Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dilekçede Delil Gösterme”
- Uyuşmazlık: Davacının, HUMK döneminde açılan davada, dava dilekçesinde "v.s. deliller" ve delil listesinde "tüm deliller" ibaresini kullanmasının yemin deliline dayanıldığı anlamına gelip gelmediği ve mahkemenin davacıya yemin teklif hakkını hatırlatıp hatırlatmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın HUMK döneminde açılmış olması ve HMK'nın aksine, o dönemde Yargıtay'ın "vs. deliller" ve "tüm deliller" gibi ifadelerin yemin delilini de kapsadığı yönünde yerleşik içtihatlarının bulunması gözetilerek, davacının yemin deliline dayandığının kabulü ve mahkemenin davacıya yemin teklif hakkını hatırlatması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, dava dilekçesinde delil olarak gösterilen ancak ön inceleme aşamasında sunulmayan iş sözleşmesinin, yargılama sırasında sunulması halinde HMK m. 145 kapsamında yeni delil olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde 28.04.2014 tarihli iş sözleşmesine dayandığı ve ekinde sunduğunu belirtmesine rağmen mahkemenin HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca belgenin ibrazı için süre vermemesi ve belgenin dava dilekçesinde belirtilmiş olması sebebiyle sonradan sunulan delil olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, davalının yasal sürede cevap dilekçesini vermesine rağmen tanıklarının isim ve adreslerini belirtmemesi ve bu hususta ön inceleme duruşmasında süre talep etmesinin ardından, davacı vekilinin muvafakat etmemesi üzerine mahkemece davalının tanık dinletme talebinin reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde de tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ön inceleme aşamasında tespit edildikten sonra çekişmeli vakıaların ispatı için tanık deliline başvurulup başvurulamayacağı taraflarca değerlendirilebileceği ve bu aşamada tanık listesinin sunulabileceği, davalının cevap dilekçesinde hangi vakıayı ispat için tanık deliline başvurduğunu belirtmiş olması ve ön inceleme duruşmasından sonra isim ve adreslerini bildirdiği tanıklarının dinlenilmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı halde, yargılamanın ilerleyen aşamalarında yemin delili teklif edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesi uyarınca, tarafların kanunda belirtilen sürelerden sonra yeni delil sunmalarının kural olarak mümkün olmadığı, davalının ise cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı ve sonradan delil sunmasını haklı kılacak HMK 145/1-2. cümlesindeki istisnai bir durum da bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamasına rağmen, ön inceleme duruşmasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenip dinlenilmeyeceği ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 129, 137, 140 ve 145. maddeleri uyarınca delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi, en geç ön inceleme duruşmasında sunulması ve sonradan delil gösterilmesinin ancak kanunda belirtilen istisnai durumların varlığı halinde mümkün olması gözetilerek, süresinde cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmayan davalının sonradan bildirdiği tanıkların dinlenmesine imkân bulunmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı halde, daha sonraki bir aşamada yemin deliline dayanıp dayanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 119/1-f, 194 ve 227. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı ve daha sonraki aşamada sunduğu delil listesinde yemin delilini bildirmesinin yasal olarak bir geçerliliği olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında katkı payı alacağının belirlenmesi, ispat yükü, yemin delilinin değerlendirilmesi, faiz başlangıcı, kısmi dava ve vekâlet ücreti konularında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde "her türlü delil" ifadesini kullanarak yemin deliline de başvurduğu, davalının babasından intikal eden taşınmaz hususunda yemin delilinin değerlendirilmemesi, faiz başlangıcı ve vekâlet ücretine ilişkin oluşan usulü kazanılmış hak hususlarında Bölge Adliye Mahkemesinin yanılgıya düştüğü gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde açıkça yemin delili belirtmeyip “her türlü delil” ibaresini kullanması karşısında, mahkemenin davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olup olmadığı ve bu hakkın hatırlatılıp hatırlatılmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 119, 129 ve 194. maddeleri ile 03.03.2017 tarihli HGK içtihat birleştirme kararı gözetilerek, tarafların delillerini ve hangi vakıayı ispat edeceklerini dilekçelerinde açıkça belirtmeleri gerektiği, “her türlü delil” ibaresinin yemin teklif etme hakkını saklı tuttuğu anlamına gelmediği ve davalının yemin teklif etmediği durumda mahkemenin bu hakkı hatırlatmamasının bozma nedeni oluşturmadığı gerekçesiyle direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı kadının dava dilekçesinde delil bildirmeyip ıslah dilekçesiyle yeni deliller sunması ve bu delillerin mahkemece kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın ıslah hükümleri uyarınca tarafların dava dilekçelerini ıslah ederek yeni vakıa ve deliller ileri sürebilecekleri, davacı kadının ıslah dilekçesinde sunduğu yeni vakıa ve delillerin, ıslahın yapıldığı andan itibaren hüküm doğuracağı ve usul ekonomisi gereği daha önce dinlenmiş tanıkların tekrar dinlenilmeyebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin ıslah dilekçesini reddeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, cevap dilekçesinde tanık delili bildirmeyen davalıya, ön inceleme aşamasında ve sonrasında tanık bildirmesi için süre verilip verilemeyeceği ve bu durumun davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 137, 140 ve 145. maddeleri ile TMK’nın 184. maddesi ve Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 7. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, boşanma davalarında dahi olsa, usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkının gözetilmesi amacıyla, davalı tarafın cevap dilekçesinde belirtmediği tanıkları sonradan bildirmesi için süre verilemeyeceği, aksi halde davalının bu hakkını kötüye kullanarak yargılamayı uzatabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dilekçesinde "her türlü yasal delil" ibaresinin kullanılmasının tanık deliline dayanıldığı anlamına gelip gelmediği, davacının tanık listesini dava dilekçesiyle birlikte değil de sonradan sunmasının HMK 145. madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davalı ... ... AŞ yönünden husumetin bulunup bulunmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde "her türlü yasal delil" ibaresini kullanmasının tanık delilini kapsamadığı, ancak dava açıldıktan 6 gün sonra sunulan tanık listesinin HMK 145. maddesi kapsamında değerlendirilerek hukuki dinlenme hakkı gözetilerek davacı tanıklarının dinlenmesi gerektiği, aksi halde hukuki dinlenme hakkının özüne aykırı davranılmış olunacağı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünde görülen işçilik alacakları davasında, davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayandığını belirtmesine rağmen, ön inceleme aşamasından sonra tanıklarını bildirmek için süre talep etmesi üzerine, mahkemenin bu talebi reddetmesinin ve tanıkları dinlememesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde de adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, tarafların iddia ve savunmalarını ortaya koyma ve ispat etme hakları bulunduğu, davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanacağını belirtmesi ve ön inceleme duruşmasında tanıklarını bildirmek için süre talep etmesi karşısında, mahkemenin bu talebi reddederek tanıklarını dinlememesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.