Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Defi”
- Uyuşmazlık: Davalı işçinin fazla çalışma alacağına ilişkin talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davalının zamanaşımı def'ini hangi aşamada ileri sürmüş olması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin dava dilekçesinde talep edilen bir alacakla ilgili olarak ileri sürülebileceği, henüz talep edilmemiş bir alacak hakkında zamanaşımı def'inin ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının ıslahla artırdığı fazla çalışma alacağına karşı, ıslah dilekçesinde talep edilen fazla çalışma ücreti yönünden davalı vekilinin zamanaşımı def'ini yöntemine uygun bir şekilde ileri sürmediği, ancak davacı vekilinin zamanaşımı def'inin zamanında ileri sürülmediğine ilişkin bir karşı savunmada da bulunmaması nedeniyle davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesindeki fazla çalışma ücretinin bir kısmının zamanaşımına uğradığına yönelik beyanının, dava dilekçesinde talep edilen fazla çalışma ücreti için geçerli bir zamanaşımı def'i olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde cevap dilekçesi vermeyen ve zamanaşımı def'i ileri sürmeyen davalının, davacının ıslahı üzerine ıslah yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin, bir hakkın ileri sürülmesini engelleyici bir savunma aracı olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesi halinde davacının ileri sürdüğü tüm vakıaları inkâr etmiş sayılacağı, ancak bu inkârın zamanaşımı def'ini kapsamadığı, davalının yasal süresi dışında verdiği cevap dilekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, aksi halde savunmanın genişletilmesi yasağı nedeniyle zamanaşımı def'ine değer verilemeyeceği, ıslahın ise ancak mevcut bir usul işleminin düzeltilmesi için kullanılabileceği, hiç verilmemiş sayılan bir cevap dilekçesinin ıslah yoluyla düzeltilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yasal süresi dışında verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmemesi ve davacının ıslah dilekçesine karşı da süresinde zamanaşımı def'inde bulunulmaması nedeniyle, daha sonra ıslah yoluyla ileri sürülen zamanaşımı savunmasına itibar edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def’inin, kanunda öngörülen süreler içinde ileri sürülmesi gerektiği, süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalının davacının ileri sürdüğü tüm vakıaları inkâr etmiş sayılacağı ancak bu inkârın zamanaşımı def’ini kapsamadığı, davacının açık muvafakati olmaksızın yasal süresi geçtikten sonra verilen cevap dilekçesinin ıslah yoluyla ileri sürülen zamanaşımı def’ini kapsayamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ecrimisil davasında, davalının cevap süresinden sonra yaptığı zamanaşımı def'inin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin hukuken her ne kadar ilk itirazlardan sayılmasa ve duruşmanın her aşamasında ileri sürülebilse de, davalının cevap dilekçesinden sonra zamanaşımı def'i ileri sürmesine davacının karşı çıkmaması ve davalının bu def'inin genişletilmiş savunma sayılmasına rıza göstermesi nedeniyle zamanaşımı def'inin kabul edilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında, davalının ıslaha karşı beyan dilekçesinin ıslahı yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürüp süremeyeceği ve bu def'in değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kanuni süre dışında verdiği cevap dilekçesindeki zamanaşımı def'inin dikkate alınmaması doğru olmakla birlikte, davacının ıslah dilekçesine karşı davalı tarafından verilen beyan dilekçesinin ıslahı yoluyla zamanaşımı def'i ileri sürülebileceği ve mahkemenin bu def'i değerlendirerek karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, borçlunun icra takibinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'ini tekrar ileri sürmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, davacının zamanaşımı def'inin yerinde olmadığını ileri sürmesi ve mahkemenin de bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olması gözetilerek, borçlunun zamanaşımı def'ini tekrar ileri sürmesi gerekmediği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi dava olarak açılan ve sonradan ıslah edilen işçilik alacakları davasında, ıslah edilen kısım için davalının yaptığı zamanaşımı definin geçerli olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/2. ve 319. maddeleri uyarınca, ıslah dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği, somut olayda davalının bu süre geçtikten sonra zamanaşımı def'inde bulunduğu ve davacının da bu def'e açıkça muvafakat etmediği gözetilerek, mahkemenin zamanaşımı def'ini değerlendirmeden hüküm tesis etmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı definin, davanın esasının incelenmesine engel teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def’inin, davanın esasına girilmeden önce karara bağlanması zorunluluğu bulunmadığı, nihai kararda değerlendirilmesinin yeterli olduğu ve somut olayda asıl davada zamanaşımı def’i hakkında nihai kararda değerlendirme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, birleşen davada ise zamanaşımı defi hakkında herhangi bir karar verilmediği ve ayrı bir hüküm kurulmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, esasa cevap süresi içerisinde ileri sürmediği zaman aşımı def'ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i ve savunma aracı olup, davanın başında ileri sürülmesi gerektiği, ancak unutma vb. nedenlerle zamanında ileri sürülememiş olması halinde ıslah yoluyla ileri sürülebilmesinin ve HUMK m. 202/3 ve m. 482'de ıslahın savunmanın genişletilmesi yasağına istisna olarak düzenlenmesinin de bu yönde yorumlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi davada, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def'ini ileri sürmemesi, ancak daha sonra ıslah dilekçesiyle bu def'i ileri sürmesinin ve davacının ıslaha muvafakat etmemesinin hukuki sonucu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, basit yargılama usulüne tabi davada, süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def'ini ileri sürmemesine rağmen, sonradan ıslah yoluyla bu def'i ileri sürebileceği ve davacının ıslaha muvafakatinin aranmayacağı gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş, ancak davanın diğer yönlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının yasal cevap süresi geçtikten sonra ileri sürdüğü zaman aşımı def'ine karşı davacının savunmanın genişletilmesi itirazında bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zaman aşımı def'inin HUMK m. 187'de sayılan ilk itirazlardan olmayıp, davalının cevap dilekçesinden sonra ileri sürebileceği ve davacının bu def'e karşı savunmanın esasına cevap vererek zımnen kabul ettiği gözetilerek, zaman aşımı def'inin incelenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan zamanaşımı itirazına dayalı itirazın iptali davasında, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini tekrar ileri sürmemesi durumunda mahkemenin bu defiyi dikkate alıp almayacağı ve zamanaşımının başlangıç tarihinin ne olacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def’inin, borçlu tarafından icra takibine itirazda ileri sürülmesi ve davacının da zamanaşımının gerçekleşmediğini iddia ederek itirazın iptali davası açması halinde, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini tekrar ileri sürmese dahi mahkemenin bu defiyi re’sen nazara alması gerektiği ve direnme kararının bu yönde olması gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.