Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Doğum İzni”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin doğum izni ve ücretsiz izin kullandıktan sonra işverenin yerine başka birini işe alması ve kendisine daha alt bir pozisyon teklif etmesinin ayrımcılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında ilk karara göre farklı bir gerekçe kullanarak yeni bir hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının usulüne aykırı olduğu ve dosyanın yeni hükmün temyizi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, davacı işçinin kıdem ve ayrımcılık tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin doğum izni dönüşü eski görevine iade edilmeyip uzmanlık alanı dışındaki bir göreve atanmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağına aykırı olduğu ve işverenin bu ayrımcı uygulamayı haklı kılacak bir neden sunamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Yasanın 41. maddesine göre doğum borçlanması yapılabilmesi için doğumdan önce sigortalı olunması şartının aranıp aranmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 41/1-a maddesindeki doğum borçlanması hakkının, 4/1-a kapsamındaki sigortalı kadınlara tanınmış olması ve borçlanılacak sürenin doğum tarihinden sonraki iki yıllık süreyle sınırlandırılması gözetilerek, bu haktan yararlanabilmek için doğumdan önce sigortalı olunması gerektiği sonucuna varılarak, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinde, işverenin sözleşmeyi yenilememe iradesini içeren ihtarnamenin, işçinin raporlu olduğu dönemde tebliğ edilmesi halinde, bu ihtarnamenin geçerlilik tarihi ve buna bağlı olarak sözleşmenin yenilenip yenilenmediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve taraflar arasındaki sözleşme hükmü gözetilerek, işverenin sözleşmeyi yenilememe iradesini içeren ihtarnamenin, işçinin raporlu olduğu dönemde tebliğ edilmiş olsa dahi, tebliğ tarihinden itibaren geçerli olacağı ve sözleşmenin yenilenmiş sayılacağı gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının doğum izni dönüşü işten çıkarılması nedeniyle açtığı kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretleri alacağı davasında, fazla mesai ücretlerinin hesabı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlara rağmen, fazla mesai ücretlerinin tahakkuk ettiği ancak imzasız bordroların bulunduğu dönemler için hesaplama yapılmayıp sadece bordro bulunmayan dönemler için hesaplama yapılması hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının 2019 yılına ait fark ücret alacağının hesaplanması ve ödenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek, doğum izni ve ücretsiz izin süreleri dikkate alınarak hesaplanan fark ücret alacağının doğru olduğu ve bozmaya uygun davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığa tabi çalışmaları nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 41/1-a maddesi uyarınca doğum borçlanması yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının doğum öncesi çalışmasının 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığa tabi olması ve bu çalışmaların 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla doğum borçlanması hakkından yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doğumla Türk vatandaşı olup sonradan Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkan davacının, vatandaşlıktan çıkmadan önce Almanya'da geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanıp borçlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 29. maddesi ile 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca, Türk vatandaşlığından izinle çıkanların sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklarının saklı tutulduğu ve bu hakların kullanımında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri gözetilerek, 3201 sayılı Kanun'un uygulama yönetmeliğinin borçlanma tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aramasına rağmen, davacının Türk vatandaşı olarak yurtdışında çalıştığı süreleri borçlanabileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde 01.11.1993-28.02.2002 tarihleri arasında sigortalılığının kesintisiz olarak aylık 30 gün olduğunun tespiti talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının raporlu olduğu günleri dışlamadan hizmet tespitine karar vermesi ve bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, kısmi süreli çalıştığı iddia edilen davacı işçiye, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardımlar ve parasal menfaatleri ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının haftalık çalışma süresinin 32-36 saat arasında olması nedeniyle tam süreli iş sözleşmesi ile çalıştığının kabulü gerektiği, işverenin eşit davranma borcu gereği tam süreli çalışan işçiler arasında sosyal haklar ve parasal menfaatler bakımından farklı uygulama yapılamayacağı, davacı ile diğer tam süreli çalışanlar arasında haftalık çalışma süresine göre oranlama yapılmasını gerektirecek objektif bir neden bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.