık suçunda adli para cezasının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı ve yerel mahkemece temel ceza gün sayısı ile bir gün karşılığı tutarın ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken, doğrudan menfaatin iki katı üzerinden hesaplama yapılması ve bu durumun düzeltilerek onanmasının Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 322. maddesinde sayılan haller kapsamında olmadığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.