Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devlete Güven İlkesi”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: 4706 sayılı Kanun uyarınca belediyeye devredilen ve davacıya satılan taşınmazın tapusunun devredilmemesi sebebiyle güncel değerinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarelerin, vatandaşın kamuya olan güvenini koruma yükümlülüğü gereği, davacının taşınmazın satışına ilişkin tüm ödemeleri yapması ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen tapusunun verilmemesi nedeniyle oluşan zararın, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değer üzerinden tazmin edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin kıyı kenar çizgisi içinde kalan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin davada, taşınmazın mülkiyetinin kazanılmış hak olup olmadığı ve kesin hükmün kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği, kıyıların özel mülkiyete konu olamayacağı ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı bir kişinin vekili aracılığıyla yaptığı taşınmaz satışında, ikinci el alıcının tapu siciline güven ilkesinden yararlanıp yararlanamayacağı, yani iyiniyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlıdan vekaletname alarak taşınmazı devreden kişinin beyanları, taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasındaki fark, taşınmazın kısa sürede el değiştirmesi ve alıcının taşınmazın eski sahibiyle temlik öncesi görüşmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde alıcının kötü niyetli olduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iradesinin sakatlanması suretiyle elinden çıkarılan taşınmazı sonradan devralan kişinin iyiniyetli olup olmadığı ve tapu siciline güven ilkesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın, taşınmazı devralmadan önce gerçek malikin davacı olduğunu bildiği, taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen bedel arasında fahiş fark bulunduğu, bedelin ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalı ...'ın emlak alım satım işleri ile uğraştığı hususları birlikte değerlendirildiğinde iyiniyetli olmadığı sonucuna varılarak direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâleten satış yetkisi verilen vekilin azledilmesine rağmen taşınmazı devretmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, sonradan taşınmazı iktisap edenlerin iyiniyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin azledildiğini bildiği halde taşınmazı devretmesiyle yapılan ilk tescilin yolsuz olduğu, sonradan iktisap edenlerin ise taşınmazın kısa sürede ve düşük bedelle el değiştirmesi gibi durumlar ile akrabalık ilişkileri nazara alınarak kötü niyetli oldukları kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında, yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle verdiği ve Yargıtay'ca kısmen onanan kararın kesinleşip kesinleşmediği ve usuli kazanılmış hak doğurup doğurmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının, kesin hüküm olmayan derdest davalarda uygulanmasının zorunlu olduğu, usuli kazanılmış hakkın bu husus için istisna teşkil ettiği ve yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının dayanağı olan yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle usuli kazanılmış hak oluşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirlenebilir nitelikteki işçilik alacaklarının belirsiz alacak davası olarak talep edilmesi halinde davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın belirli veya belirsiz olması, davanın açılmasındaki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, belirlenebilir nitelikteki işçilik alacakları için belirsiz alacak davası açılması halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu yaklaşımın usul ekonomisi ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına uygun düştüğü gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, ikinci el konumundaki davalının iyiniyetli olup olmadığı ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil talebinin mi yoksa bedel talebinin mi kabul edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci el konumundaki davalının kötüniyetli olduğuna dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve tapu siciline güven ilkesi gözetilerek davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine, bedel yönünden ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tapu iptali ve tesciline karar verilmesi doğru bulunmayarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı vakıf aleyhine, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarının ödenmesi istemiyle açtığı belirsiz alacak davasının kabulüyle hüküm kurulması üzerine, davalının istinaf başvurusunun reddinin temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği, ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin daha önceki içtihatlarında bu hususun bozma nedeni yapılmadığı ve davacının talep edebileceği alacak miktarını talep artırım dilekçesinde belirlediği gözetilerek, Daire'nin önceki içtihatlarına güven ilkesi ve kararın sonuç itibariyle yerinde olması gerekçeleriyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.