Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Defter Kayıt ve Belgeleri Gizleme”
- Uyuşmazlık: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine, itiraz merciinin kararı kaldırıp yerel mahkemenin yeniden hüküm kurması üzerine Özel Daire'nin dosyayı bekletici mesele olarak Adalet Bakanlığı'na mı yoksa hükmün geri bırakılması gerektiği gerekçesiyle mi bozacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun tehlike suçu olması ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durum olmaması gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün geri bırakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine, itiraz mercii tarafından zararın giderilmesi koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen kaldırma kararının temyiz incelemesinde nasıl değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun bir tehlike suçu olması ve suç neticesinde kamu zararının doğmamış olması, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel mahkumiyetinin bulunmaması, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi ve yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemenin olumlu kanaate varması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkemece verilen erteli hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, Özel Dairece hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiği isabetsizliğinden bozulabileceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Serbest muhasebeci mali müşavirlik sözleşmesinin kötü ifası nedeniyle davacı şirketin uğradığı vergi cezası zararının, davalı muhasebecilerden rücuen tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defterleri saklama yükümlülüğünün Vergi Usul Kanunu'nun 256. maddesi gereğince vergi mükellefinde olması ve dosya kapsamında davalı muhasebecilerin sorumluluğunu gerektirecek bir kusurunun tespit edilememesi gözetilerek, davacı şirketin vergi cezasına kendi kusuru ile sebebiyet verdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı ve farklı takvim yıllarındaki eylemlerin tek suç olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "hiç düzenlenmemiş sayılır" ibaresinin ceza hukuku kapsamında uygulanmaması, sahte fatura düzenleme suçunun unsurlarının oluşması için şekil şartlarının aranmaması, ancak sanığın savunması ve diğer deliller göz önüne alındığında, suça konu faturaları kullanan mükellefler hakkında ve sanığın savunmasında adı geçen şahıs hakkında araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararından sonra, ilk hükümde bulunmayan yeni gerekçeler ve Yargıtay kararlarına atıfta bulunarak sanığın kastının olmadığı yönünde yeni bir hüküm kurması, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğunu gösterdiğinden dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunun, hükmün bozulmasını gerektiren başka bir neden varken, bozma nedenlerine eklenip eklenmemesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün sanık lehine bozulduğu ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı ancak aleyhe temyiz bulunmadığı durumlarda, tekerrür hükümlerinin uygulanmaması hususunun 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil edeceği, bu nedenle bozma nedenlerine eklenmeyip eleştiri ile yetinilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı bankanın, borçlu şirketlerin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla başka bir şirket kurarak mal varlıklarını aktardıkları iddiasıyla açtığı tasarrufun iptali davasında, davanın özel dava şartlarının oluşup oluşmadığı ve mahkemenin gerekli incelemeyi yapıp yapmadığı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın, hangi borçlular hakkında ve hangi danışıklı işlemlerle alacaklılardan mal kaçırıldığı hususunu açıkça belirtmemesi ve mahkemenin de bu konuda gerekli incelemeyi yapmaması, tasarrufun iptali davasının özel dava şartlarının oluşmasını engellediğinden ve adil yargılamayı zedelediğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından verilen hükmün temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, örgütsel toplantılar düzenlemesi, himmet toplaması, örgütsel faaliyetlerde bulunması, yargı yapılanması içinde yer alması, örgüt liderine bağlılığı, darbe teşebbüsüne katılanlarla bağlantısı gibi hususlar ve tanık beyanları değerlendirilerek hükmün hukuka uygun olduğuna kanaat getirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana karşı dolandırıcılık ve nitelikli yağma suçlarını işlediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların çekleri geri alıp bedelini ödememek eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturan hile unsurunu taşımadığı, taşınmazların yağma suçuna konu olamayacağı ve tapu devri gerçekleşmediği için yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.