Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devlet Sırrı”
- Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan bir dava ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın sanık sayısı, yargılamaya konu edilen eylemlerin karmaşıklığı ve kapsamı gözetildiğinde, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline neden olabileceği değerlendirilerek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yürüttüğü bir dava ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılamasının istisnai bir görev olması, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği, birleştirme için yeterli hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması ve örgütlü suçlarda bağlantı ve iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği gözetilerek Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi arasında, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen bir dava ile birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen davanın elli dört sanıklı olması, tüm sanıkların sorgularının tamamlanmış bulunması, benzer eylemlere ilişkin başka bir davanın birleştirilmesine daha önce muvafakat edilmemesi, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebilecek olması ve davalar arasında CMK 10 ve 11. maddeleri anlamında birleştirme zorunluluğu gerektirecek bir bağlantı bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin birleştirme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir çocuğun taksirle yaralama suçunun mağduru olduğu olayda, çocuğun adının, soyadının ve fotoğrafının gazetede yayınlanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur oldukları suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın çocuğun yüksek yararı ve kişilik haklarının korunması amacıyla getirildiği, basın özgürlüğünün bu konuda Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan çocuk hakları karşısında sınırlandırılması gerektiği, haberde kamu yararı bulunmasının dahi suçu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozan Özel Daire kararının kaldırılmasına ve mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 18 yaşından küçük bir suç mağdurunun kimliğinin gazetede yer alan haberde açıklanmasının 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinde düzenlenen "kimliğin açıklanmaması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21/c maddesinin, 18 yaşından küçüklerin fail veya mağdur olarak yer aldığı suçlarla ilgili haberlerde kimliklerinin açıklanmasını mutlak olarak yasakladığı, bu yasağın kamu yararı veya basın özgürlüğü gibi gerekçelerle ihlal edilemeyeceği, ve somut olayda gazetede yayınlanan haberde mağdur çocuğun ad, soyad, fotoğraf ve okul bilgilerine yer verilerek kimliğinin açıklandığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika tüzüğünde yer alan "bireylerin ana dillerinde öğrenim görmesini savunur" ibaresinin Anayasa'nın 3. ve 42. maddelerine ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 20. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu aykırılığın sendikanın kapatılmasını gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika tüzüğündeki ilgili ifadenin Anayasa'nın ülkenin bölünmez bütünlüğü ve Türkçe'nin resmi dil olduğuna ilişkin hükümlerine aykırı olduğu, sendikanın amacının kamu görevlilerinin mesleki ve ekonomik haklarını korumak ve geliştirmek olması gerektiği, anadilde eğitim savunusunun bu amacı aştığı ve uluslararası sözleşmelerin ifade ve örgütlenme özgürlüğünün bu tür aykırılıklar karşısında sınırlandırılabileceği yönündeki hükümleri de gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın gazetedeki yazısıyla soruşturmanın gizliliğini ihlal edip etmediği ve mağdurların davaya katılma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yazısının, soruşturma dosyasındaki bilgileri suçlayıcı bir üslupla kamuoyuna sunarak mağdurların suçlu sayılmama karinesi ve lekelenmeme hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle gizliliğin ihlali suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdurların davaya katılma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gazeteci olması, olay koşulları, demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştirme ve yorumlama işlevi ile Anayasa’nın 26. ve AİHS’nin 10. maddeleri gözetildiğinde, yazı içeriklerinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eğitim sistemi protestosunda Cumhurbaşkanına atfen hazırlanmış bir karneyi tutmasının, demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sosyal medya paylaşımında kullandığı ifadelerin Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın paylaşımının, Cumhurbaşkanının şahsına değil, eylemlerine yönelik bir eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının bozulmasına ve beraatine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.