Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Dilekçesi Şartları”
- Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik davalarında, 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen (7036 sayılı Kanun'un 4. maddesi) dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru zorunluluğu hükmünün, tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvence altında olduğu, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği, usul ekonomisi ve yargı yükünün azaltılması amacıyla Kuruma başvuru şartının yargılama aşamasında da tamamlanabileceğinin kabulünün mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı yapılan temyizde, dava şartı olan görev hususunda taraf teşkili sağlanmadan dosya üzerinden karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri uyarınca mahkemenin, dava şartlarını davanın her aşamasında kendiliğinden inceleme yetkisi ve dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilme yetkisi bulunduğu, ayrıca usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya Özel Daireye, görevsizlik nedeniyle davanın reddine dair temyiz itirazlarının incelenmesi için gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararda, davalı kooperatif lehine maktu vekalet ücretine mi yoksa nispi vekalet ücretine mi hükmedilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava şartlarından olan hukuki yararın oluşmaması sebebiyle erken açılmış bir dava olarak değerlendirilmesi ve dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, davalı kooperatif lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gelir koruma sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işsizlik süresini ve brüt ücretini bilmesi, dolayısıyla tazminat miktarını belirleyebilmesi mümkün olduğundan, belirsiz alacak davası açma şartlarının oluşmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının sahtecilik iddiasıyla iptali ve tapu tescili davasında, tarafları duruşmaya çağırmadan dosya üzerinden karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yazılı yargılama usulüne tabi davalarda kural olarak ön inceleme duruşması yapılması ve tarafların iddia ve savunma haklarını kullanmalarına olanak sağlanması gerektiği, davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, dava şartı incelemesinin duruşma açılmadan yapılabileceği hükmünün istisnai olarak uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süreli ipotek tesis edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın nitelendirilmesi ve mahkemece davanın bu nitelendirmeye uygun olarak incelenip incelenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel muvazaaya dayalı bir iptal davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, davalı şirket lehine kurulan ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı, davalıların ihmali davranışlarla davacıyı zarara uğrattığı ve davalılar arasında organik bağ bulunduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat davasında, davacının meslekte kazanma gücü kaybının ne zaman kesinleştiği ve buna bağlı olarak zamanaşımının ne zaman başlayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranının, kontrol muayenesi gerekliliğine rağmen zaman içinde değişmediği ve son raporda bu oranın kesinleştiğinin belirlendiği, dolayısıyla Yargıtay’ın bozma ilamı tarihine kadar yerleşik uygulamaya göre davacı tarafından yapılan ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının ilk dava tarihinde kesilmiş sayılması gerektiği, ancak sonradan çıkan içtihadı birleştirme kararı uyarınca ıslahla miktar artırımının ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesindeki miktarın düzeltilmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle ıslahla artırılan miktar için de zamanaşımının ilk dava tarihinde kesildiğinin kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, sigorta tazminatına ilişkin açtığı davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, zarar miktarını dava dilekçesinde belirtmiş olması nedeniyle belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığı, ancak alacağın tahsili için dava açmaktan başka yolunun bulunmaması sebebiyle hukuki yararının bulunduğu, HMK m.109/2’nin yürürlükten kalkmasıyla belirli alacaklar için de kısmi dava açılabilmesinin mümkün hale geldiği ve davacının alacağının bir kısmını dava ettiği anlaşıldığından, davanın kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısıtlı bir kişinin vesayet altında iken yaptığı taşınmaz satış işleminin geçersizliği nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava açma ehliyetinin olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, babası olan kısıtlı şahsın vesayet altında bulunması sebebiyle ve satış işleminin yapıldığı tarihte vasisinin de bulunmaması nedeniyle, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açma ehliyetine sahip olduğu, ayrıca kısıtlılık kararının daha sonra kaldırılmış olmasının dava açma ehliyetini etkilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi üzerine, mahkemece davacıya gider avansı yatırması için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte gider avansı dava şartı olmadığı, davacının dava dilekçesi ve cevap dilekçesi aşamasının tamamlandığı, HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlerin etkilenmeyeceği ve bu aşamadan sonra sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözetilerek, davacıya gider avansı yatırması için verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı ve gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.