Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Değer - Bedel Uygunsuzluğu”
- Uyuşmazlık: Usulsüz hibe verilmesi suretiyle kamu zararına neden olunduğu iddiasıyla açılan tazminat davasında, davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında verilen beraat kararı, hibe alma sürecindeki denetim mekanizmaları, davalı şirketin hibe almaya hak kazandığına dair tespitler ve davalının hukuka aykırı müdahalesine ilişkin delil bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İthali yasak olan atık maddenin ithali eyleminin suç unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık şirketin ithalat işlemleri öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gerekli izinleri aldığı, analiz raporları ve uygunluk yazıları doğrultusunda hareket ettiği, Tebliğ hükümlerine uygun davrandığı, Basel Sözleşmesi ile Tebliğ arasında çelişki olması halinde ise bu durumun sanıklar aleyhine yorumlanamayacağı ve sanıkların suç kastıyla hareket ettiklerine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar nezdinde satış danışmanı olarak çalışan davacının 04.09.2014 - 31.03.2016 tarihleri arasındaki çalışmasına ilişkin prim (komisyon) alacağının hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının distribütörlerle aynı prim oranlarına tabi olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı ve davacının diğer satış departmanı personellerinden daha üstün bir konumunun olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, davacının Air Taxi Operation Memo (1) başlıklı belgenin 4 (g) maddesinde yer alan satış pazarlama departmanı personeli için düzenlenen prim hükümlerinden faydalanması gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maliyeye ıslak imzalı ve gerçeğe uygun düzenledikleri maaş bordrolarını gönderdikleri, ancak bankaya gönderilen ve üzerinde elektronik imza bulunmayan e-postaların resmi belge niteliğinde olmadığı ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'na aykırılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İthal edilen çeltik ve pirinçlerde GDO bulunmamasına rağmen, ürünlerde tespit edilen düşük miktardaki GDO'lu soya bulaşanının, sanıkların uzun süredir ithalat işiyle iştigal etmeleri ve ticari deneyimleri nedeniyle öngörmeleri gereken bir durum olduğu, bulaşan GDO'nun yem amaçlı kullanımı onaylanmış olsa dahi insanların tüketimine sunulan gıdalarda bulunmasının kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun 15/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalının hastalığının mesleki nitelikte olup olmadığı ve işverenin kusur oranı ile kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının çalıştığı işin niteliği gereği hastalığın meydana geldiği, işyeri koşulları ile hastalık arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, ancak mahkemece meslek hastalığının meydana gelmesinde işverenin kusur oranı belirlenirken kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında vefat etmesi üzerine, desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesinde düzenlenen sorumluluğunu kapsadığı, işletenin kendi kusuruyla ölümü halinde üçüncü kişi olarak değerlendirilemeyeceği ve sigortacının da sorumluluk kapsamı dışında kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücü desteğin tam kusurlu olduğu tek taraflı trafik kazasında vefat etmesi üzerine, desteğinden yoksun kalanların zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesi gereğince üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu kapsadığı, destek şahsının tam kusurlu olduğu tek taraflı kazada vefatında ise desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi sayılamayacağı ve işletenin kendisine karşı sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla ölümlü tek taraflı trafik kazasında, ölenin desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin KTK m.85/1'deki sorumluluğunu üstlendiği, işletenin ve işleten adına aracı kullanan sürücünün işletene göre üçüncü kişi sayılamayacağı, destek şahsın kusuruna denk gelen zararların da Genel Şartlar A.6. (d) maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, dolayısıyla sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve davacıların desteklerinin tam kusuruyla ölümü nedeniyle sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün tek taraflı kazada ölümü üzerine, destekten yoksun kalanların Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, KTK’nın 85/1. maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğu ile sınırlı olduğu, işletenin kusurundan kaynaklanan kendi ölümünün, işletene rücu edilemeyeceği gibi, sigortacıya da rücu edilemeyeceği ve Genel Şartlar’ın bu yöndeki düzenlemesinin kanuna uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların davacılar tarafından miras payları oranında tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mollaveyis köyündeki taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle davanın reddine, Yayla köyündeki taşınmazlar yönünden ise davacıların mirasçı oldukları ve davalılar arasında bulunmayan mirasçılar hesabına yapılan tesciller nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalıların temyiz itirazları reddedilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 129. maddesine istinaden destekten yoksun kalma tazminatı isteminde, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin karar gerekçesinde davacı Kurumun davalılardan 51.440,71 TL alacağı olduğu belirtilirken hüküm fıkrasında 18.157,22 TL'nin davalılardan alınmasına karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması ve Yargıtay denetimine elverişli olmayacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.