Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cumhuriyet Savcılığına Tebligat”
- Uyuşmazlık: 1980 tarihli Lahey Sözleşmesi'ne göre açılmış bir davada, bölge adliye mahkemesi kararının ve temyiz dilekçesinin Cumhuriyet savcılığına tebliğinin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi kararının ve temyiz dilekçesinin, temyiz yoluna başvurmayan Cumhuriyet savcılığına tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 43. maddesine uygun yapılmadığı ve davalının vefatı nedeniyle mirasçılarının tespit edilip tebligatın yapılmasının da gerekli olduğu gözetilerek dosyanın, eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uluslararası çocuk kaçırma davasında bölge adliye mahkemesi kararının temyizi aşamasında Cumhuriyet savcısına yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısına tebligatın Tebligat Kanunu'nun 43. maddesine uygun olarak yapılmamış olması ve yasal temyiz ve cevap süresinin beklenmemiş olması gözetilerek dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukatın, müvekkilinin hamili olduğu çekin tahsili için Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminat hukukunda, eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği ve davalının Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunmuş olması halinde çek bedelinin tahsil edilip edilemeyeceğinin araştırılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi hükmüne karşı Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaması durumunda, bölge adliye mahkemesi hükmünün bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz hakkının, ilk derece Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurup başvurmadığına bağlı olmadığı ve kanun yollarına başvurma hakkının Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi ile güvence altına alındığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılmasına ilişkin hükmün temyizi üzerine adli yardım talebinin değerlendirilmesi ve temyiz dilekçesinin ilgililere tebliğ edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakkında korunma kararı kaldırılan kişinin adli yardım talebinden yoksun olmadığının anlaşılması ve Cumhuriyet Savcılığı ile ilgili kuruma temyiz dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması gözetilerek, adli yardım talebinin kabulüne ve dosyanın eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davada verilen kararın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için gerekli usuli şartların yerine getirilip getirilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının ilgili taraflara tebliğine ilişkin eksiklikler ve usulsüzlükler ile adli yardım talebinin incelenmesi gerektiği gözetilerek, eksikliklerin giderilmesi ve adli yardım talebinin değerlendirilmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Meslekten ihraç edilmiş eski cumhuriyet savcılarının basın açıklamalarının görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve yargılama yetkisinin Yargıtay'da mı yoksa yerel mahkemede mi olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların basın açıklamalarını yaptıkları tarihte bu konuda bir görevlerinin bulunmaması ve açıklamaların görevleri sırasında yapılmamış olması, ayrıca isnat edilen suçun özgü suç niteliği taşımaması ve TCK'nın 301. maddesinde düzenlenen suçun herhangi bir kamu göreviyle bağlantılı olarak işlenmesinin gerekmemesi gözetilerek, yargılama yetkisinin yerel mahkemede olduğuna ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilanen tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve dava zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli kararın tebliği için gerekli yasal işlemlerin tam olarak yerine getirilmemesi ve özellikle resmî kurumlardan adres araştırması yapılmadan ilanen tebliğe karar verilmesi nedeniyle tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle sanık müdafisinin temyizinin süresinde olduğu ve ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile denetim süresi içerisinde işlenen yeni suç nedeniyle mahkumiyet kararının kesinleştiği tarih arasında geçen sürenin de hesaba katılmasıyla dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olması, örgüt üyeleriyle toplantılara katılması, örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'ya para yatırması, örgütün eğitim biriminin çocuğunun eğitimiyle ilgilenmesi ve tanık beyanları gibi deliller değerlendirilerek sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna kanaat getirilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suçta kullanılan aracın müsaderesine karar verilmesi üzerine, aracın iyiniyetli üçüncü kişiye ait olması nedeniyle Yargıtay’ın hükmü bozması ve aracın iadesine karar vermesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müsadere hükmünün mahkûmiyet hükmünden bağımsız bir hüküm olması ve aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğunun anlaşılması, ayrıca hükmün düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemesi ve makul yargılama süresine uygun olması gözetilerek aracın iadesine karar verilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi ve bu tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infaz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki çocuğun yararı ilkesi ve özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere en son çare olarak başvurulması gerektiği gözetilerek, çocuk hakkında hükmolunan seçenek tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infazına karar verilemeyeceğine, bunun yerine adli para cezasına çevirme dahil diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, ancak yeniden yargılama gerektirmediğinden ihtar bölümü çıkarılarak ve adli para cezası taksit miktarı düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.