Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cumhuriyet Savcısı”
- Uyuşmazlık: Sanığın, Bayrampaşa Cezaevi'nde gerçekleştirilen "Hayata Dönüş" operasyonu hakkındaki soruşturmayı yürüten savcı olarak görevi kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturmayı yürütürken ihmali davranışla görevi kötüye kullandığı iddiasıyla yargılanmasına karşın, soruşturma gecikmesinin temel nedeninin askeri makamların bilgi vermedeki isteksizliği ve sanığın uhdesindeki yoğun iş yükü olduğu, ayrıca sanığın soruşturmayı ilerletmek için gerekli adımları attığı ve kasten ihmalkar davrandığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, Cumhuriyet başsavcısı tarafından iddianame düzenlenmesi için iade edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak düzenlenen iddianamenin hukuki değerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'da suç soruşturması ve sonucunda iddianame veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait olduğu, Cumhuriyet başsavcılarının ise idari gözetim ve denetim yetkisi olsa da bunun ceza muhakemesi işlemlerine müdahale anlamına gelmediği, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararının hukuken geçerli olduğu ve başsavcının iade yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde, temyiz dilekçesinde yeterli temyiz sebebi bulunup bulunmadığı ve sanığın eyleminin görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturmayı yürütmekle görevli olduğu olayda, askeri makamların bilgi vermedeki isteksizliği nedeniyle soruşturma işlemlerinde gecikme yaşanmış olsa da, sanığın soruşturmanın hızlandırılması için gerekli girişimlerde bulunduğu, ayrıca iş yoğunluğu, personel yetersizliği gibi unsurların da gecikmede etkili olduğu gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında beraat kararı veren hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında; sanıklardan biri hakkında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği ve diğer sanıklar hakkında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in eylemine ilişkin suç tarihinin 17.12.2008 olarak belirlenmesi ve aradan geçen süre ile yargılama aşamalarındaki zamanaşımı kesintileri değerlendirildiğinde, kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu, diğer sanıklar ... ve ... hakkında ise gerekçeli kararda atıf yapılan iddianame, tanık beyanları ve bilirkişi raporu gibi delillerin yeterli olduğu ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine, diğer sanıkların mahkumiyet hükümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir Cumhuriyet savcısının, ifadeleri bizzat almayıp katiplere aldırması, bir yazı işleri müdürüne hakaret etmesi ve mesai saatleri dışında karakolda bir mağduru darp etmesi nedeniyle görevi kötüye kullanma ve hakaret suçlarından mahkum edilip edilmeyeceği ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, soruşturma dosyalarındaki ifadeleri katiplere aldırarak, görevinin gereklerine aykırı davrandığı, bu durumun adil yargılanma hakkının ihlali şüphesini doğurarak mağduriyete neden olduğu, yazı işleri müdürüne görevinden dolayı hakaret ettiği, mesai saatleri dışında karakolda mağdura yönelik eylemleriyle de görevinin gereklerine aykırı davranarak mağduriyete neden olduğu ve sanıkların kişilik özellikleri göz önüne alındığında yeniden suç işleme ihtimallerinin bulunduğu değerlendirilerek mahkumiyet hükümleri onanmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği ve buna bağlı olarak kanun yararına bozma talebinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddine ilişkin gerekçenin yeterli olduğu, takdir hakkının kullanımının kanun yararına bozma yoluyla denetlenemeyeceği ve bu nedenle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının, istinaf dilekçesinde gerekçe göstermemesi ve lehine/aleyhine irade belirtmemesi halinde, istinaf incelemesinden sonra verilen aleyhe istinaf dilekçesine istinaden sanıklara daha ağır ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf incelemesine konu hüküm mahkumiyete ilişkin olduğunda, Cumhuriyet savcısının gerekçe içermeyen istinaf iradesinin sanık lehine kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle süresi içinde yapılmış aleyhe istinaf başvurusu bulunmamasına rağmen sanıklara daha ağır ceza verilmesinin aleyhe değiştirme yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca açılan çocuğun mutad meskenine iadesi davasında, yargılamanın Cumhuriyet savcısının katılımı ve huzuru ile yapılmasının zorunlu olup olmadığı ve somut olayda savcının yargılamaya katılıp katılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay Özel Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un 7/2. maddesinde, çocuğun iadesi hakkındaki davaların Merkezi Makam adına mahalli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılacağı belirtilmiş ise de, duruşmalara savcının katılım zorunluluğu düzenlenmemiş olması ve somut olayda fiziki duruşma tutanaklarında ve UYAP ortamındaki tahkikat duruşması zabıtlarında Cumhuriyet savcısının duruşmaya katılarak mütalaa verdiği açıkça yer alması gözetilerek, davanın esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcısının, yürüttüğü soruşturmada kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçiren şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin verdiği kararın usulsüz olduğu ve bu eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık cumhuriyet savcısının verdiği erteleme kararının usulsüz olduğu ve mağdurlara tebliğ edilmediği ancak daha sonra bu kararın düzeltildiği, yargılamanın devam ettiği, dava zamanaşımının durduğu ve mağdurların hak kaybına uğramadığı gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun maddi unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında düzenlediği sahte resmi belgeler nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenlediği sahte HTS raporu talep yazılarından dördünün aynı suç işleme kararı kapsamında farklı kişilere ilişkin olarak düzenlenmiş olsa da mağdurun kamu olması ve suçların aynı amaç doğrultusunda işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak beşinci sahte belgenin ise farklı bir amaçla düzenlendiğinin anlaşıldığından bu belge yönünden ayrı suç oluşturacağı gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, daha önce aynı fiilden dolayı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş bir kişi hakkında yeniden kamu davası açması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni bir delil ortaya çıkmadığı halde, CMK’nın 172/2. maddesine ve Cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerini düzenleyen 5235 sayılı Kanun’un 20/1-2. maddesine aykırı şekilde, aynı fiilden dolayı şüpheli hakkında yeniden kamu davası açarak görevinin gereklerine aykırı davrandığı, bu eylemi ile şüphelinin lekelenmeme hakkını ihlal ettiği, yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına neden olduğu ve kamu zararına yol açtığı gözetilerek, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış bir kamu davasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği fiille aynı fiilden dolayı sanıklar hakkında daha sonra kamu davası açılmasının CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.