Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devir Öncesi Borçlar”
- Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, kooperatifin diğer üyelerine borçlu olmalarına rağmen tapu devri yapılıp yapılmadığı ve bu durumun eşitlik ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı hususunun mahkemece re'sen araştırılıp araştırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesinin emredici nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, davacının kooperatife borcu olsa dahi diğer ortaklara hangi şartlarda tapu devri yapıldığının araştırılması gerektiği ve bu hususta uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devralınan işyerinin önceki işverenine ait sigorta prim borçlarından, devralan işverenin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 82. maddesi uyarınca devir alan işverenin, devralınan işyerine ait prim borçlarından sorumlu tutulabilmesi için, ödeme emrine konu borçların hangi işyerinde çalışan sigortalılardan kaynaklandığının ve devirden sonraki borçların ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Devralınan işyerinin önceki işverenine ait sigorta prim borçlarından dolayı devralan işverenin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 82. maddesi uyarınca işyeri devrinde eski işverenin prim borçlarından yeni işverenin de müteselsilen sorumlu olduğu, ancak bu sorumluluğun devralınan işyeri ile ilgili borçlarla sınırlı olması ve ödeme emrine konu borçların hangi işyerinden kaynaklandığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket hisselerinin devri sonrasında, devir öncesi dönemden kaynaklanan borçların ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesinin bozma kararına uygun hüküm verdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) zararından, işletmeyi devralan şirketin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İktisadi Devlet Teşekkülleri'nin ticari işletme niteliğinde olmaları ve işletmenin devri halinde Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin uygulanması gerektiği, bu nedenle devir işleminin alacaklıya ihbar veya ilan edilmesi şartıyla devralan şirketin de devredenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilerek, yerel mahkemenin husumetten red yönündeki direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ile davacının hüküm altına alınan alacağından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri mi yoksa hizmet sözleşmesi devri mi olduğunun tespit edilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, işyeri devrinde ve hizmet sözleşmesi devrinde hukuki sonuçların farklı olduğu, yapılacak araştırma sonucunda hizmet sözleşmesi devri olması halinde davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalılar ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve davalı şirketin davacının alacağından sorumlu olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri mi yoksa hizmet sözleşmesi devri mi olduğunun tespiti yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu, işyeri devri ile hizmet sözleşmesi devrinin hukuki sonuçlarının farklı olduğu, bu nedenle davalı şirketin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığının tespiti için işyeri devri veya hizmet sözleşmesi devri hususunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kuruma nakledilen işçinin, nakil öncesi döneme ait yıllık izin ücretini talep edebilmesi için iş sözleşmesinin sona ermiş olması şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılan nakil işleminin iş sözleşmesini sona erdirmediği, aksine iş sözleşmesinin devri niteliğinde olduğu ve bu nedenle işçinin nakil öncesi döneme ait yıllık izin ücretini talep edebilmesi için gerekli olan iş sözleşmesinin feshi şartının gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket ile davalı site yönetimi arasında işyeri devri veya iş sözleşmesi devri bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen işyeri devrinin şartları oluşmadığı ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile devralan site yönetimine geçtiğinden davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.