Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Defterlerin Delil Niteliği”
- Uyuşmazlık: Ticari defter kayıtlarına dayanılarak açılan mal bedelinden kaynaklı bakiye alacak davasında, davacı tacirin defter kayıtlarının kesin delil niteliğinin bulunup bulunmadığı ve bu kayıtlara itibar edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tacirin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilmekle birlikte, bu kayıtlara dayanak teşkil eden belgelerin de sunulması gerektiği, aksi halde defter kayıtlarının tek başına yeterli delil sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen taşıma hizmetine ilişkin icra takibine yaptığı itirazın iptali davasında, davalının ticari defterlerinin delil olarak sunulmamasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ticari defterlerinin, davacının ispat iddiasını desteklemek için gerekli deliller arasında yer alması ve davalıya defterlerini ibraz etmesi için kesin süre verilmemesi, HUMK m. 332 ve TTK m. 69, 82, 86 hükümleri gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte borca itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, davacı tarafından mal tesliminin gerçekleştiği ve davalı tarafın borcunu ödemediği hususlarının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın mal teslimini tanık beyanı ve irsaliyelerle ispatladığı, davalı tarafın ise dayandığı ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerinde ise alacağın ödenmediğinin görüldüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturalara rağmen, mal tesliminin gerçekleşmediği iddiasıyla yapılan itirazın iptali davasında ispat yükünün hangi tarafta olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kapanış tasdiki yapılmamış ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil etmesi ve bu kayıtların mal teslimine karine oluşturması nedeniyle, mal tesliminin gerçekleşmediğini iddia eden davalının bu iddiasını ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedişe girmeyen işler, haksız kesintiler, vade farkı alacakları, tamamlanmayan işler nedeniyle oluşan kar kaybı ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. maddesinin delil sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davacının hakediş raporlarına usulüne uygun itirazda bulunmadığı, ayrıca davacının iddialarını ispatlayacak deliller sunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığı ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili istemiyle açılan alacak davasında, davacının ispat yükünü yerine getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ticari defterlerinin kapanış onayının bulunmaması ve davalının ticari defterlerini ibraz etmemesine rağmen davacının başka delil sunmaması nedeniyle ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya gönderilen kâr marjına ilişkin faturalarda, kâr marjı paylaşımının taraflar arasında imzalanan protokole aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, davacının sözleşme süresince bu faturaları itiraz etmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden ticari defterlerine kaydetmesinin, davacı tarafından anılan protokolün tadili ya da fatura içeriğinin benimsendiği anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fatura, sözleşmenin ifasına ilişkin bir belge olup taraflar arasındaki sözleşmeyi değiştirecek nitelikte olmadığı ve kâr marjının nasıl hesaplandığına dair verilerin faturada yer almaması nedeniyle davacının faturaları kontrol etme imkânının bulunmadığı gözetilerek, davacının faturaları itirazsız kabulünün protokolün tadili veya fatura içeriğinin benimsenmesi anlamına gelmeyeceği, bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya karşı açılan itirazın iptali davasında, davacının davalının ticari defterlerini delil olarak göstermesinin ve davalının defterleri ibraz etmemesinin akdi ilişkinin varlığını ispat edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının iflas etmiş olması ve İİK'nın 194. maddesi uyarınca iflasın açılmasıyla birlikte müflisin taraf olduğu davaların durması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tacirler arasında düzenlenen faturalara konu malların bedellerinin ödenmemesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasında, davalının malları almadığı savunmasına karşılık, davacı tarafından sunulan faturaların ve davalının ticari defter kayıtlarının ispat gücü ve davalıya yemin delili sunma hakkının hatırlatılıp hatırlatılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının faturaya konu malları almadığı savunmasına karşılık, faturaların davalının usulüne uygun tutulmayan ve aleyhine delil teşkil eden ticari defterlerinde kayıtlı olması ve davalının ödeme savunmasında bulunmaması gözetilerek, yemin deliline dayanma hakkının hatırlatılmasına gerek görülmeyip direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.