Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Def’i”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafın, esasa cevap süresi içerisinde ileri sürmediği zaman aşımı def'ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i ve savunma aracı olup, davanın başında ileri sürülmesi gerektiği, ancak unutma vb. nedenlerle zamanında ileri sürülememiş olması halinde ıslah yoluyla ileri sürülebilmesinin ve HUMK m. 202/3 ve m. 482'de ıslahın savunmanın genişletilmesi yasağına istisna olarak düzenlenmesinin de bu yönde yorumlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel Daire'nin ilk bozma ilamına uyulması sonucu davalı yararına zamanaşımı def'inin süresinde yapıldığına dair usulî kazanılmış hak doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararındaki zamanaşımı süresinin hesabına ilişkin değerlendirmenin dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde açık ve tartışmasız bir maddi hata niteliğinde olduğu ve bu nedenle davalı yararına usulî kazanılmış hak oluşturmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Süresinde cevap dilekçesi vermeyen ve sonradan verdiği cevap dilekçesinde de zamanaşımı def'inde bulunmayan davalının, davacının ıslahı üzerine ıslah yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesi halinde, davacının açık muvafakati olmadıkça ıslah yoluyla ileri sürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde cevap dilekçesi vermeyen ve zamanaşımı def'i ileri sürmeyen davalının, davacının ıslahı üzerine ıslah yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, bir hakkın ileri sürülmesini engelleyici bir savunma aracı olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesi halinde davacının ileri sürdüğü tüm vakıaları inkâr etmiş sayılacağı, ancak bu inkârın zamanaşımı def'ini kapsamadığı, davalının yasal süresi dışında verdiği cevap dilekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, aksi halde savunmanın genişletilmesi yasağı nedeniyle zamanaşımı def'ine değer verilemeyeceği, ıslahın ise ancak mevcut bir usul işleminin düzeltilmesi için kullanılabileceği, hiç verilmemiş sayılan bir cevap dilekçesinin ıslah yoluyla düzeltilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde verilmeyen ve zamanaşımı def'i içermeyen cevap dilekçesi sonrasında davacı tarafından yapılan ıslaha karşı, davalı tarafından ıslah yoluyla ileri sürülen zamanaşımı savunmasının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, HMK m.141/2 uyarınca, süresinde cevap dilekçesi verilmemesi halinde, davacının açık muvafakati olmadan ıslah yoluyla ileri sürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yasal süresi dışında verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmemesi ve davacının ıslah dilekçesine karşı da süresinde zamanaşımı def'inde bulunulmaması nedeniyle, daha sonra ıslah yoluyla ileri sürülen zamanaşımı savunmasına itibar edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def’inin, kanunda öngörülen süreler içinde ileri sürülmesi gerektiği, süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalının davacının ileri sürdüğü tüm vakıaları inkâr etmiş sayılacağı ancak bu inkârın zamanaşımı def’ini kapsamadığı, davacının açık muvafakati olmaksızın yasal süresi geçtikten sonra verilen cevap dilekçesinin ıslah yoluyla ileri sürülen zamanaşımı def’ini kapsayamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, borçlunun icra takibinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'ini tekrar ileri sürmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, davacının zamanaşımı def'inin yerinde olmadığını ileri sürmesi ve mahkemenin de bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olması gözetilerek, borçlunun zamanaşımı def'ini tekrar ileri sürmesi gerekmediği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmadan, sonradan verdiği cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı def'inde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, davalının cevap dilekçesi verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği durumlarda ıslaha konu yapılamayacağı ve davacının açık muvafakati olmaksızın zamanaşımı def'inin ileri sürülemeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının cevap dilekçesinde yer alan ifadelerin zamanaşımı def'i olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesinde yer alan "5 yıl sonra suçlamanın hukuki dayanaktan yoksun olduğu" şeklindeki ifadesinin davanın zaman aşımına uğradığı iddiasını içerdiği ve davalının bu beyanının yorumlanarak zamanaşımı def'i olarak kabul edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak dosyanın zamanaşımına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satılan aracın ayıplı imal edildiği iddiasıyla açılan tazminat davasında, davalı satıcının ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının iki yıl garanti vermiş olması nedeniyle zamanaşımı süresinin iki yıl olarak belirlendiği, aracın teslim tarihinden dava açılma tarihine kadar iki yılı aşkın süre geçtiği gözetilerek, davanın zamanaşımından reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.