Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emanetçi”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı taşınmazlarını davalı çocuklarına devretmesi işlemlerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların mirasbırakana bakım sağlamış olsalar dahi mirasbırakanın tüm malvarlığını diğer mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla davalılara devrettiği, satış bedelleri ile taşınmazların gerçek değerleri arasında oransızlık bulunduğu, emanetçi yoluyla yapılan devirlerin muvazaalı olduğu ve davalı ...’in davaya dahil edilmemesi yönündeki bozma kararına uyulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalıya devretmesinin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın satışa ihtiyacı olmadığı, taşınmazları ölünceye kadar tasarruf ettiği, davalının satış bedelini ödeyemeyecek durumda olduğu ve mirasbırakanın gerçek iradesinin kızlarından mal kaçırmak olduğu hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı binada oturan farklı kişilere ait su sayaçlarını çalması eyleminin birden fazla hırsızlık suçu mu yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerine tabi tek bir hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait su sayaçlarını ayrı ayrı çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla her bir mağdur için ayrı bir hırsızlık suçu oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı on ayrı hırsızlık suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Beş ayrı mağdurun pantolon cebinden para ve cep telefonu çalan sanık hakkında, beş ayrı hırsızlık suçundan hüküm mü kurulması, yoksa TCK’nun 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümlerinin mi uygulanması gerektiği ve mağdurların zararını gidermiş olan sanığın üzerinde bulunan paranın müsaderesine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin birden fazla mağdura karşı ayrı ayrı hareketlerle gerçekleştirilmesi nedeniyle fiilin hukuki anlamda tekliği bulunmadığından aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı, mağdur sayısınca hırsızlık suçundan sanığın cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme direnme kararının isabetli olduğu, ancak mağdurların zararını gideren sanığın üzerinde bulunan paranın müsaderesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme direnme kararının bu yönden bozulmasına, ancak müsadereye ilişkin bölümün çıkarılarak yerine "üzerinde bulunan ve sanığa ait olduğu anlaşılan paranın sanığa iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla yaptığı satış işleminin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil veya tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini ve davalının da bu durumdan haberdar olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, tazminat taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların gayriresmi olarak işlettikleri taksi durağında çalışan şoförlerden zorla durak parası adı altında haftalık para topladıkları iddiasıyla suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek ile nitelikli yağma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin Yargıtay kararının onanmasına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birinin itirazdan sonra vefat etmesi sebebiyle itirazın reddine, diğer sanıklar hakkında ise mağdurların ve tanıkların kovuşturma aşamasındaki beyan değişiklikleri ve taksi durağında çalışan diğer şoförlerin dinlenmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında gelinine ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği taşınmazın, mirasçılar tarafından açılan davada muvazaalı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kısa kararda faize hükmedilmemesine rağmen gerekçeli kararda faize hükmedilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olduğu ve tek başına bozma sebebi teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İki ayrı mağdurun eşyalarını çalmaya teşebbüs eden sanık hakkında iki ayrı hırsızlık suçu mu yoksa TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iki ayrı mağdura ait olduğunu bildiği eşyaları çalmaya teşebbüs etmesinin tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği ve iki ayrı hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek, Özel Daire'nin sanık hakkında TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün iki ayrı hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç ayrı mağdurun cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalan sanık hakkında, üç ayrı hırsızlık suçundan mı yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı anda, aynı yerde bulunan üç ayrı mağdura ait cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak kabul edilemeyeceği, fiiller arasında illiyet bağı bulunmadığı ve her bir mağdura yönelik eylemin bağımsız bir hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemece sanık hakkında her bir müştekiye karşı işlenen hırsızlık suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı ve Yargıtay 13. Ceza Dairesinin zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle verdiği bozma kararının hatalı olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire bozma kararından zincirleme suçla ilgili bozma nedeni çıkarılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.