Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Elden Borç Verme”
- Uyuşmazlık: Birleşen dosyalardaki resmi belgede sahtecilik suçlarından hükümlerin hukuki nitelendirmesi ve katılan sıfatıyla yapılan temyiz taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan sanığın, katılan sıfatı olduğu davalara konu suçlara azmettiren olarak katıldığı gerekçesiyle suçtan doğrudan zarar gören sıfatı bulunmadığı kabul edilerek katılma kararının kaldırılmasının ve bu davalara yönelik temyiz taleplerinin reddinin isabetsiz olması, ayrıca resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırmaya dayalı olabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, taşınmaz satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle zamanaşımının başlangıç tarihinin taşınmazın satıldığı tarih mi yoksa vekil edenin satıştan haberdar olduğu tarih mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edene karşı hesap verme borcunun vekalet ilişkisinin sona ermesinden sonra dahi devam etmesi ve vekil edenin davalı vekil tarafından satıştan haberdar edilmediği gözetilerek zamanaşımının vekil edenin satıştan haberdar olduğu tarihte başlayacağına karar verilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya ödünç olarak verildiği iddia edilen paranın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya elden borç para verdiğini ispatlayamaması, sunulan WhatsApp konuşmalarının ve mutabakat belgesinin hukuken geçerli delil niteliği taşımaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında yürütülen başka bir soruşturma dosyasının, uyuşmazlık konusu olaydaki suçun ispatı için önemli deliller içermesi ve bu dosyanın incelenmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen havalenin borç mu yoksa taşınmaz satış bedeli mi olduğu noktasında itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin mevcut olduğu, havalede "borç verme" ifadesinin yer aldığı ve davalının bu karineyi çelişecek yasal delillerle ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara uyguladığı çek karşılığı altın verme ve geri alma işlemlerinin tefecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurlara altın alım satımı görüntüsü altında, gerçekte kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verdiği ve bu eylemin çek kırdırma yoluyla gerçekleştirilen tefecilik suçunun unsurlarını taşıdığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı avukatın, davacı müvekkilinden aldığı parayı iş görmeksizin geri ödememesinden kaynaklanan alacak davasında, davalının verdiği iddia edilen senedin borcu sona erdirip erdirmediği ve ispat yükünün kimde olduğu noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mevcut bir borç için kambiyo senedi verilmesinin, aksi kararlaştırılmadıkça borcun yenilenmesi anlamına gelmediği, davalının bu yönde bir anlaşma olduğunu ispatlayamaması ve davalının ikrar savunmasının bağlantısız bileşik ikrar niteliğinde olup ispat yükünün kendisinde olduğu, ayrıca vekilin müvekkiline hesap verme borcunu yerine getirdiğine dair de ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun doğum raporunu hastaneden alıp idari soruşturmada kullanması eyleminin, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın eyleminin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünün kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İbraz süresi geçen çek nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, çekin yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı ve davacının borç verme iddiasını ispat edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İbraz süresi geçen çekin yazılı delil başlangıcı sayılabileceği, davacı tanıklarının beyanlarının davalıya yapılan havale ve elden verilen parayla çek arasındaki bağlantıyı, davalının da çeki ciro ederek borcu üstlendiğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.